Paylaş
Türk futbolunun Covid-19’la birlikte ‘değişmeyen’ ekstra bir gündemi de beIN Sports’la yaşanan kriz... Düne kadar; gazete köşelerinde sadece kritik derbilere kalan günleri sayar ve yazardık. Şimdi ihtarname sürelerinde kalan günleri sayar olduk. Bugün de TFF Başkanı Sayın Nihat Özdemir’in “Yayıncı kuruluşa 3. ihtarnamemizi de gönderdik, gereğini yapmalarını istedik” demesinin üzerinden geçen ‘21. gün.’ Yani yayıncı kuruluşa verilen 15 günlük o yasal sürenin dolmasının üzerinden de 6 gün geçmiş durumda. Peki sonuç?.. Değişen hiçbir şey yok. Ne o
ihtarname ile istenen 83 milyon dolardan gelen bir para var ne de anlaşma. Kaldı ki ihtarname gönderildikten sonra geçen süreyi, oynanan maçları da hesaplarsanız şu anki alacak 100 milyon doları da aşmış durumda. Zaten son yazımızda da hatırlarsanız beIN CEO’sunun bu ihtarnamenin ardından TFF’nin üst düzey bir yöneticisini arayarak, “Boşuna ihtarname filan göndermeyin, söylediğimiz rakamı (2 milyar 350 milyon TL) kabul etmeden size para filan yok” demesine değinmiştik. Nitekim de öyle oldu, dediklerini yaptılar. Ne ödeme yaptılar ne de rakamı bir kuruş çıkarttılar.
‘SÖYLEYECEĞİMİZ YENİ BİR ŞEY YOK’
Peki bu süreçte ne yaşandı, gelin biraz ondan bahsedelim... İlk olarak ihtarname süresinin dolmasına birkaç gün kala TFF Başkanı Nihat Özdemir ve mali işlerden sorumlu başkan vekili Erhan Kamışlı Riva’da beIN Media Group ve Digiturk CEO’su Yousef Al-Obaidly ile bir kez daha bir araya geldi. Belki bu konuyla ilgili son 6-7 aylık sürede yapılan 10’uncu zirve oldu bu.
Sonuç; Al-Obaidly, “Biz söyleyeceğimizi söyledik. Bu da kalan 2 milyar 350 milyon. Sonraki sezon da geçerli olmak kaydıyla tabii ki. Bunun üzerine yeni söyleyebileceğimiz bir şey yok” diyerek masadan kalkmış. Ve kalkış o kalkış. Ülkesinin yolunu tutmuş.
Bu süreçteki bir önemli gelişme de beIN’in burada kalan 2 numaralı yetkilisi olan Al-Hudaifi’nin sürpriz bir şekilde istifa ederek ülkemizden ayrılmasıyla beIN cephesinde yaşanan yönetim boşluğu. Haliyle, TFF ve kulüplerin ‘Ha bugün ha yarın anlaşma olur’ umudunun iyice azalması. Çünkü bugünden yarına beIN cephesinden burada masaya oturulacak bir yetkilinin kalmaması. Bekle ki Yousef Al Obaidly gelsin. Anlayacağınız bizimkilerin (kulüpler) yaşam savaşı beIN’cilerin umurunda bile değil.
İSTANBUL’DA 3’LÜ ZİRVE
Konuyla ilgili 3. gelişme de; yayıncının anlaşılmaz tavrı yüzünden bir hayli sıkıntı yaşayan Nihat Özdemir’in geçen hafta başı soluğu Ankara’da Gençlik ve Spor Bakanı’nın yanında alması. Ve sonra sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun İstanbul’a gelerek Özdemir ve Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil ile gerçekleştirdiği yayın zirvesi. Bakanlıktan net talebin ne olduğunu bilmiyoruz ama sayın Kasapoğlu’nun bu krize el koyacağı kesin. Tıpkı geçen sezon 3 ay süren krizi bitiren kişi olduğu gibi...
‘OLUR’ DİYEN DE VAR ‘OLMAZ’ DİYEN DE...
