Efes Yine Efeslik Yaptı

Togan Karataş yazdı.

Haberin Devamı

Geçen sene play-off’ta Pire’de final four’a çıkma maçı oynayan Efes, bundan yaklaşık bir sene sonra aynı salonda aynı rakibe karşı neredeyse hiçbir anlamı olmayan bir karşılaşmaya çıktı. (Geçen seneden biraz daha geriye gidip 2004’e ulaştığımızda ise Efes Olympiacos’a tarihinin en ağır iç saha mağlubiyetini 59-110 ile yaşatmıştı.)

Fenerbahçe ile ikincilik mücadelesi veren Olympiacos için bu maç yoldaki küçük engellerden biriydi aslında. Nitekim ilk çeyreği 30-15 alan ve bunu yaparken birçok oyuncusundan skor bulan Olympiacos bize bedava bir basketbol dersi vermiş oldu. Sonrasında Efes’in skoru yakalaması kimseyi yanıltmasın. Hatta Motum’un üçlüğüyle maç 23. dakikada 51-49’a geldiğinde dahi ortada umutlanacak bir durum yoktu. Zira Efes’in bu maçı bir şekilde kaybedeceğinden herkes emindi. Buna Olympiacos ve Efesli oyuncular da dahil. Burada Efes yine Efeslik yaparak çeyreği 70-57 geride kapattı ve fikren maçı da kaybetti.
Yunan takımları, İspanyol takımlarından farklı olarak, rahat kazanacaklarını düşündükleri maçlarda farkı genelde 25-30’a götürmezler. Bu nedenle Efes gibi takımlar skorda tutunurken oyuna da tutunduğunu düşünür. Bir başka ifadeyle iki takım arasındaki fark aslında nihai skordan çok daha fazlasıdır, sadece Yunan takımları bunu pek skora yansıtmaz. Bu açıdan Olympiacos deplasmanında toplamda sadece beş top kaybıyla oynayıp 82 sayı bulmak bu maç özelinde büyük bir anlam taşımıyor. Zira final-four yolunda sakatlık gibi problemlerle uğraşmamak için düşük viteste oynayan bir takıma karşı kaybettiğiniz bir maçta farkın çok önemi yoktur.

Haberin Devamı

Papapetrou’nun 17 sayıyla kariyer rekorunu kırdığı gecede Efes için Simon’un 18-8-6 ile oynaması TBL playoff’ları için umut verici. Ancak bu istatistikler Dunston’ın guard savunmasını veya takımın bu nedenle ne yayda ne de çemberde dirençli olabilmesini, takımın Simon dışında oyun aklını ortaya koyamamasını aklamıyor. Bu noktada göreve sezon ortasında gelmiş olsa da transfer yapma şansı bulan Ataman’ın EuroLeague’de 16 maçta sadece 3 galibiyette kalması kabul edilebilir bir durum değil. Dahası bu takımda EuroLeague sezonunun 6 veya en çok 7 galibiyetle bitirilecek olmasının hesabı ödenmiş de değil.

Haberin Devamı

Olympiacos-Efes maçı Bayern-Daçka maçıyla aynı saatteydi. Bir tarafta 41 sayı atarak takımını finale taşıyan Wilbekin’i izleme imkanı varken, diğer tarafta pozisyon başında 0,5’den az sayı bulan (13 pozisyon 6 sayı) McCollum’u izlemek gerçekten çok zor olsa gerek. Umarım Efesli yöneticiler ve Ataman gelecek sezonun planlamasını şimdiden yapmaya başlamıştır. Zira bu takım bu sezonu ne kadar erken bitirirse gelecek için o kadar iyi olacaktır.
Taraftar gözü yerine bir adım geri çekilerek bakarsak, son yıllardaki yapılanma ile şu takım EuroLeague A Lisansını ne yazık ki hak etmiyor. Saygınlığın geri kazanılması içinse Efes’in aşması gereken birçok mental engel var. Bu engeller de ancak ve ancak çok güçlü ve planlı bir yeniden yapılanma ile aşılabilir.

Yazarın Tüm Yazıları