Paylaş
Avrupa’nın top 10 liginin en az 0-0 çıkan turnuvasında yine golsüz maç yaşanmadı. İlk 5’ten sadece ikisi galip gelebildi, bitime 2 maç kala devreyi lider tamamlama ihtimali olan takım sayısı tam 6... Ben de son derece sübjektif bir panorama yapıp, tarihe kayıt düşmek istedim bu güzel sezonu daha da güzelleştirenleri.
HAFTANIN TAKTİK SAVAŞI: CENK’İN PENALTISI
Kayseri-Beşiktaş maçında penaltı çalındıktan sonra Sapunaru’nun Lung’un kulağına hevesle bazı bilgiler verdiğini fark etmişsinizdir. O sahneyi gören Cenk’in de attığı penaltılar, film şeridi gibi geçti muhtemelen gözünün önünden. Son 4 penaltısını sağdan gelip kendi soluna atan Cenk, bu kez sağa vurup Lung’u çaresiz bıraktı. O 1 dakika, güzel bir taktik savaşıydı 3 oyuncu için.
HAFTANIN FRİKİĞİ: GİULİANO VS. BADU
Bir başka taktik savaşı da Bursa’daydı. Giuliano frikik için topa hareketlenirken, Badu da barajının arkasına uzandı boylu boyunca. Belli ki Le Guen, sıçrayacak barajının altından Giuliano’nun kurnaz bir vuruş yapabileceğini düşündü. Şu detayı da atlamamalı: Birkaç gün önce Coutinho, sıçrayan Brighton barajının altından böyle bir gol attı. Klopp açıklamalarından öğrendiğimize göre Coutinho’ya bu fikri, kulübün analiz ekibi vermiş. Coutinho, 1 yıl önce West Ham’a benzer bir gol atmış ve analizciler bu vuruşu tekrar denemesi gereken rakibin Brighton olması gerektiğini fısıldamış. Giuliano’ya akıl veren bir analiz ekibi var mıydı? Tekrar nerede deneyecek bunu? Merakla bekliyorum doğrusu.
HAFTANIN HAREKETİ: SERDAR GÜRLER
Osmanlı’nın Alanya karşısında kazandığı 3. penaltıyı gördünüz mü? Serdar Gürler, Tzavellas’ı geçmek isterken darbe alıp düşüyor; hakemin düdüğü çalmadan hemen kalkıp devam ediyor. Serdar’ın yerde penaltı beklemek yerine anında ayağa sıçrayıp devam etme isteği, bence son dönemdeki başarısının altındaki sır.
HAFTANIN RAKAMI: BEŞ
Galatasaray’ın 10 numarası Belhanda’nın ligde 14 maç, 1202 dakika sahada kalıp attığı isabetli şut sayısı 5... Sayının bu kadar düşük olmasının sebebi pozisyona girememesi değil, girdiği halde ilk tercih olarak şut düşünmemesi. Belhanda, burada kalıcı olmak istiyorsa gol atmalı. Gol atmak istiyorsa kaleyi düşünmeli.
HAFTANIN MERAKI: HALİS ÖZKAHYA
3 Aralık’ta Başakşehir-Osmanlı maçını 4 dakika uzatıp 93:10’da bitiren Halis Özkahya, bu hafta görev almadı. Merakım şu: Özkahya, o maçı neden Osmanlı kontra atağa çıkarken 50 saniye erken bitirdi? Tabela mı hatalı kalktı, saati mi yanlıştı? Bu denli büyük bir skandal, MHK tarafından bir açıklamayı hak etmiyor mu? Aynı haksızlık İstanbul büyüklerine yapılsa sessizce kapatılabilir miydi? Özgür Yankaya 2 yıldır ligde F.Bahçe maçı yönetemiyor. Cüneyt Çakır 1 yıldır Kadıköy’e çıkmıyor. Ali Palabıyık da derbiden beri Beşiktaş’a verilmedi. Kulüplerin keyfine göre mi yapılıyor atamalar? Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, “Türk antrenörleri arasında bir omerta mı (sessizlik yemini mi) var” diye sordu... Ben de TFF’ye soruyorum, “Kulüplerle aranızda bir omerta mı var? İstenmeyen hakem verilmiyor mu maçlara?”
HAFTANIN SİTEMİ: GECİKEN SANTRALAR
LİGDE hemen hemen hiçbir maç zamanında başlamıyor. 2. devrelerde durum daha da vahim. 22 dakika süren devre arası oluyor. Mete Kalkavan, Beşiktaş-Başakşehir kulüplerinin sahaya çıkmayı geciktirdiklerini rapor etmiş. TFF, 15’er bin TL ceza kesmiş. Yanlış duymadınız, 15’er bin TL. Şaka gibi!
HAFTANIN KİTABI: SİVAS-KAYSERİ
Bu hafta iki İstanbul büyüğüne çıkış izni vermeyen Sivas’la Kayseri’nin 50 yaşındaki felaketini okuyorum Kenan Başaran’ın harika kitabından. Bir geçmişle hesaplaşma aparatı. Şiddetle öneririm okumanızı.
Paylaş