Paylaş
Eskiler boşa dememiş “Alışmış, kudurmuştan beterdir.” diye. Beşiktaş’ın bu sezonki deplasman performansını başka bir deyişle açıklayabilir miyiz bilmiyorum. Zira Beşiktaş, her iyi geçen hafta sonrası deplasmanlarda puan bırakmaya oldukça alıştı. Rakip fark etmeksizin yapılan puan kayıpları, tabloya bakıldığında son altı maçta yalnızca bir (1) deplasman galibiyeti büyük bir takıma hiç ama hiç yakışmıyor. Üstelik bu takım son iki senenin şampiyonuysa… Kuşkusuz Siyah Beyazlılar, taraftarlarına iki sene önceki statsız performansını bu sene mumla aratıyor. Öyle olacak ki Beşiktaş’ın son senelerdeki en büyük gücü olan deplasman performansı, bu sene kabusu olmuş durumda.
Bursa deplasmanında olduğu gibi dün akşam da henüz ilk yarıda üstünlük golünü bulan Kara Kartal, Vagner Love ile ikinci gole de çok yaklaşsa da bu fırsatı cömertçe geri çevirdi. Anderson Talisca’nın oldukça istekli oyunuyla girdiği pozisyonlar ilk yarı sonunda taraftarlara güven verse de Beşiktaş, ikinci yarıda bu sezonki en kötü alışkanlığına geri dönerek rakibini adeta kalesine davet etti. Bunda en büyük pay elbette ki Şenol Güneş’in herhangi bir anlam yüklenemeyen “Vida-Love” değişikliğindeydi. İkinci yarının henüz başında, 11’e 11 devam eden karşılaşmada bir büyük takım hocasının forvet çıkarıp stoper alması hiçbir taktik ile açıklanamaz. Hele ki bu isim Şenol Güneş ise… Şenol Hoca gerek Trabzonspor gerek Bursaspor gerekse Beşiktaş’taki ilk iki senesinde yaptıklarıyla taraftarları hücum futboluna öylesine alıştırmışken bu tarz hamleleri, ister istemez akıllarda “Ne değişti?” sorusunu bırakıyor. 2016’da Şampiyonlar Ligi’nde Napoli deplasmanında son 10 dakikaya 2-2 beraberlikle girilirken oyuna Talisca’yı alan ve son dakika golüyle zorlu deplasmandan üç puanla dönen Şenol Güneş, 2018’de Konyaspor deplasmanında 0-1 öndeyken en önemli gol silahını çıkararak oyuna stoper aldı ve henüz bir dakika dahi geçmemişken beraberlik golünü yiyerek skoru değiştiremedi. Hoca, bu sezon çoğu futbolcudan daha formsuz durumda. Neyse ki maçın hakemi Alper Ulusoy, dün akşamki performansıyla Şenol Güneş’in yüksek sesle eleştirilmesinin önüne geçti. Fenerbahçe derbisi öncesi sarı kart sınırında bulunan futbolculardan biri olan Pepe’ye henüz ilk faulünde üstelik sert bir hamle bile değilken hiç tereddütsüz sarı kart çıkarması, ardından sarı kartı bulunan Ali Turan’ın Talisca’nın ayağına bastığı pozisyonda bir diğer sınırdaki yıldız Talisca’nın faul yaptığını gerekçe göstererek sarı kart göstermesi fazlasıyla tartışılmasına yol açtı. Maçın hakemi, gözünün önünde gerçekleşen pozisyonda faulü kimin yaptığını çözebilse Konyaspor kalan 40 dakikayı 10 kişi oynayacaktı belki de. Neyse ki sınırdaki diğer oyuncular Oğuzhan ve Adriano kulübedeydi… Lens’in altıpasta düşürülmesi, sarı kartı bulunan bir diğer Konyasporlu futbolcu Filipovic’in karşı karşıya kalan Talisca’ya yaptığı faul de cabası… Gel gelelim, Alper Ulusoy sadece Beşiktaş’ı değil, Konyaspor’u da yaktı. Jahovic’in nizami golü, son saniyede Volkan Şen’in ceza sahasında düşürülmesine penaltı ‘çalamaması’ maçın skorunu her iki takım adına da defalarca etkileyen kararlardan yalnızca birkaçıydı. Son zamanlarda iki takımı da bu kadar doğrayan başka bir hakem performansı izlememiştim. Öyle ki, Ulusoy’un verdiği kararlar gelecek hafta oynanacak derbinin skoruna dahi doğrudan etki edebilir. Neredeydik? Şenol Güneş’te. Maç sonrası haklı olarak sinirli olan Şenol Hoca, fırsatı da bulmuşken topu hakem Alper Ulusoy’a atarak bu puan kaybının da arkasına gizlenmeye çalıştı. Maç sonunda Mehmet Özdilek’e yaptığı saygısızlığı söylemiyorum bile. Üstüne üstlük, her puan kaybı sonrası yapılan “Rakip kapanıyor. Hakemler oynamamıza izin vermiyor.” bahaneleri, artık Beşiktaş taraftarını sakinleştirmiyor. Çünkü artık iki haftada bir puan kaybedilmesine kimsenin tahammülü kalmadı. Herkes çuvaldızı kendine, iğneyi dış etmenlere batırmalı. Yeni Malatyaspor, Sivasspor, Bursaspor, Konyaspor… Her tebessümün ardından gelen koca bir deplasman trajedisi. Hayal kırıklığı.
Haftalardır uçurumdan düşmek üzere olan Beşiktaş’ın destek aldığı son elini bırakmamakta kararlı olan rakiplerinin bu hafta yapacakları Şenol Güneş ve öğrencilerinin kaderini etkileyecek. Şampiyonlar Ligi’nde ne olursa olsun, tilkinin dönüp döneceği yer kürkçü dükkanıdır. Beşiktaş bu dükkanı ihmal etmeye devam ederse, Şampiyonlar Ligi gelecek seneye ancak hayallerinde yer edinecek.
Paylaş