Paylaş
Uluslar Ligi’nde küme düştük. EURO 2020’ye sonuncu olarak veda ettik. Katar elemelerinde de artık ipler bizim elimizde değil. Büyük takımlara 10 dakikada beyaz bayrak çekiyor, nispeten zayıflara karşı da aşırı kaygıdan maçların sonunu getiremiyoruz. 1 Ocak 2020’den beri yaklaşık 600 gündür milli takım bizi sadece 4 gün mutlu etti; o da 24-27 Mart’taki Hollanda-Norveç süreci... Futbol saha dışında kurgulanıp, saha içinde uygulanan bir oyun. Bizim kurgucumuz yetersiz. Ve acilen yeni bir kurgucuya ihtiyacımız var.
GEÇMİŞLE YAŞAYAMIYORSUNUZ
Şenol Güneş, Türk futbol tarihinin yapıtaşlarından. Hem futbolcu olarak hem teknik adam olarak tarihi başarılara imza attı. Ancak futbol rekabetçi bir oyun. Sürekli değişiyor, gelişiyor. Geçmişle yaşayamıyorsunuz, Alex Ferguson bugün Manchester United’ı tribünden takip ediyor; Arsene Wenger evinden izliyor Arsenal maçlarını. Bizim de Şenol Güneş’e acilen teşekkür edip, bir ay sonraki Norveç karşılaşmasına yepyeni bir teknik ekiple çıkmamız gerektiğini gösteren çok sağlam gerekçelerimiz var.
KURGUDA SORUN VAR
Şenol Güneş döneminde başarı hanemizde yazılı 4 müsabaka var: İki Fransa, bir Hollanda ve bir Norveç maçı. Dördünde de yüzde 40’ın altında topa sahip olmuşuz, oyunu kendi yarı alanımızda kabul edip geçiş hücumları ya da duran toplarla sonuca gitmişiz. Sonra EURO 2020’de Roma’da İtalya, bize geçiş fırsatı vermeyince hüsrana uğradık. Aradan 3 ay geçti, Van Gaal bire bir aynı stratejiyle bizi mat etti.
Birinci dakikadan itibaren önde baskı yaptılar, tamamlayamadıkları hücumlarda hemen kalabalıklaşıp hızlıca geri kazandılar. Biz topu birinci bölgeden ikiye geçiremedik. Sebebi basit: Çünkü çalışmışlar. Çünkü video analiz yapmışlar. Futbol saha dışında kurgulanıp, saha içinde uygulanan bir oyun. Bizim saha dışı kurgumuz yok gibi. Ya da tek bir planımız var en fazla. O işlemeyince havlu atıyoruz.
İYİ OYUNCULARA SAHİBİZ AMA...
Geniş kadromuzda dört Serie A, dört Ligue 1, üç Premier Lig, iki La Liga, bir Eredivisie oyuncusu var. Futbol tarihimizde beş büyük ligin kaynaklarından bu denli faydalandığımız başka bir dönem yok. EURO 2020’ye katılan 24 takım içinde kadro değeri bakımından dokuzuncuyduk. Yani uluslararası veriler de milli takımımızın iyi bir jenerasyona sahip olduğunu doğruluyor. Ama bu harika oyuncuların hemen hiçbirinin kulüplerinde yakaladığı seviyeye milli takımda ulaşamadığını görüyoruz. Bunun da sorumlusunun teknik adam olduğu çok açık.
TEKNİK EKİP ZAYIF
Teknik kadromuz zayıf. Geliştirileceği söylendi ama hiçbir hamle yapılmadı. Şenol Güneş çok hızlı ve anlaşılmaz konuşuyor, bir planı olup olmadığını da hissedemiyoruz. Onun döneminde 25 resmi maçta akan oyunda yalnızca 24 golümüz var. 17’si duran top. Yine onun döneminde yediğimiz 16 akan oyun golünün 9’u merkezdendi. Hollanda’ya karşı da sürekli merkezden delindik. Ön çalışmamız yok. Bilimsellikten uzağız. Mesele yenilmek değil, böyle yenilmek. Hiçbir ön çalışma belirtisi, hiçbir çaba göstermeden, 10 dakikada beyaz bayrak çekmek acı olan.
Ben bu altın jenerasyonumuzu bu teknik kadronun ileriye taşıyabileceğine inanmıyorum. 24 takımlı Avrupa Şampiyonası’na katılmak bizim seviyemizde bir futbol ülkesi için zafer kabul edilemez. Avrupa’nın en değerli dokuzuncu kadrosunun 24’lü bir turnuvaya girmesi doğaldır. Olması gerekendir. Dünya çok hızlı değişiyor, gelişiyor. Tarih ivmelendi, yani hızı hızlandı. Önceleri 100 yılda yaşanan gelişimler şimdi 10 yıla sığıyor. İki yıl kendinizi yenilemezseniz çağ dışı kalıyorsunuz. Dünyanın hızı baş döndürücü. Değişime-gelişime açık, çağdaş bir teknik kadroyla yola devam etmeliyiz artık.
KADROYU GELİŞTİREMİYORUZ
Futbolda alternatifin kadar güçlüsün. Dönüp kulübeye baktığında ne kadar dişli bir rakip görürsen, performansın o derece artar. Şenol Güneş’in kafasında 11 hep aynı. Rekabete kapalı. Değişime kapalı. En azından geniş kadroya Görkem Sağlam, Nazım, Berkan, Umut Güneş, Ali Akman, Ravil, Barış Alper, Eren Elmalı gibi oyunculardan 3-4 ismi davet ederek bir rekabet ortamı oluşturmayı dahi düşünmedi. Ayrıca Ferdi Kadıoğlu’yla ilgili bir çalışmamız
olup olmadığı da meçhul.
MİLLİ TAKIMI KULÜBE ÇEVİRDİK
Karadağ maçında 23 kişilik kadro hakkımız olmasına rağmen sahaya 22 oyuncuyla çıktık. Çünkü o kadar oyuncu vardı elimizde! Şenol Güneş milli takımı kapalı devre bir kulübe çevirdi, yeni birini katmakta olağanüstü tedirgin. 26 kişilik kadroda Zeki’nin direkt bir alternatifi yok, Cebelitarık’a karşı Zeki’yi kullanıp sakatlanmasına sebep olduk. Ve yılın en kritik maçında en iyi oyuncumuzu kullanamadık. Zeki, Güneş döneminde pas arasında birinci, ikili mücadelede ikinci, rakip yarı sahada top kazanmada ikinciydi.
Pro Sanal Bahis sadece Misli.com'da! Türkiye'de ilk ve tek, hemen üye ol...
Paylaş