VAR 'manşetleri' durdurmak için!..

VAR, en doğru kararı değil, açık ve bariz hatayı arar. Bazıları hâlâ Diagne ve Ekuban’ın ‘penaltılık’ pozisyonları için “VAR neden müdahale etmedi?” diyor.

Evet; her şeyin başı eğitim. Bundan şüphemiz yok. Ammaa bazılarına eğitim de kâfi gelmiyor!... Öyle ki geçen yıl MHK’dan hem de “Yerinde bire bir VAR eğitimi” alanlar bile bugün hâlâ bocalayabiliyor !. Çıkıp hâlâ VAR protokolünden bir haber o “penaltılık” Diagne ve Ekuban’ın pozisyonlarına bakıyor, “VAR bunlar için var, niye müdahale etmediniz arkadaş” diyebiliyor... Hem Diagne’nin hem de Ekuban’ın pozisyonları “tartışılır, gri pozisyonlar”... Yani VAR’ın asla ve asla müdahale etmemesi gereken, sahadaki hakemin karar vermesi istenen, “verilebilir de verilmeyebilir de” türünden pozisyonlar. Bu, bu kadar net. Bakın çok değil, bundan iki üç hafta önceydi... MHK değişen oyun kuralları ve VAR’la ilgili bir bilgilendirme toplantısı yaptı. Jaap Uilenberg’le birlikte seminere VAR’ın dünyadaki bir
numaralı ismi Danny Makkalie de katıldı... Makkalia, VAR’la ilgili sunumunda VAR’ın varlık gerekçesini çok nefis özetledi, tam da bizim anlayabileceğimiz dille... “VAR manşetleri durdurmak, yani skandalları önlemek için var, maçı yönetmek için değil” İşte, ölçü bu ! Şimdi soruyorum; ölçü bu olunca VAR’ın müdahale sınırı “senlik benlik gri durumlara” indirgenebilir mi? Bu durumda, yukarıda bahsettiğimiz otoritemizin görüşü (!) VAR gerçeği ile çelişmez mi?.. O gün “bilgilendirme zirvesi için” uzak diye gelmemiş olabilirsiniz... Vaktiniz olmadığından TV’den de izlememiş olabilirsiniz.. Ammaa topluma hitap ederken, bir sorun, soruşturun, araştırın Allah aşkına.. Ve şunu kafanıza sokun; “VAR, en doğru kararı değil, açık ve bariz hatayı arar”

TRABZONSPOR... OLUR MU OLUR!

Daha ligin ikinci haftası... Trabzonspor-Malatya maçının 77. dakikası... Trabzonspor Perreira ile golü buluyor ve farkı ikiye çıkarıyor... Tribünler tek bir ağızdan gür bir sesle “oley oley oley şampiyon Trabzon” diye haykırıyor. Belki de 2011’den sonra ilk defa, tribünlerden bu tezahürat yükseliyor. Ama bu arzu ve istek sırıtmıyor, izleyenleri de şaşırtmıyor.

Sanırsınız ki ligin sondan ikinci maçı, bu daha ligin ikinci haftası... Kaldı ki; alınan bir beraberlik bir galibiyet.. Ama bunu söyleten alınan galibiyet vs değil, takımdaki potansiyel. Oyuncu kadrosunun oturmuşluğu, becerisi ve zenginliği. Önemli bir artısı da, camiada uzun yıllardır hasret kalınan o birlik ve beraberliğin yakalanması.. Olur mu olur!

ARDA KARDEŞLER’E GEL DE TRABZONSPOR MAÇI VER!

Baba Eser Kardeşler; bir dönemin önemli oyuncusuydu. Uzun yıllar Bursaspor’un kalesini korudu. O babanın iki oğlundan biri Arda Kardeşler; Bugün Süper Lig hakemi... Diğer oğlu Erce Kardeşler kaleci... O da bu sezon Trabzonspor’a transfer oldu... Belki Erce bugün yedek kulübesinde ama yarın 11’de veya her an sahaya da sürülebilir. Bunun bir önemi yok... Şimdi soru şu: Acaba Merkez Hakem Kurulumuz, son iki yılın gözde isimlerinden o Arda Kardeşler’i, kardeşinin forma giydiği Trabzonspor maçlarına tayin eder mi etmez mi ? Gel de çık işin içinden... Tahminim; MHK’nin ligin ilk haftasında olduğu gibi artık büyüklerin maçlarına gözü kapalı atadığı Arda Kardeşler’e, bu sezon Trabzonspor maçı vermeyecektir. Sanırım bu, ligin sonlarına doğru ‘ilgilendiren maçlar açısından’ Trabzonsporla da sınırla kalmaz ! Bugünkü futbol zihniyetinde MHK’nin “hepimiz kardeşiz!” demesi zor görünüyor!

YENi VAR’IMIZ; BANKALAR BiRLiĞi MUTABAKATI

Türk futbolunun geçen sezonki gündemi VAR’dı.. Bugün ise Bankalar Birliği Mutabakatı ! Ama nedir ne değildir, futbol ailesi henüz anlamış durumda değil.. VAR’ı 1.5 yılda daha anlamadık ki, 1.5 aylık bu meseleyi kavrayalım!. Niye kulüplerin yarısı yok ? Niye büyüklerimiz bir eksik? Doğru dürüst izah eden de yok. Öyle ki; bazı kulüp başkanları stat çıkışı maçı değerlendirirken araya bu Bankalar Birliği meselesinden bir parça sıkıştırmaya uğraşıyor. Neyse ki işin ehli, Sayın hüsnü Güreli “fikirturu” adlı web sitesinde kulüplerimizin mâli durumunu ortaya koyarak bu meseleyi enine boyuna anlatmış. Olayın mimarlarından biri olunca bilgilendirmesi deyim yerindeyse “sağlam” olmuş. Sonunu da, kulüp başkanlarına “Tribünlere oynamadan mali disiplini taraftarlarınıza açıkça anlatmalısınız” tavsiyesinde bulunarak bağlamış. Birkaç gün sonra biz de “Yeni VAR’ımız Bankalar Birliği Mutabakatı Türk futboluna ne getirir ne götürür”, işin ehline sorup size aktarıyor olacağız...