Paylaş
Cenk’in gösterdiği performansın ardından Avrupa’nın top 5 liginin ilgisini çekmesi normal. Ancak, bir futbolcu, Batı Avrupa’ya açılırken tercihini ince eleyip sık dokumalı. Meseleye sadece, “Cenk, Premier Lig gibi bir büyük turnuva fırsatını kaçırmamalı” penceresinden bakmak, yetersiz kalabilir bazen.
1- SANTRFOR YETİŞMİYOR
Euro 2016’ya Almanya, 23 kişilik kadrosuna tek bir orijinal santrforu, Gomez’i koyarak gitti... İtalya, bir Brezilyalıyı devşirerek ilk 11’de oynattı. Portekiz, klasik santrforsuz, Nani-Ronaldo ile 4-4-2 oynayarak geçirdi turnuvayı. İspanya, Morata’nın arkasına 35’lik Aduriz’i, Fransa da kulübeye Meksika Ligi’nden Gignac’ı koyabildi. Avrupa futbolunun en büyüklerinin bile santrfor yetiştiremediği, 9 numara konusunda son derece kısır bir dönemden geçiyor futbol... Böyle kısır bir dönemde bir Türk santrforun Şampiyonlar Ligi gruplarında üst üste iki yıl en güzel golü atmış olması, hiç öyle küçümsenecek bir iş değil.
2- DAHA İYİ BİR KULÜP
Cenk 27 yaşında. Yani onun tercihi, 20’sinde yola çıkan Salih’in, Cengiz’in veya Enes’in tercihi gibi ele alınamaz. Bir yanlış tercih ile bir kulübe 3-4 yıl bağlanması, onun kariyerini çok derinden etkileyebilir. Everton, onun direkt oynayabileceği bir kulüp. Rooney zaten bu sezon bir tık geride oynuyor, çok da verimli. Cenk, Everton’da rahatlıkla Calwert, Niasse ve Ramirez’in önünde 11’de oynayabilecek seviyede. Ancak Cenk’in Everton’a gitmesi, onun kariyeri açısından verilecek en doğru karar mı, onda biraz şüpheliyim doğrusu.
Premier Ligi şu anda ‘top 6’ ile diğerleri arasındaki mesafe, inanılmaz açılmış bir turnuva. Everton, geçen sezon 7’nci oldu. Bu yıl yapabileceği en iyi derece 7’ncilik. Seneye de muhtemelen öyle. Bu yüzden de Everton’ın Şampiyonlar Ligi hayali kurması imkânsız gibi. Cenk’in Şampiyonlar Ligi sürekliliği olan ekipten Avrupa Ligi’ne katılması başarı sayılan bir takıma gidişi doğru mu, bunda da biraz şüpheliyim.
3- SIÇRAMA TAHTASI OLABİLİR Mİ?
Cenk’in, Everton’da iyi bir sezon geçirip sonra büyüklere geçişi mümkün olabilir mi? Elbette. Ancak şu soruyu da yanıtlamak gerek bu aşamada: Cenk, 27 yaşında bir sıçrama tahtasında vakit kaybetmeli mi? Yoksa doğrudan Şampiyonlar Ligi hedefi olan kulüplere gitme şansı olabilir mi?
Bence olabilir... Everton harika bir vitrin de, Şampiyonlar Ligi kapalı devre oynanan bir turnuva mı Allah aşkına? Cenk zaten dünyanın gözü önünde gösteriyor iyi performanslarını.
Ayrıca Cenk, her gün gelişen, çok yönlü ve soğukkanlı bir santrfor. Tottenham bu yaz Kane’i satarsa, oraya gitmesi bence çok daha mantıklı mesela. Veya Liverpool’da direkt santrfor rolünü kapması da ihtimal dahilinde. Firmino çok çalışkan, çok yönlü ama klasik 25 gol santrforu değil... Klopp’un Brezilyalı’yı çizgide kullanması da, Cenk-Firmino’yu bir arada oynatması da mümkün. Coutinho’nun ayrılığı da yüksek sesle konuşulduğuna göre, ‘süper dörtlü’nün bir üyesi değişebilir üstelik.
Cenk’in asla, mesela Bayern’e gidip Lewandowski’nin yedeği olarak kulübede oturmasını istemem. Muhakkak 30 maç oynayacağı kulübe gitmeli. Ama oynayacağı ekibin Şampiyonlar Ligi kulübü olması şart bence.
4- YİRMİ BEŞ MİLYON KONUSU
Everton’la Beşiktaş’ın pazarlık çerçevesi olarak konuşulan 25 milyon pound, küçük bir rakam değil elbette.
Ancak Cenk Tosun, Ocak 2018’de 25 milyon pound ediyor da, Haziran’da daha az edeceğini mi düşünüyorsunuz? Bu çocuğun performansının 6 ayda gerilemesi mi daha yüksek ihtimal yoksa ilerlemesi mi?
Ben, Beşiktaş kulübünün de Şampiyonlar Ligi son 16’sı oynayacakken, gruplarda en iyi performansı göstermiş oyuncusunu satma konusunda acele etmemesi gerektiği kanaatindeyim. Cenk’in tavan performansı bence bu değil. Hâlâ daha iyisini yapabilecek kapasitesi var.
Paylaş