Paylaş
Beşiktaş, genel hatlarıyla ele alındığında rüya gibi geçen bir seneyi Osmanlıspor galibiyetiyle kapattı. Üst üste gelen ikinci lig şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi’ndeki tarihi zaferler, Beşiktaş’ın ligin yeni sezondaki kötü performansının üstünü örtmeye yeter de artar ancak 2018’e keskin değişikliklerle girilmesinin de elzem olduğunun altını çizmek lazım.
Osmanlıspor karşılaşmasına orta sahada Atiba--Oğuzhan-Tolgay ve hücum hattında ‘Quaresma’sız’ başlayan siyah beyazlılar özlenen o eski oyununa dönmekte zorluk çekmedi. Oğuzhan Özyakup’un liderliğinde merkezden kurulan hücumlar, kanat çizgisine yapışmayan iki kanat hücumcusuyla birlikte Osmanlıspor’u ligdeki her takım gibi savunulması güç durumda bıraktı. Özellikle Alvaro Negredo’nun hücumdaki hareketliliği ve pas organizasyonlarına yaptığı katkı, Beşiktaş’ı hücumda bir adım daha öne itti. Sezon başından beri aldığı her dakikanın hakkını vererek yılmadan çalışan İspanyol forvet, bu karşılaşmada da formayı hak ettiğinin mesajını verdi. Elbette burada son söz yine Şenol Güneş’e düşüyor. 2015-2016 sezonunda herkesin takdirini kazanarak şampiyon olan Beşiktaş’ın sırrı Sosa ve Oğuzhan önderliğindeki merkez odaklı pas organizasyonlarıydı. Bu sezon bu konuda oldukça sıkıntı çeken ve ligin etkisiz ekiplerine karşı deplasmanlarda beklenmedik puan kayıpları yaşayan Kartal’ın ilacının, kanat ortalarına ve frikiğe odaklı olmadığı aşikâr. Kaldı ki Anderson Talisca’nın da bu sezon oldukça etkisiz kalması, siyah beyazlıların maça iki kişi eksik başlamasına sebep oluyor ve savunulmasını kolay hale getiriyor.
Bu noktada yeni yılda Şenol Hoca’ya büyük iş düşüyor. Nasıl işler yolunda gittiğinde parçaları bozmamak başarının devamını getiriyorsa işler yolunda gitmediği zaman da değişiklik yapılmaması başarısızlığı kaçınılmaz kılar. Formda bir Medel-Oğuzhan-Tolgay üçlüsü kanatlarda Babel veya Lens/Orkan ile birlikte ikinci devrede Beşiktaş’ı zirveye taşıyabilir. Beşiktaş’ın yeni yılda, eski haline dönmesi dileğiyle…
Paylaş