Paylaş
UEFA, bu Uluslar Ligi’ni hazırlık maçlarının alternatifi olarak planlamamış mıydı? Öyleyse ne oldu da ülkeler, 12 günlük araya ikisi resmi, biri de özel 3 maç sıkıştırma alışkanlığına geçtiler? Yoğun lig temposundan gelen oyuncuları Çarşamba-Pazar-Çarşamba peş peşe oynatmanın maksadı nedir ki? Her şeyden önce UEFA’nın bu iki haftalık araya yalnızca iki müsabaka takvimi koyması, bu günlerin de Perşembe ve Salı olarak belirlenmesi gerek. Bu futbolcuları 12 gün milli maç takvimine sokup üçer gün arayla üç maç oynatmak akıl dışı. Sadece biz değil, onlarca ülke, bu 12 günlük araya 3 maç sıkıştırdı. Bizimkiler de dahil birçok milli futbolcu sakatlandı bu süreçte. Biz en büyük kâbusu savunma göbeğinde yaşadık. Çağlar’dan hiç faydalanamadık. Kaan, Almanya maçında sakatlandı. Ozan Kabak da cezalı duruma düşünce en önemli maçımıza, belki de 2020’nin en kritik milli müsabakasına savunma göbeğinde devşirme ön liberoyla çıktık. Şenol Güneş’in şu soruyu yanıtlamasını da çok isterdim doğrusu: Üç maçlık bir seri için ulusal takıma neden yalnızca 4 stoper davet edildi? Üstelik bunlardan birinin (Çağlar’ın) sağlık probleminin olduğu daha maçlar oynanmadan bilinirken... Eğer Mert Müldür beşinci stoper olarak kadroya davet edildiyse dün neden ilk 11’de o başlamadı? Mert’i oynatmayacaksanız, neden başka ekstra bir stoper davet etmediniz?
SAVUNMA UYUMSUZ
Dün maça Mahmut sol, Merih sağ stoper başlıyor. Sonra 40’ta (sarı kartı da olan) Okay sağ stopere, Merih sola geçiyor. Maçın başından sonuna kadar uyumsuz ve kararsız bir savunma göbeğiyle oynamanın bedelini de 50 dakika boyunca ödüyoruz misliyle... Elbette dünkü müsabakanın hikayesini yalnızca stoperler üzerinden okuyamayız. Her maça kötü başlamayı, ilk devreyi feda etmeyi huy edindik. Bir omurga oturtmamanın, aşırı rotasyonun bedelini kazanma alışkanlığımızı yitirerek ödedik. 333 gündür milli maç kazanamıyoruz. Euro 2020’ye artık 8 aylık bir zaman kaldı ve bu süreçte planlarımızı omurgamızı oturtma, ana oyunumuzu ezberletme üstüne kurmalıyız artık.
Paylaş