Paylaş
Efes’in bu sezonki kadro mühendisliği takımın birçok maçı henüz başlamadan kaybetmesine neden oluyor. Madrid maçı da onlardan biriydi. İlk çeyrekten maçın kontrolünü eline alan Madrid’de Laso Efes gibi yetenek seti kısıtlı bir takımı karşısında bulmuşken rotasyonu geniş tuttu ve ilk yarıda süre alan 11 oyuncusundan onuna sayı attırmayı başardı. Causeur’un penetreleri, Tavares’in fiziği ile boyalı alanda fark yaratması, Reyes’le birlikte oynayan Doncic’in sahada bir seviye yukarıda olması gibi birçok etmenle ilk yarıda Madrid zorlanmadan 39 sayı atmayı başardı. Bu noktada Efes 30 sayı atmış ve maçın içindeymiş gibi görünse de Madrid’in Efes’in yaklaşmasına izin vermediğinin altını çizmek gerek. Nitekim ilk yarı sonunda verimlilik puanları 48’e 23’tü. Laso’nun rotasyona gittiği bu devrede Ataman ise çaresizce arayışlar içerisindeydi. Hatta Douglas – Balbay – Batuk – Motum – Stimac gibi tuhaf beşlerin dahi denendiği bu yarıda Efes rakibini korkutmayı başaramadı.
İlk yarıda 14 verimlilik puanına ulaşan Tavares’in etkinliğini yok etmek için Ataman ikinci yarıya iki dört numara ile başlamayı tercih etti. Tavares’i Brown&Motum ile yaya sürüklemeyi hedefleyen Ataman bu amacında kısmen başarılı da oldu. Efes çeyreğin bitimine 4.13 kala maçı 47-40’a getirmeyi başardı ve en azından bir kıpırdanma göstermiş oldu. Ancak bu noktadan sonra Tavares’i yeniden etkili kullanmayı başaran Madrid üç dakika içerisinde 10-0 seri yapınca maç orada noktalanmış oldu. Dragic dışında bir direnç noktası da oluşturamayan Efes ne yaparsa yapsın bu maçı kazanacak görüntüde de değildi zaten. Nitekim son çeyrekte de görüntü değişmedi ve Efes 87-68 yenilmekten kurtulamadı.
Efes EuroLeague’in dibinde gün geçtikçe daha da yalnızlaşıyor. Zamanında Avrupa’nın elit takımlarından biri olan Efes’in güncel durumu öncelikle bu kulübün tarihine yakışmıyor. Her ne kadar Madrid maçından sonra kısmen kolay bir fikstüre girilecek olsa da Efes için hiçbir maçın garantisi yok.
Efes’te bu sezon o kadar kötü bir kadro kuruldu ki başlıkta sorduğum soruya ne yazık ki olumlu bir cevap vermem mümkün değil. Madrid’de bile takımını yalnız bırakmayan Efes taraftarları bu sezonu tamamen gözden çıkarmalı. Bu sezon bitti. İşin yönetim kısmında ise sorumlular bu hesabı ödemelidir. Bu konuda Perasovic ve iki oyuncu dışında hiç kimse hesap vermiş değil. Sorunları ile yüzleşmekten bile kaçınan bir takımın bu ligin dibinde olması ise gayet doğal bir durumdur. Sorunları halı altına süpüren, günü kurtarmak için koç değiştiren vizyonsuz bir organizasyonun başarılı olması ihtimaller dahilinde değildir.
Sonuçta Stamp’ın dediği gibi; “Sorumluluklarımızdan kaçınabiliriz ama kaçınmanın sonuçlarından kaçamayız.”
Paylaş