Futbol Bu Yüzden Hayatın Kendisidir

Peki gerçekten öyle mi?

Geçmişte nasıl kazandığını unuttuğun an hayat sana gereken cevabı verir. Hem de bunun için öyle uzun zaman beklemez.

İşte futbol da bu yüzden hayatın ta kendisidir.

Üç maçlık galibiyet serisinin en önemli faktörü takımın eksik yönlerini tespit ederek bunu hep beraber kapatmak için çalışmasıydı. Bloklar arasındaki mesafe kapatılıyor, savunma rahatlatılıp rakibin kolay pozisyon bulması engelleniyordu. Kendi hücum gücünü azaltmış gibi görünse de, bulunan az sayıdaki pozisyonlar gole çevriliyor ve galibiyet geliyordu.

Gazişehir Gaziantep karşısında, kendi evinde olmanın güveni midir yoksa Ümraniyespor maçının yorgunluğu mu bilinmez, bu oyun tarzından uzak bir Eskişehirspor vardı. Aslında her ikisi de bunun nedeni olarak gösterilebilir.

Takımın hafta sonu oynanan Ümraniyespor maçının yorgunluğunu henüz üzerinden atamadığı çok belliydi. Yorgun olan orta saha maçın ikinci yarısında geri gelmekte oldukça zorlandı. Savunma ve orta saha bloğu arasında bırakılan boşluklar artmaya başlayınca Gaziantep daha rahat hücum yapmaya başladı. Zaten sorunlu olan savunma hattı birinci bölgede yalnız kaldı ve arka arkaya gelen gollere engel olamadı.

Türk futbolunun en büyük handikabıdır bu. Aynı hafta içinde iki maç yapmak en büyük mazeretimizdir kaybettiğimizde. Ama düşünemediğimiz, karşımızdaki rakibin de aynı durumda olduğudur.

Yaşanan sıkıntılar nedeniyle kadro derinliğin fazla olmayabilir. Maç içerisinde geri de düşebilirsin. Bunlar futbolun içinde olan şeylerdir. Yapman gereken şey aslında çok basittir. Oyun disiplininden kopmamak ve takım oyununu bırakmamak. Zaten bunu yaptığında takım olarak kondisyonun her maçı kurtaracak seviyede kalacaktır.

Hafta sonu oynanacak Manisaspor maçı için yine bir hafta dolmamış olacak. Takım kondisyonunu yine kazanamamış olacak.

Yine aynı mazeretlere mi sığınırsın, yoksa bu mağlubiyetten ders alıp daha önce yakaladığın seriye devam mı edersin?

Seçim Eskişehirspor’un olacak…