Paylaş
Maalesef o arenada 30 sene geriye gittik. Avrupa Şampiyonaları kurasında da ilk 3 torbanın dışında olduğumuz son turnuva Euro’96 idi. O kategoride de 28 yıl sonra bir ilki yaşadık. Türk futbolu şu sıralar bir 90’lar nostaljisi yaşıyor adeta... Tabii bir farkla: 90’larda Avrupa’nın 5 büyük liginde oynayan tek bir futbolcumuz yoktu. Oyuncu havuzu olarak seviyemiz zaten orasıydı, 4.-5. torbaydı. Ancak bugün top 5 ligde 25 oyuncusu olan Türk futbolu nasıl oldu da 4. torbaya geriledi? Sebebi sadece rüzgara karşı oynamamız olamaz sanki!
AVANTAJLI BiR KURA
Yine de nispeten şanslı olduğumuzu söyleyebiliriz. C Grubu’nda ilk 4 kategorinin en iyileri buluştular mesela. Bir grupta İtalya-İngiltere, bir başkasında Hollanda-Fransa varken nispeten avantajlı bir kura çektik. Özellikle 2. torbadan Galler, 3.’den Ermenistan’ı çekmek, bir 4. torba temsilcisi için çok olumlu. Bale, bu kıştan sonra muhtemelen milli takımı bırakacak. Hırvatlar’da da Dünya Kupası sonrası Modric, Perisic, Lovren ve Vida ana planda olmayacaklar. Bir kabuk değişimi beklenebilir.
iLK iKi iÇiN UMUTLUYUM
Avrupa’nın en iyi 35. ülkesi olarak girdik kuraya. Futbolcu standardı olarak bence 20’lerde, teknik direktör olarak 40’lardayız. Futbolcu standardımız açısından baktığımda ilk iki için umutlanıyorum. Ama yönetici ve teknik adam standardımıza baktığımda yok oluyor umutlarım. Ermenistan ve Letonya’da hava ve saha şartlarından yakınan spiker sesi çınlıyor kulağımda.
Paylaş