Paylaş
Eskişehirspor hafta içinde oynadığı Gazişehir Gaziantepspor maçında daha önceki kazandığı oyun disiplininden rakibine farklı bir şekilde kaybetmişti. O maçta bırakılan 3 puan, Manisaspor deplasmanının önemini bir kat daha artırdı.
Eskişehirspor düşme potasından daha da uzaklaşmak, Manisaspor ise o potadan çıkmak için umutlanmak istiyordu.
Karşılaşmanın başında Eskişehirspor’un bir önceki maçtan dersler çıkardığını düşünmeye başlamıştım açıkçası. Top rakip oyunculara geçtiğinde daha önce yaptığı gibi, defans ve orta saha bloğu arasındaki mesafeyi kapatarak savunma yapıyordu. Böylece rakip hücumları başlamadan bitiyordu.
Ama bu durum ilk yarının ortalarına doğru değişecekti.
Eskişehirspor’un amacı gol yememek değil, gol atmak olacaktı.
Daha ofansif ve daha agresif oyun tarzına geçti ve kazandığı her topta kalabalık hücum yapmaya çalıştı. Bunun doğal sonucu olarak da, kaybedilen her topta hızlı geri dönüşler yapamadığı için savunma yine birinci bölgede yalnızları oynadı.
Bu sefer şans yüzüne gülüyordu.
Eskişehirspor’un bu oyun tarzı Manisaspor’un bol pozisyon bulmasına neden oldu. Az adamla yakalanan savunma kolay geçiliyordu çoğu zaman. Ama gol atmak için bir şeye daha ihtiyacınız vardı.
Biraz beceri.
Manisaspor hücum oyuncularının son vuruşlardaki beceriksizlikleri Eskişehirspor’un büyük şansıydı.
Tabi ev sahibi takım bulduğu pozisyonları cömertçe harcarken Eskişehirsporlu oyuncular da boş durmuyordu. Son haftaların en fazla pozisyon bulunan maçında gol atmamak için direniyordu.
Maçın son dakikalarına girilirken Hasan Ayaroğlu’nun attığı güzel gol, bu beceriksizlik yarışına da bir son veriyordu.
Bu galibiyet sevindirici ve önemli bir 3 puanı getirmiş gibi görünse de Eskişehirspor’un oyun tarzını değiştirmiş olması gelecek haftalar için fazla umut verici durmuyor.
Bir maçta rakibe bu kadar fazla pozisyon verdiğinizde, rakibin şanssızlığı ya da beceriksizliği ile gol yemeden bir maçı kapatabilirsiniz belki ama bundan biraz daha becerikli bir takım karşısında ne yapacaksınız?
Paylaş