Kartal, deplasmanda uçamıyor

Bu sezon deplasmanda oynadığı 11 maçta yalnızca dört galibiyet alabilen Beşiktaş, şampiyonluk yarışının ipini yine bir deplasmanda, Bursa’da bıraktı.

Haberin Devamı

Özellikle önemli oyuncuları sakat ve cezalı olan zayıf rakibine karşı bir puanı son anda kurtaran Kara Kartal, sezonun ikinci yarısında da ilk yarıdaki kötü performansa dair hiçbir şeyin değişmediğini gözler önüne serdi. Zorlu deplasmanda Adriano’nun muhteşem golüyle öne de geçen Siyah Beyazlılar, rakibin korner pozisyonunda yarattığı karambolde topu bir anda kendi kalesinde buldu ve o dakikada maçtan koptu. Kötü oynayabilirsiniz, sıkı savunmaya karşı pozisyon yaratamayabilirsiniz ama kötü mücadele edemezsiniz. İşte Beşiktaş’ı sezon başından beri kemiren bu virüs, Bursa’da en ağır hasarını bıraktı.

Beşiktaş tarihinin kağıt üzerinde en kaliteli kadrosu, ligin 20.haftasında bu kansere yenik düştü. Eskisi gibi iki gol yese üçü atan, üç gol yese dördü atan Beşiktaş yerini, gol kısırlığı çeken Beşiktaş’a bıraktı. Kadrosu yıldızlarla dolu, Şenol Güneş gibi hücumu oyununu seven ve bunu iyi de uygulayan bir hocanın yönetimindeki Beşiktaş’ın oynanan 20 maçta 35 gol atması hiçbir sebeple açıklanamaz. Bir şeylerin yanlış gittiği kesin ama sorgulamaya önce hocadan başlamak gerekiyor sanırım. Şenol Güneş, sezon başından beri elinde bulundurduğu geniş kadroyu değerlendirmemekte ısrar etti. 2015/16 sezonunda Olcay-Quaresma-Töre kanat rotasyonundaki etkili tercihlerini Quaresma-Lens-Babel ve Orkan’da kullanamadı. Cenk’i Gomez’in arkasında sürekli hazır tuttuğu gibi Negredo’yu hazır tutamadı. Çünkü bu sefer ideal onbiri bozma konusunda, kötü oynayanı keserek cezalandıracak cesareti yoktu. Beşiktaş, bir bakıma Şenol Hoca’nın korkaklığına yenik düştü. Beşiktaş taraftarı adına en büyük hayal kırıklığının bu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Negredo, Lens ve Medel gibi üst düzey seçeneklerin, ligin 20.haftasında anca kadroya monte edilmesi, Beşiktaş’ın hem zaman hem de puanlar kaybetmesine neden oldu. Yeni transferler takıma geç ve hazır gelmeyebilir ancak bu oyuncuları hazır hale getirmek teknik direktörün görevidir. Bu noktada baktığımız zaman Şenol Güneş, ilk 15 hafta boyunca bu üç oyuncuyu hazır göremedi ve elinde geniş bir kadro varken kullanmamayı tercih ederek kısır bir kadroyla hem Şampiyonlar Ligi hem Süper Lig’i yürütmeye gayret etti. Sonuç olarak, kolay yolu seçmek varken kulağı tersten göstermeye çalışmak Beşiktaş’a üst üste üçüncü şampiyonluğunu kaybettirmek üzere.

Maç performansını göz önüne alırsak, Oğuzhan, Lens ve Quaresma’nın etkisiz oyunu; Anderson Talisca ve Alvaro Negredo’nun rakip defans arasında kaybolması, yine bir deplasmanda Beşiktaş’ı hücumda etkisiz hale getirdi. Negredo, tek forvet pozisyonunda hiçbir etkisinin olmadığını bugün de bağıra bağıra söyledi. Çünkü İspanyol forvet,  yardımcı forvet rolünü gayet iyi oynasa da süre aldığı her dakikada Şenol Hoca’nın istediği pivot santrafor rolüne ayak uyduramadı. Nitekim, bunu Vagner Love’ın girişiyle çift forvete dönen oyunda Negredo’nun yaptığı servislerden de açıkça gördük. Bu bağlamda, Cenk’in gidişiyle de gördüğümüz üzere Şenol Güneş 20 hafta geçmesine rağmen hala Negredo’nun nasıl daha fazla katkı verebileceğini bulmaya çalışıyor. Sadece bu bile Beşiktaş’taki son durumu ortaya açıkça seriyor. Şampiyonlar Ligi’ndeki başarısı ve ‘Come to Beşiktaş’ sloganıyla Avrupa’da adından sıkça söz ettiren Beşiktaş, böyle giderse seneye Avrupa Ligi’nde üçüncü seviye takımlarına rakip olacak. İşin kötü tarafı, artık taraftara futbolcuları affettirecek bir Avrupa tesellisi de olmayacak.

Yazarın Tüm Yazıları