Paylaş
Futbolun hep hatalar üzerine kurulu bir oyun olduğu söylenir. Doğru ancak eksik bilgidir. Futbol aynı zamanda sonuç oyunudur. Pozisyona giren değil, onları sonuca ulaştıran takımlar kazanır.
Eskişehirspor’un geçtiğimiz hafta üzerinde bulunan rehaveti bu hafta kalkmış görünüyor. Daha mücadeleci, daha derli toplu olmaya çalışan bir takım vardı sahada. Ama hala bir şeyleri eksik bir takım.
Peki, nedir bu eksiklikler;
Pozisyonları sonuçlandıracak beceri eksikliği;
Geçtiğimiz haftanın tersine bu hafta daha fazla mücadele eden Eskişehirspor, bu mücadelesinin karşılığını daha bol pozisyonlar bularak almış görünüyordu.
Ancak bu pozisyonları sonuca ulaştıracak yeteneğe sahip değildi. Takımın hücum organizasyonlarına katılan hiçbir oyuncusunun bu konuda kendine güveni yoktu. Kalenin karşısında sorumluluk alıp bitirici vuruşu yapamıyorsan, gol atmayı da maçı kazanmayı da bekleyemezsin.
Forvet eksikliği;
Bu maç bir kez daha göstermiştir ki, Semih Şentürk bu takımın ne asil ne de yedek golcüsü değildir. Mezenga ve Ofoedu’nun yokluğunda ilk 11 çıktığı Adanaspor karşısında, ilk dakikalarda attığı gol dışında sahada varlığını hissettiremedi. Pozisyonlardan tamamen uzak, maçtan uzak bir yerlerdeydi. Devamlı hakemle ve rakip savunma oyuncularıyla uğraştığı için maçı kaçırdı. Bu uğraşlarının sonunda gördüğü kırmızı kartla da bundan sonraki maçı kaçırmayı garantiledi.
Evet, hakem Abdullah Yılmaz olabilecek en kötü şekilde yönetti maçı. Kritik pozisyonlarda verdiği hatalı kararlar ve maça hakim olamaması tartışılabilir. Ancak Semih gibi bir forvetin ya da diğer oyuncuların bu tip durumlarda daha profesyonel bir tavır içerisinde olmaları gerekiyordu.
Doğru teknik yönetim eksikiği;
Eskişehirspor teknik heyeti son iki haftadır yaptığı ciddi hatalarla takımı doğrudan etkilemeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta denenen farklı takım diziliminden sonra bu hafta maç içerisinde yaptığı hatalı oyuncu değişiklikleriyle oyuna olumlu bir katkıda bulunamadı.
Takımı maç içerisinde hareketlendiren tek ve en önemli unsur yine taraftar gücü oldu. Maçın tamamında hiç susmayan ve bandosu ile birlikte uyum içerisinde olan taraftar grubu takımın en büyük ateşleyici gücü oldu. Bu gücü arkalarına aldıkça arka arkaya önemli pozisyonlar geldi. Ancak yukarıda saydığım eksiklikler nedeniyle bir türlü istenen sonuca ulaşılamadı.
Maça konsantre olmuş bir şekilde çıkan Adanaspor ise, Eskişehirspor savunmasının sol tarafında bulduğu önemli boşlukları uzun toplarla değerlendirdi. Birkaç denemenin sonunda da istediği sonucu alıp beraberliği yakaladı. Ikinci yarının hemen başında bulduğu golden sonra da yapması gereken çok bir şey kalmamıştı. Oyunu soğutmak ve bulduğu kontralarla sonuca ulaşmaya çalışmak dışında.
Boluspor maçına göre daha toparlanmış bir takım görünümü çizen Eskişehirspor lige verilecek arayı iyi değerlendirmeli ve ilk yarıda cömertçe dağıttığı puanları toplayarak hak ettiği üst sıralara ulaşmalıdır.
Zira artık mazeret üretme devri sona ermiştir.
Paylaş