Paylaş
Sneijder, Selçuk, Sabri, Hakan, Melo, Chedjou, Burak ve arkadaşları, Galatasaray’a 5 yılda 10 kupa kazandıran çok başarılı bir nesil(di). Ama dönemleri birer birer doldu, ayrılanlar ayrıldı, kalanlar da iki yıl üst üste ilk üçe giremeyerek acı sonu resmen tescil ettiler. Sportif başarısızlığın yanına, takım içi huzursuzluğu da eklediler; sahada ve saha dışında kopmalar yaşandı. Dönem dönem yeniçeri ocağına döndü Florya... Galatasaray’da kaçınılmaz operasyon kapıya dayandı, artık acımasız bir neşter sezonu bu. 10’un üstünde oyuncu gidecek, bir o kadar da yenileri gelecek. Böyle bir operasyon her sene olmaz, kolay yapılmaz, transfer sezonu son derece sancılı geçer, bu kesin. Ama bazen kaçınılmazdır, yapmak zorundasınızdır, Galatasaray’ın da bu sene ihtiyacı bu.
BÜYÜK FİYASKO
Belhanda, Gomis, Maicon, Mariano ve Jaume Costa gibi isimler de, zorunlu operasyonun zorunlu hamleleri. Yeni oyun kurucu Belhanda, her ne kadar yönetimin süreci doğru yönetememesi sonucu gereksiz bir baskı altında kalarak Galatasaray kariyerine başlamış olsa da, kaliteli bir futbolcu. Kabul edelim, henüz Sneijder ayrılmadan ona 10 numaranın verilmesi büyük bir fiyasko. Siz 1990 doğumlu yeni bir transferi, Sneijder kıyasından özellikle korumanız gerekirken; yangından mal kaçırır gibi 10 numarayı giydirerek ateşin içine attınız Faslı’yı. Östersunds rövanşı öncesi Tudor’un “Belhanda gelecek, sihir yapacak” minvalindeki açıklamaları da skandal. Hagi ya da Alex, Türkiye kariyerlerine böyle bir baskıyla başlasalar bile zorlanabilirlerdi. Ki Belhanda ne Hagi, ne de Alex... Daha görev adamı, daha asistçi, iyi bir makinenin içinde kalitesini ortaya çıkarabilecek iyi bir dişli sadece. Kötü bir makineyi tek başına çalıştırabilecek bir lokomotif değil.
GALATASARAY, NICE Mİ?
Geçen sezonki Nice, tam da Belhanda’nın kendini gösterebileceği türden iyi bir makineydi. O yüzden de Faslı, sezonu 41 kilit pas ve 6 asistle, Nice’in istatistik tablosunun ikincisi olarak tamamladı. Opta verilerine göre Belhanda’nın yaptığı 6 asistin 4’ü, ligin ilk yedisine karşı idi (Monaco, PSG, Marsilya ve Nantes’a).
Eğer Galatasaray da transfer sezonunu başarıyla tamamlayıp eksik bölgelerine doğru takviyeleri yapmayı sürdürür, Nice gibi komple bir takım haline gelirse, Belhanda çok verimli olur sarı kırmızılılarda. Örneğin Imbula-Fernando orta ikilisinin önünde bambaşka bir Belhanda izleyebilir Ali Sami Yen Stadı sakinleri. Ama Galatasaray bu Selçuk’a ve bu Tolga’ya mahkum olduğu sürece, korkarım ki Belhanda da, Tudor da Dursun Özbek de yerlerini koruyamazlar.
VOLKAN ŞEN KREDİYİ TÜKETİR
Galatasaray’ın geçen sezon düzenli forma giyen üç ileri uç elemanı, Sneijder, Podolski ve Bruma ayrıldılar. Üç oyuncunun 2016-17’de iki cephede toplam 33 gol, 32 asistleri vardı. Muhakkak ki bu boşluğu yeni hücumcularla doldurmak gerek ki Gomis ve Belhanda isabetli hamleler. Çalım ve şut özelliği olan, işler kötü gittiğinde sorumluluk alabilecek Feghouli hedefi de olumlu.
İNTİHAR GİBİ
Saha içinde son derece isteksiz gözüken Sinan ve Yasin’le de yollar ayrılabilir, ancak siz onları gönderip, yerlerine kredileri düşük benzer futbolcular getirirseniz, sizin futbol aklınızda bir sıkıntı var demektir. Birkaç gündür Galatasaray’la adı anılan Volkan Şen, Türkiye’de hemen her tribünde en az kredisi olan, en ufak hatasında ıslıklanmaya en yatkın futbolcuların başında geliyor. Gerek Volkan, gerekse Galatasaray açısından böyle bir transfer, yönetimin de oyuncunun da kredisini tamamen tüketecek, kaybet-kaybet türünde, intihar tipli bir hamle olabilir.
ÇARE, TUDOR’U DEĞİŞTİRMEK Mİ?
Galatasaray, Avrupa kupalarından elenmiş; önünde yalnızca iki cephe kalmış. Üstelik ligin başlamasına daha 20, transfer sezonunun bitmesineyse 40 gün var. Eğer Lucescu’yu yarın Florya’da işbaşı yaptırabiliyorsanız, buna Tudor bile saygı duyacaktır muhtemelen! Ama Lucescu gibi kusursuz bir alternatifiniz yoksa, yola Tudor’la devam etmek ve Florya’daki yeniçeri ocağını lağvetmek zorundasınız. Selçuk, Yasin, Tolga, Carole, Sinan ve Rodrigues’in son iki maçtaki performanslarına bakılırsa, bu futbolcuları bence 7 milyon Euro’luk Östersunds’un hocası bile istemez şu anda!
DENAYER-MAİCON İYİ BİR İKİLİ OLABİLİR
Maicon, çok çabuk değil ama lider karakterli bir oyuncu. Sorumluluk almaktan asla kaçmıyor, elinden geldiğince dikine oynamaya çalışıyor. İki Östersunds maçında Selçuk ve Tolga’dan daha fazla hücum pas yaptığına eminim Maicon’un. Yanında çabuk ve coşkulu bir stoperle iyi bir ikili kurabilir, Denayer da onun eksiklerini tamamlayabilecek, tarife uygun bir savunmacı gibi. Geçen sezon küme düşen Sunderland’de ayakta kalan isimlerden biriydi, hava toplarında da iyi istatistik yakaladı. Eğer bir kez daha G.Saray’a gelirse faydalı olacağını düşünüyorum Belçikalı stoperin.
YARIN:
Kucka, Trabzon için aranan lider mi?
Sosa ya da Junuzovic alınabilseydi Yusuf Yazıcı olumsuz etkilenir miydi?
Burak gelirse Trabzon’da ikinci baharını yaşar mı?
Trabzonspor gerçekten de 50’nci yılında şampiyonluk adayı olabilecek kadroya sahip mi?
Paylaş