Anlaşılan bu iş Ankara’nın müdahalesi ve desteği olmadan çözümlenecek gibi durmuyor. Yayıncı ile kulüplerin talepleri arasındaki fark yıllık 650 milyon. Kulüpler 3 milyar TL’de, yayıncı 2 milyon 350 milyon TL’de diretiyor. Tek çare kulüplerin 3 milyardan geri adım atması.
Bu konuda son bir haftalık süreçte TFF Başkanı ve üst üst düzey yöneticileri bugün İstanbul’da yapılacak Kulüpler Birliği zirvesi öncesi başkanları arayarak taleplerinden geri adım atılması konusunda ikna turuna çıkmış. Kulüplerin arasında buna “Olur” diyen de olmuş “Bir adım geri atmayız” diyen de. Sözün özü; Türk futbolu bugün geleceği adına kritik bir gün geçirecek. Aylardır süren anlaşmazlık ve krizin çözümü için önce Kulüpler Birliği Vakfı İstanbul’da bir araya gelecek. Birlik daha sonra burada alınan ortak kararı Riva’ya götürüp yazılı olarak TFF Başkanı’na sunacak.
GERİ ADIM ATILMAZSA...
Peki diyelim ki bugün 21 kulübümüzden bu rakamı geri çekme konusunda ortak bir karar çıkmadı. O zaman ne olacak? Bu konuda atılacak ilk adım banka teminat mektubunun yerine konan Katar devletine ait garanti mektubunun işleme konması.
TFF’DEN KULÜPLERE 3 YILLIK YAYIN RAPORU
Geçtiğimiz günlerde TFF ile Kulüpler Birliği toplantısına damga vuran şu yayın ücretlerinden yapılan kesintilerle ilgili tartışmayı bu sütunlarda kaleme almıştık. Kulüpler, TFF’yi hukuksuz kesinti yapmakla suçlamış ve ciddi bir tartışma çıkmıştı. TFF konuyla ilgili birkaç gün önce son üç sezona ait kesintilerin nelere yapıldığı konusunda detaylı bir bilgilendirme yapmış. Tek tek nereye ne harcanıyor rapor halinde kulüplere sunulmuş... Yapılan kesintilere bakınca TFF’nin yayıncı kuruluşla anlaşmaya kulüpler kadar ihtiyacı olduğunu anladım! TFF, amatör küme maçlarındaki ambulans ücretine kadar birçok masrafı meğerse Süper Lig’in yayın parasından kesiyormuş.
Dolayısıyla bazı kesintiler bazılarının tuhafına gitmiş! Mesela bunlardan biri de henüz kesinleşmemiş, Yargıtay’da olan meşhur 80 milyon dolarlık davanın sanki ‘sonuçlanmış gibi’ kulüplerden bu konuda iki yıldır kesinti yapılıyor olması. Ama her şey bir tarafa; TFF’nin şeffaflık adına adım atması güzel bir hareket.
EVS’LER DEĞİŞTİ, BÖYLE OLDU!
Yinegündemi en çok meşgul eden olaylardan biri; maç yayınlarının anormal derecede kötü olması. Bunun son örneği Sivasspor-Galatasaray maça damga vuran ve tartışma konusu olan Marcao-Kayode pozisyonunun sadece 1-2 açıdan ekrana getirilerek adeta ‘es’ geçilmesi. ‘Uzay kamerası’nın dışındaki kameralardan bir görüntü olmaması. Bu yayın rezaletinin birçok meslektaşımızın ana konusu haline gelmesi ve yayınlardaki ciddi derecede hissedilen o kalite kaybı...
Sorduk soruşturduk işin kaynağına sorduk. Meğerse bu işin can damarı naklen yayın arabasındaki ‘EVS operatörleri’ imiş. Kamera kalitesi veya yönetmen filan değil, asıl iş yönetmenin önüne videoyu kesip görüntüyü koyan bu EVS’lerdeymiş. Dünden bu yana yayını farklı kılanlar da onlarmış. Sanırım tamamı değişmiş ve yeniymiş. Anlayacağınız bu EVS’ciler değişmedikçe kalitede değişen bir şey olmayacak.
Paylaş