Paylaş
Kaybın sebebiyse basit: Ersun Yanal, son bir ayda anlamsız bir şekilde Castillo’yu yedek oturtup takımının alışılmış düzenini bozdu. Yusuf Yazıcı, son 230 dakikayı bir ön libero, bir sağ açık, bir sol açıkta geçirdi. Okay’ın sakatlığında da oraya bir türlü ideal çözümü bulamayan Ersun Hoca, üç maçı peş peşe feda etti bu arayışlarıyla.
Dünkü maça çıkarken, ideale yakın ayarlara dönülmüş gibiydi: İlk 11’e dönen Castillo çok etkiliydi. Orta sahanın faulden sorumlu bakanlık görevi Bero’ya verilmişti. Bero ve Olcay, ilk 45 dakikada Başakşehir’in her hızlı hücumunu döve döve durdurdular adeta.
Orijinal pozisyonuna dönen Yusuf Yazıcı da özellikle ilk bir saat olağanüstü etkiliydi, biri direkten dönen 3 etkili şut attı, tek eksiği goldü genç oyuncunun. Aslında ilk bir saat boyunca hemen her şey doğruydu Trabzon için. Özellikle ikinci yarının başında presle kazanılmış toplarla üretilen pozisyonlar, hareketlendirdi tribünleri.
GARİP TERCİHLER
Bir saatin sonundaysa senaryo tamamen değişti Medical Park Arena’da. Çarşamba akşamı kupada Fenerbahçe’ye karşı 120 dakika savaşan Başakşehir’in yorulacağı zannediliyorken, son yarım saatte fiziksel olarak düşen taraf Trabzonspor oldu.
Yanal’ın ilk 11’de Rodallega’yı değil N’Doye’u tercih etmesi ne kadar garipse, 70’te orta sahayı kaybettikleri anda onu oyuna sokması bir o kadar garipti. Mahmut’un girişiyle orta sahayı ele geçiren Başakşehir, Pektemek’le net pozisyonlar bulduysa da, şampiyonluk umutlarını son 15 güne taşıyacak golü yakalayamadılar bu bölümde.
Belki bu maçta beraberlik her iki ekibe de yarayan bir sonuç olmadı. Ama 2017’de Trabzon’un 32, Başakşehir 31 puanla Beşiktaş’la birlikte en başarılı 3 takımdan ikisi oldukları düşünülürse, 2018 Mayıs’ında bu iki ekibi zirve yarışında izlememiz sürpriz olmaz herhalde.
Paylaş