Düzen Kurarken Kazanmak Önemlidir

Togan Karataş yazdı.

Haberin Devamı

Ataman’ın gelişi ile kıpırdanan Efes için Kızılyıldız maçı hedef maçlardan biriydi. Ligin kötü savunma yapan ancak hücumda yay gerisini aktif olarak kullanan takımlarından biri olan Kızılyıldız şu dönemde bir yapı kurmaya çalışan Ataman’ın karşılaşmak isteyeceği takımlardan biriydi muhtemelen.

İlk çeyrekte Simon’un ikili oyunları çok iyi yönetmesi ile oyun ve skor üstünlüğünü eline alan Efes, Kızılyıldız’ın savunma zaaflarının da etkisiyle ikinci çeyrekte gaza basıp 16. dakikada skoru 43-30’a taşımayı başardı. Ancak kalan dört dakikada Alimpijevic’in takımı kazandıkları maçlardaki gibi yay gerisini etkili kullanıp ritim bulunca tam 16 sayı üretti ve devre arasına 50-46 gidildi. Bu noktada hücumda Simon’un bıraktığı oyunu Dragic’in devam ettirmesinin yanında Brown-Dunston ikilisinin efektif oynamasıyla 50 sayıyı bulan Efes’in yay savunmasında çok fazla problem yaşaması gözden kaçmamalı. Bu konu kritik çünkü tepeden delinen savunma birçok zincirleme sonuç doğurur: Yardım mecburiyeti nedeniyle boyalı alanın boşaltılmasıyla rakip kısaların doğrudan çembere giderek kolay sayı atması, forvet cutları için alan açılması, ters köşede rahat şut imkanı ve rakip uzunların kolay hücum ribaundu imkanının oluşması vb. (Kızılyıldız ilginç bir şekilde ligin en iyi hücum ribaundu çeken takımlarından biri.) Bu nedenle gününde olmasa bile Rochestie’nin ikili oyun bilgisi Efes’e çok fazla sorun yarattı.
Üçüncü çeyrekte Dragic’in formda bir Joe Ingles gibi oyunun her alanına verdiği katkıyı artırmasıyla farkı çift haneye çıkaran Efes’in yay savunması ve boyalı alana gerekli yardımı getiremeyen Motum nedeniyle rakibe çok fazla hücum ribaundu vermesi Kızılyıldız’ı sürekli maçın içinde tuttu. Bu noktada Stimac bu kadronun ribaund sezgisi ve yeteneği en iyi olan oyuncusu olmakla birlikte onun ajandasında Dunston seviyesinde çemberi koruyabilme ve hücumda oyunu çeşitlendirmek yok. Nitekim Dunston’ın maçı 4 asistle tamamlaması ve bu sayede McCollum gibi skorer kısaların daha rahat oynama imkanı bulması Ataman’ın düzeni için çok önemli. Bu açıdan Dunston çevresindeki oyuncuların verimini artıran bir konumda olmaya devam ediyor. Bunun yanında %100 ile oynayıp 24 sayı, 3 ribaund, 4 asistlik performansıyla 34 verimlilik puanı üreten ve hafta MVP’si olan Dragic özel bir alkışı hak ediyor. Zira takımın yaşadığı her krizin çözümüne bir şekilde dahil olmayı başardı.

Haberin Devamı

Bu maçta Efes formasıyla ilk kez EuroLeague maçına çıkan Toney Douglas ise henüz EuroLeague’in oyun yapısını, hakemlerin düdük alışkanlıklarını, (Maçtan sonra bu konuda serzenişte bulundu.) ve takım arkadaşlarının rollerini tam olarak bilmemesine rağmen oyunun iki yanında da derli toplu bir guard resmi çizmeyi başardı. 12 sayı 4 asistle oynayan ve dahası +,- istatistiğinde 24 dakikada +15’i gören Douglas bu alanda Efes’in en iyisiydi. Önce oyunu kurmayı ve topu dağıtmayı isteyen Douglas, Ataman’ın düzen kurma çabalarının Dunston ve McCollum ile birlikte temel taşı olacak gibi görünüyor. Böylece takımın temel skoreri McCollum kendisini EuroCup MVP’si yapan düzene (Sinan Gülerli düzen) benzer bir düzende daha verimli oynayacaktır. Bunu şuradan da çıkarabiliriz: McCollum bu sefer 20-25 pozisyonu kendi başına kullanan bir kısa olmak yerine 13 pozisyonla yetinip 20 sayı üretti. Bunu da doğru şut tercihleriyle ve

Haberin Devamı

Douglas’ın dizginlemesiyle yaparak takımın ivme kazanmasında önemli katkı sahibi oldu.
Efes ikinci yarının tamamını önde götürmesine rağmen Kızılyıldız’ın bahsettiğim şekilde hücum ribaundlarındaki agresifliği sayesinde (Jovanovic-Bjelica-Lessort üçlüsü) iki kez kritik 12-13 sayı eşiğinden maçı çevirmesi Efes’in düzen kurma işinin hala başlarında olduğunu gösteriyor. Zira takımın iki temel top yönlendiricisinden biri aslında bir veteran olmasına rağmen takımın çaylağı durumunda. Diğeri ise istikrarsız. Bununla birlikte bu maç özelinde 7 oyuncu çift haneli skor katkısı vermiş ve takım 21 asiste ulaşmış olsa da bunu büyük bir hücum başarısı olarak okumak tam olarak doğru olmayabilir. Zira başta belirttiğim gibi Kızılyıldız’ın savunması da problemli. Yine de takımın derli toplu bir görüntü içinde 104 atarak kazanması önemli bir gelişim. Bu noktada Ataman düzeni yolda inşa etmeye devam edecektir. Ancak bunu sene başında başarmış elit takımlara karşı Efes’in işi çok zor. Zira her takım Kızılyıldız gibi yetenek problemi yaşayan oyunculardan kurulmuş değil. Bu açıdan bir sonraki hafta Rusya’da oynanacak olan CSKA maçı çok farklı seviyede bir test olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları