Paylaş
Talimat der ki; futbolcu olsun, bir başkası olsun “Hiçkimse ilgili takımın statüsüne uygun teknik adam lisansı olmaksızın, bir futbol takımını fiilen müsabakaya hazırlayamaz, yönetemez ve yönlendiremez. Yaparsa da 1 yıl men edilir.” Bu kadar net! Zaten geçen hafta gazetemizden de bu detayı siz okurlarımıza duyurmuştuk. Peki ya sonra ne oldu? Emre Belözoğlu antrenmanlarda olsun son maçta olsun adeta bir teknik adam gibi takım arkadaşlarını ‘yönetti’ ve ‘yönlendirdi.’ Görüntüler bunu kanıtlıyor. Ortak kanaat bu...
Şimdi soru şu? Acaba bundan iki ay önce Vedat Muriç’i adeta niyet okuyarak (!) bilinçli kart gördüğü gerekçesiyle PFDK’ya sevk eden zihniyetin (TFF Hukuk Müşavirliği); bugün de aynı sevk kriterleriyle (!) Emre Belözoğlu’nu PFDK’ya sevk etmesi gerekmez miydi? Madem sevke gerekçe deliliniz (Vedat olayında) ‘resmi yayıncı kuruluşun görüntüleri’ ve kriteriniz de bu görüntülerin incelenmesiyle oluşan ‘kanaat’, o zaman aynı delil ve kriterler eşliğinde, Vedat gibi Emre’yi de PFDK’ya göndermeniz gerekirdi!
Dün, Vedat’ın sevkini, “Disiplin müfettişleri; her somut olayı kendine özgü unsurlarını değerlendirerek bir ihlal oluştuğuna kanaat getirmeleri halinde disiplin sevkini yapmakla görevlidir” teziyle savunanlara, bugün “Emre konusunda kanaatiniz nedir?” diye sormazlar mı? O zaman bu çifte standart olmaz mı?
SUMUDICA’YI GÖRMEDiNiZ Mi?
Geçtik Emre’yi... Örneğin; bu hafta cezalı olduğu için maçı tribünden seyreden Gaziantep FK Teknik Direktörü Sumudica’nın da maçı anlatan spiker arkadaşımızın da “Şüphesiz yardımcılarıyla mesajlaşıyordur” yaklaşımını göstermesine neden olan o telefonla mesajlaşma görüntüleri üzerine, ‘Vedat Muriç sevk kriterlerine göre’ PFDK’ya sevki gerekmez miydi? Hem de karşılığı minimum 4 maç men olan ‘tedbire uymama’ ihlalinden. Madem somut delilin olmadığı yerde, niyet ve kanaatiniz yeterli!.. O gün de söyledik, bugün tekrar ediyoruz; böyle niyet okuyarak adalet olmaz!
ZORLU ZiRVESiNDEN MASLAK ZiRVESiNE!
Hatırlarsınız geçen hafta TFF yönetimi ile Kulüpler Birliği arasında vakfın Maslak’taki merkezinde bir toplantı gerçekleşmişti. Öğreniyoruz ki; tarihi zirve olmuş. Tıpkı ‘Zorlu Zirvesi’ gibi ‘Maslak Zirvesi’ de içeriği, alınan tarihi kararları ve sert tartışmalarıyla uzun zaman konuşulacak türden...
VE BANKA TEMiNAT MEKTUBU GERi ÇEKiLDi
Meğerse asıl konu Başakşehir-Kophenhag maçı filan değil, yayıncı kuruluşun, federasyonun kaybettiği davanın ardından o yayın ihalesi gereği federasyona verdiği banka teminat mektubunu geri çekme talebiymiş. Federasyon Başkanı Nihat Özdemir de bu talebi getirerek kulüplerin önüne koymuş. “Arkadaşlar buna onay veriyor musunuz, vermiyor musunuz?” demiş kaba bir tarifle... Kulüpler ise, “Bu işin tarafı biz değiliz, sizinle yayıncı arasında, nasıl istiyorsanız öyle yapın” cevabını vermiş. Ve bu olay karşılıklı tartışmalara ve gerilime neden olmuş. Sonuç, Kulüpler Birliği Vakfı’nın dokuz kişilik yönetimi, federasyonun talebini imzalayarak sonunda ‘olur’ vermiş.
KULÜPLER ÖDEME DÖKÜMANLARINI iSTEDi
TAM bu süreçte bu defa beş kulüp başkanı devreye gererek, “Biz ilgili sezonlarda Süper Lig’de değildik, bizi bağlamaz” diyerek kendilerinden kesinti yapılmasına karşı çıkmış, ama karşılık bulmamış. Haliyle bu çıkış da taraflar arasında gerilimi artırırken bu defa kulüpler, TFF Başkanı ve yönetiminden, “Bizden yüzde 4’lük kesinti yaptığınızı söylüyorsunuz. Kime, nereye, ne kesiliyor, kime ne veriliyor bunları bilmek, öğrenmek istiyoruz” talebinde bulunmuş. Bu talep ortamı biraz daha germiş. Bu talep de TFF cephesinden karşılık bulmamış. Bu arada TFF Başkanı Nihat Özdemir ile Fenerbahçe Başkanı Ali Koç arasında valilikteki o zirvede yaşanan küçük çaplı tartışma, Maslak’taki bu zirvede biraz daha alevlenmiş. Koç’un yayıncı kuruluşa karşı yürütülen yargı süreciyle ilgili sözleri, Başkan Özdemir’le bir defa daha gerilim yaşamasına neden olmuş. Yakında yansımaları olur, benden söylemesi!
BAŞAKŞEHiR ÖDÜLÜ HAK ETTi
Hiçlamı cimi yok... Herkesin rezil rüsva olduğu yerde Başakşehir Futbol Kulübümüz, Avrupa’da tarih yazıyor. Belki daha da ileriye gidecekler, belki buraya kadar. Ama o kulübün Türk futbolu ve ülkesinin tanıtımı adına yaptığı, yabana atılacak bir şey değil. Kimler, ne kurumlar şu tanıtım fonundan neler alıyor?.. Diyorum ki, bugün Başakşehir’e, yarın bir başkasına...
Takımları teşvik etme adına onlara da şu tanıtım fonundan pay verelim ki, yarın birileri gibi B veya C takımıyla Avrupa arenasına çıkmasınlar. Hatta ve hatta bu ödüllendirmeyi saha sonuçlarıyla sınırlı tutmayıp, Avrupa’ya futbolcu ihraç etme başarısını da içine katalım. Her kim ki Avrupa’ya futbolcu verdi, o fondan pay alsın. Fena mı olur?
FATiH TERiM’DEN ‘YÖNETiME’ YiNE MESAJ VAR!
VE Galatasaray’da 8 hafta sonra yaşanan puan kaybıyla birlikte hoca da (Fatih Terim) geri döndü! Sivasspor karşılaşması sonrası Fatih hocanın basın toplantısı... - Hocam, verilen penaltı kararıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Benim bildiğim gri pozisyonlara VAR karışmaz ama burada karışıyor. Bu soruyu sorduğunuz da iyi oldu. Yoksa bu konularda kimse bir şey demeyecektir bizden. Hiç olmazsa küçük bir anekdot bırakmış olalım.
Paylaş