VAR’lığı da yokluğu da bir dert!

Türkiye’de tartışmalı pozisyonlar VAR’la daha tartışmalı hale geliyor.

Haberin Devamı

Gelen yabancı teknik adamı, futbolcuyu kendimize benzettiğimiz yetmedi sonunda VAR’ı da kendimize benzettik! Kitap, kural, talimat hak getire... Bize gelenle (kitapta yazanla), uygulanan arasında dağlar kadar fark var. Bizimkisi; yazılımı MHK’larımız tarafından gerçekleşmiş, tamamen yerli üretim olan bir sistem adı da ‘Turkish VAR’! İki yılda tam dört MHK... Her dönem farklı bir uygulama... VAR’ın müdahale çizgisi (çıtası) bir aşağı da bir yukarıda. VAR’ın da, hakemlerin de, milletin de beyninin sulanması gayet normal. Ne bir hakemin VAR yorumu diğerini tutuyor, ne de TV ve gazetelerdeki o uzmanlarımızın yorumları birbirleriyle örtüşüyor.

47 DAKiKALIK iNCELEME!

Örneğin Fenerbahçe-Konyaspor maçındaki VAR’ın kararıyla iptal olan pozisyon 7 farklı kamera açısından ekrana geliyor... TV’deki uzmanımız (!) hâlâ net bir kanaate varamadığından “Bunun başka açıdan görüntüsü yok mu, bu kadar mı?” diye yayın odasına sesleniyor!

Haberin Devamı

Bunlar da VAR’ı ‘büyüteç’ sananlardan. Bir başka kanaldaki bir başka yorumcu arkadaşımız da; pozisyonu tüm açılardan izleyerek nihayetinde 47 dakika sonra (!) “Burada el yok, VAR kararı yanlış” diyor. Bir diğeri tam tersi o da “47 dakika süren incelemeden sonra “Karar doğru” diyor. Ama hiç kimse çıkıp da, “Be arkadaş.. Eğer onca zaman onlarca açıdan bakıp hâlâ Valencia’nın pozisyonuyla ilgili ortak bir kararda buluşamadıysak anlayın ki bu pozisyon VAR’lık bir pozisyon değil” diyemiyor... VAR’ın tek varlık gerekçesinin; açık, net bariz hataları önlemek, skandalları ve manşetleri durdurmak için olduğu bir yerde... Maalesef onlar bu işin VAR’lık bir konu olmadığını kestiremiyor. Kısaca ‘bana göre sana göre’ pozisyonlar da VAR’ın yeri olmadığını...

DAHA ÇOK TARTIŞILIYOR

Peki sonuçta VAR devreye girince ne oluyor? Tartışmalı bir pozisyon VAR’ın devreye girmesiyle daha da tartışılır hale geliyor. Bugün olduğu gibi.

Ölçü şudur; Konu tartışmalıysa VAR devreye girmez. Bu kadar net. Ama ülkemizde giriyor. Sebebi de MHK’larımızın hakemlerine “Aman kimsenin aklında bir şey kalmasın” diyerek onlara bir nevi “VAR her şeye bakar arkadaşlar” talimatı vermesinden.

Haberin Devamı

Çık Avrupa arenasında bak bakalım UEFA gözünü oymuyor mu?

BiZE VAR DA FUTBOLCULARA YOK MU?

Covid 19 nedeniyle 14 günlük izolasyon süreci yaşıyoruz. Ve bugün 13. günümüz... Sebebi de; 31 Ekim günü yolculuk yaptığımız uçakta bize yakın oturan yolculardan birinin bir gün sonra yaptırdığı Covid-19 testinin pozitif çıkması. Ve bu sebeple de biz ve bizim gibi o uçaktaki bir kısım yolcunun risk grubuna alınması. Gayet normal. Doğru da bir hareket. Allah’a şükür bir sıkıntımız, filan yok. Umarım olmaz da. Ama ortada (uygulamada) bir tuhaflık olduğu kesin. Ve insanlarımızın sağlığı adına bunları ortaya koymakta fayda var.

YA SIKINTI YA KUSUR

Bunlardan birincisi; Bu olayın patlak vermesinden iki gün sonra 2 Kasım günü İstanbul dönüşü için nasıl uçağa alındık? HES kodumuz neden risk grubunda olmamıza rağmen alarm vermedi? Sistemde bir sıkıntı veya birilerinin kusuru, ihmali varsa öncelikle buna bakmalıyız... Bir diğer konu da şu... Dönüşümüzden bir gün sonra ilçe sağlık heyetinden iki görevli kapımıza gelerek durumumuzla ilgili bizi bilgilendiriyor. Ve her hangi bir şikayetimizin olmamasından dolayı teste gerek olmadığını, bir şikayetimiz olması halinde ilçe sağlık müdürlüğü veya 112’yi arayabileceğimiz bize iletiyor. Biz de ev içindeki tedbirlerimizi sıkılaştırarak odaya kapanıyoruz...

