Savunma

Efes’in, bir iç saha maçında 107 sayı yemesini sadece kadro kalitesi veya hedefsizlik açıklayamaz. İlk çeyrek dışında hiçbir direnç göstermeyen Efes, rakibinin bu sezon ilk kez 100 sayı barajını geçmesini de sağladı. Hatta Barça son beş dakikada aktif olarak dinlenmese EuroLeague’in bu sezonki en yüksek verimlilik puanını elde edebilirdi (bu hesaba bu sezonki bütün maçlar dahil). Hatta Barça attığı 19 üçlükle EuroLeague tüm zamanlar rekoruna da ortak oldu. Ne yazık ki ortada şaşılacak bir durum yok, Efes maçları bu tip rekorlara açık geçiyor bu sene. Zira Ataman yönetimindeki Efes bu sezon EuroLeague’de üçüncü kez 100+ sayı gördü potasında.

Öte yandan Ataman bu oyuncular ile ligde şampiyonluk hedeflediğini, hatta yazın kadronun büyük ölçüde yenileneceğini de açıkladı. Bu açıklama, medya kontrolü ve motivasyon hedefi barındırsa da nereden bakarsak bakalım içsel olarak tutarlı değil. Gönderileceğini bilen ve iş ahlakı olmayan oyuncular ile BSL play-offlarında da başarı gelmez.

Maç sonrası açıklamasında Ataman, Barça için “Golden State Warriors gibi oynadılar.” açıklamasında bulundu. Evet, Golden State gibi dışarıdan bombardımana tuttular Efes potasını. Ancak bu durum sadece Barça’nın hücum gücüyle alakalı değil. (Boyalı alanı da oldukça rahat kullandı Barça.) Dün, savunmanın “s”sini dahi yapmayan ve sahada maçın hakkını vermeyen oyuncular topluluğu (birkaçı hariç) ve maç planı tutmamasına rağmen rotasyon dışında ciddi müdahale yapmayan bir koç izledik. Bu durum kabul edilebilir değil. Efes, nasılsa sonunculuk garantilendi diye böyle oynamamalı.

Bütün bunların yanında maç sonu gençlere şans veren Ataman, keşke bu gençleri daha anlamlı dakikalarda ve diğer maçlarda da kullansaydı diye düşünmemek elde değil. Efes zaten EuroLeague’in en kötü takımı ve tarihinin en kötü sezonunu geçiriyor, bundan daha kötüsü olamaz.

Bu takım bu sezonu altı galibiyetle, bir başka ifadeyle %20’lik galibiyet oranıyla kapatacak. Bunun hesabı verilmiş değil. Umarım Efes yönetimi durumun farkındadır ve gelecek için baştan aşağı güçlü bir yapılanma ile yola çıkar.