Paylaş
Oyun içi hatalar bu maçta da akılları karıştırmadı değil. Maç boyunca yokları oynayan Quaresma’nın 90 dakika sahada kalması, Beşiktaş’ı 9 kişi oynattı desek yalan olmaz. Henüz ilk yarıda sarı kart görmüş olan Portekizli futbolcu, bu andan sonra zaten az olan defans katkılarını da keserek hiç topa girmedi ve sağ kanatta Adriano’yu tek bıraktı. Bu noktada, Tosic veya Tolgay hamlesi hatta Lens hamlesi dahi Beşiktaş’ı daha dirençli hale getirebilirdi. Evet, Quaresma bu seviyelerde iş yapmış önemli bir oyuncu ancak bu karar ısrar etmenin pek de bir mantığı yok. Aynı şekilde Atiba’nın formsuz olduğu bir akşamda Tolgay değişikliğinin Pepe ve Adriano ile birlikte sahanın en iyilerinden biri olan Medel ile yapılmasını da anlamak pek mümkün değildi. Yeri gelmişken, Beşiktaş’ın dün akşamki dinamoları, bitmek bilmeyen enerjileriyle yaşlı kurtları Pepe, Medel ve Adriano’ydu. Tecrübeli yıldızlar, nasıl buralara geldiklerinin uygulamalı derslerini verdiler adeta. Basmadık yer bırakmayarak, doğru zamanda, doğru yerde olarak hatta tekmeye kafa uzatarak. Genç yaştaki sporculara örnek verilecek bir performans sergileyen bu yıldızlardan olabildiğince yararlanmalı Beşiktaş. Eminim ki yönetim de keşke bu oyuncular hiç yaşlanmasa diye düşünüyordur. Ancak futbol böyle, genç yaşta keşfedemezsen yahut yetiştiremezen kariyerinin sonlarına doğru ancak hayıflanarak bakabilirsin. Beşiktaş yönetimi, başarının devamı için bu ayrıntıyı da göz ardı etmemeli.
Yenilen gollere bakacak olursak, Bayern Münih’in alışık olduğumuz kanat organizasyonlarıyla sonuca rahat gittiğini söyleyebiliriz. Bir sağ bekten fazlası olan Kimmich’in savunma arkasına yaptığı koşular ve içeriye çıkardığı paslar ardından oluşan karambolde ya tehlike yarattı ya da gol oldu. Zaten 10 kişi olan Beşiktaş ise sadece izlemekle kaldı. Kaleci Fabri’nin de hakkını yememek gerek, İspanyol file bekçisi oldukça kritik kurtarışlara imza atarak takımının geride dik durmasını da sağladı. Ancak Caner’in performansı gecenin en büyük hayal kırıklıklarından biriydi. 35 yaşındaki Robben’in deyim yerindeyse ‘içinden geçtiği’ pozisyon dahil, her pozisyonu en yakın yerden izledi milli oyuncu. Ardından gelen geç de olsa doğru değişiklik, belki de farkın sabit tutulmasını sağlayan etmenlerden biriydi.
Ne olursa olsun, Beşiktaş Avrupa’daki prestijinden, saygısından bir şey kaybetmedi. Belirttiğimiz gibi, şu sahadan maçın neredeyse tamamını 10 kişi oynayıp Bayern Münih’e kafa tutacak takım sayısı dünyada bir elin parmaklarına dahi ulaşmaz. O yüzden, Beşiktaş bu karşılaşmayı çabuk unutup, Fenerbahçe maçına odaklanmalı. Aksi takdirde, futbolcular kendini derin bir kabusun içinde bulabilir.
Paylaş