Paylaş
IFAB (Uluslararası Futbol Birliği Kurulu) Danışma Kurulu, Salı günü Londra’da buluştu ve 2 hafta sonra yapılacak yıllık toplantı için tavsiye kararları aldı. Kararların en dikkat çekicisi, ‘elle oynama’ kuralının daha anlaşılır ve daha stabil hale getirilmesi... Bu konu, benim de 13 yıldır çok kafa yorduğum ve çok kalem oynattığım bir alan.
IFAB, futbol oyun kurallarını belirleyen kurum. Senede 2 kez toplanıyor ve irili-ufaklı değişikliklerle futbolun kaderini tayin ediyorlar. Kurulun yarısı FIFA’dan, yarısı da Britanya futbolu yöneticileri. 22 Kasım’da değiştirilmesi muhtemel kurallar arasında, oyundan çıkan futbolcunun en yakın çizgiden sahayı terk etmesi ve kale atışına ceza alanı içinde temas gibi iki kritik konu var. İkisi de muazzam hamleler.
22 Kasım’daki ana temaysa, elle oynama kuralı olacak gibi görünüyor. IFAB, bu karmaşık konuyu daha anlaşılır hale getirmek istiyor. Bunu nasıl yapacaklarına dair elimizde bir veri yok; ancak benim önerilerim şunlar:
1) Futbol, temelinde dikkatsizliği, kontrolsüzlüğü, beceriksizliği cezalandıran bir oyun. Topla oynamak için ayağınızı sallarken ıskalar ve bilinçsizce rakibinize vurursanız bu faul, sarı kart hatta kırmızı kartla bile cezalandırılabilir. Ama enteresan bir şekilde hentbol kuralında yeteneksizlik cezalandırılmıyor. Bu beklenti revize edilmeli.
2) Top, eğer bir futbolcunun eline/koluna, vücudunun diğer bir bölgesinden geliyorsa bu cezalandırılmalı. Bir futbolcu kafasıyla topu koluna vuruyorsa bu dikkatsizliktir, beceriksizliktir, cezalandırılmalıdır.
3) Top bir futbolcunun eline/koluna takım arkadaşından geliyorsa cezalandırılmalı. Bu iki futbolcunun ortak beceriksizliğidir, rakip takımın dahli yoktur.
4) Yerde müdahalelerdeki elle oynamalar cezalandırılmalı. Futbol ayakta oynanan bir oyun. Sporcunun yatarak alt uzaydaki alanını genişletmesi ve yerdeki koluyla topu engellemesinin cezalandırılmaması inanılmaz. İlkel. Ve aptalca.
Kuralın yeni hali şöyle olmalı
BENCE hentbolde cezalandırılan alanı tarif etmektense, cezalandırılmayacak alanı tarif etmek daha kolay. Bence elle oynamalarda cezalandırılmayacak alan şöyle sınırlanmalı:
a) Top oyuncunun kendi vücudundan ya da takım arkadaşından değil, sadece ve sadece rakipten geliyorsa,
b) Bilinç yoksa,
c) El topa değil, top ele gidiyorsa,
d) Topun geldiği mesafe, karar verebilecek kadar uzak değilse,
e) Sporcu ayaktaysa yani (bir dış etken sebebiyle düşmeler hariç) vücudunun konumu doğalsa,
f) Sporcunun elinin/kolunun konumu doğalsa, bu 6 koşulun altısı da sağlanıyorsa düdük çalınmaz. Bu şartlardan herhangi biri sağlanmıyorsa, elle oynama olarak değerlendirilir.
Gomis, 2 galibiyet parasına gitti
G.SARAY, sezon başında Gomis’i zorla gönderdiğinde de söylemiştim: “Gomis, Şampiyonlar Ligi’nde 2 galibiyet parasına gitti” diye... Şampiyonlar Ligi’nde bir galibiyetin ödülü 2 milyon 700 bin Euro. Ayrıca her beraberlikte kasada kalan 900 bin Euro da galibiyet ödülüne ekleniyor. Yani Galatasaray’ın Porto ve Schalke mağlubiyetleriyle kaybettiği para şu anda tam tamına 6 milyon Euro... Gomis, bu ligin en iyi oyuncusuydu ve ayar belirleyeniydi. Geçen yılki şampiyonluğun da baş mimarıydı. Birkaç kez dile getirdim, sanırım yinelemekte fayda var: Gomis’i zorla gönderen Galatasaray’a ihanet etmiştir.
Haftanın demeci
BUNU antrenmanlarda sürekli çalışıyoruz, (Mane’nin Arsenal’e attığı golde) hakem maalesef olayı tam algılayamadı. Bir oyuncumuzu bilinçli olarak yarım vücut ofsayta sokuyoruz, diğeri gelip golü atıyor. Uygulamada başarılı olduğumuz için mutluyum (Jurgen Klopp).
Haftanın kulak çınlatanı
GUARDIOLA, bir taktik faul ustası. Manchester City’li oyuncular topu kaybettiklerinde küçük faullerle rakibin kontra atak fırsatını ellerinden alıyorlar (Yanal ne düşünür acaba bu konuda!) Fauller yaralayıcı olmadığı için her seferinde gözden kaçıyor (Gary Neville)
Paylaş