Haberin Devamı

‘ONLAR TEST OLUYOR!’ 

Aradan belli bir gün geçiyor. Bir gün bir televizyon kanalımızın alt yazısında yer olan bir takımda patlak veren 4 pozitif vaka haberi kafamızı kurcalıyor. Ve kendi kendime soruyorum: “Arkadaş bu takımda bunca pozitif vaka varsa o futbolcularla birlikte olan onca takım arkadaşı teknik heyeti personeli idareci onlar niye dışarıda da, biz içerdeyiz?” Haliyle bu kafamıza takılan soruyu futbol ailemizdeki yetkili mercilere de soruyoruz. Diyorlar ki “Onlar test oluyorlar.” Peki o zaman kapımıza gelen görevli arkadaşlar bize neden teste gerek olmadığını, negatif çıkmasının da yanıltıcı olabileceğini, bu sebeple 14 gün mecburen evde kalmamızı emretti?

Haberin Devamı

SAĞLIK iHMALE GELMEZ

Yine; izole sürecimizin tam ortasında sanırım 7 veya 8. günü aradığım 112’deki o görevli kişi bize “Test yaptırmanız veya sonucunun negatif çıkması sizin izole sürecinizi değiştirmeyecektir” dedi. Madem bu süreçte yapılacak testler yanıltıcı olabiliyorsa; futbol takımlarımız futbolcu arkadaşlarının pozitif vakalarına rağmen nasıl normal hayatlarını sürdürebiliyorlar? Onlarda bizim gibi yanındaki kişiler olarak risk grubuna alınmıyorlar?

Mesela, bizlerin; herkesin maskeli olduğu bir ortamda, iki koltuk önümüzde ve bizimle aynı uçakta sadece 50 dakika yolculuk yapan biri sebebiyle 14 günlük karantinaya alındığımız bir yerde; o testi pozitif çıkan takım arkadaşlarıyla, saatlerce, hatta günlerce aynı yerde nefes soluyan, otobüste, sahada, soyunma odasında, masada birlikte yan yana olan, vakit geçiren, diğer futbolcuların teknik kadronun idari personelin böyle bir izolasyon sürecine tabii tutulmaması bir çelişki değil midir sizce?

Haberin Devamı

Sağlık bu... Şakaya da ihmale de gelmez.

LOCALAR S.O.S VERiYOR!

Sağlık Bakanımız olsun, Bilim Kurulu üyelerimiz olsun sık sık uyarıyorlar. “lütfen kapalı ve toplu alanlardan uzak durun” diye... Çünkü ‘bilim’ öyle diyor. Peki biz futbol ailesi olarak buna karşılık ne yapıyoruz? Statlarımıza o minimum seyirci alımına, açık alanlarımızı bırakıp, ‘kapalı olan’ localarımızın kapılarını açarak başlıyoruz! ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ derler ya, aynen o misal.

SADECE PARA iÇiN... 

Sen açık tribünleri bırak, dört duvar arasındaki o localara seyirci al. Enteresan bir açılım vallahi! Peki bunu talep eden kim? Hani o hastalık ilk patladığında “İnsan sağlığı her şeyden önemli değil mi?” diye bas bas bağıran kulüplerimiz. Hatta bela okumaya kadar varan bireylere sahip olan camialarımız, statlarımızdaki en riskli alanı tercih ediyorlar. Peki ne için? Sadece para için.

REViZE EDiLMESi ŞART 

Ne yapsın Futbol Federasyonu da Ankara’ya bastırıyor ve açıyor locaların kapısını. Ve konuyla ilgili de genelge yayınlıyor, “Sadece yüzde 50 kapasiteyle tamam mı” diyerekten. Kimler için? Süper Lig’den 3. Lig’e ve tüm organizasyonlar için hem de... Sanki hepsinin locası varmışçasına. Olmayan ne yapacak? Kartondan loca, prefabrik loca! Yaptılar da. Zaten millet olarak kanunların talimatların açıklarını bulmakta üstümüze yoktur. Lütfen beyler. Üzüntü yaşamadan şu loca açılımını ya revize edin ya da kapatın gitsin.

Yazarın Tüm Yazıları