Paylaş
Derler ya ‘haklıyken haksız duruma düşmek’ diye. Bizimkisi de neredeyse öyle. Mesele; UEFA’nın Arnavutluk ve Fransa ile oynadığımız maçlarda oyuncularımızın asker selamı vermesiyle ilgili soruşturma açması. Gerekçe de, olayın ‘provokatif politik’ davranış olarak görülmesi. Milletçe bunu ‘skandal’ olarak karşıladık. Tüm ülke ayağa kalktı. Peki kalkarken ne yaptık? Griezmann’ın 2018 Dünya Kupası ödül töreninde ve Elysse Sarayı’ndaki törende karşısındaki Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a selam çaktığı enstantaneyi ortaya koyarak “Ey UEFA peki bu ne?” diye hesap sormaya kalktık. En basitinden UEFA’ya, FIFA’nın uhtesindeki bir olayı emsal yapmaya kalktık! Kalktık, Ronaldo’yu temsil eden PES oyunundaki gol sevincini kendimize savunma yaptık. Olmayacak ne kadar emsal varsa ortaya koyduk. Elma ile armudu karıştır
dık. Nedeni basit; tembellik ve iş bilmemezlik... Ve bugün başımızdaki federasyonumuzun acemiliği. En tepedekilerin kabahati yok, çünkü onları yönlendirenler bunlar. Eğri oturup doğru konuşalım; UEFA’ya karşı yapacağımız savunmada ne Griezmann’ın Macron’a selamı ne de PES oyunundaki Ronaldo sevinci iş yapar. Daha ilk dakikada yazdım; “Endişeye gerek yok, en kötü ihtimalle para cezası çıkar” diye. Arnavutluk maçını bilmem ama UEFA’nın Paris’teki Fransa maçıyla ilgili soruşturmanın başlatması sürpriz gelmedi bana. Çünkü bizim sınırda teröristlere karşı yaptığımız harekatı anlamak istemeyenler bu Avrupa’daki kafalar değil mi? Bu UEFA’daki kafa kimin kafası?..
GRIEZMANN’I BIRAK KOLAROV VE TARASOV’A BAK
Şimdi size geçmişten bize emsal olabilecek birkaç vakadan bahsedeceğim... FIFA ve UEFA’nın yasakladığı ‘provokatif politik’ eylemlerle ilgili en son örnek 2018 Dünya Kupası’ndaki İsviçre-Sırbistan maçında yaşandı. İsviçre’nin Kosova ve Arnavutluk asıllı iki futbolcusu Xhaka ile Shaqiri, Sırbistan maçında attıkları gollerden sonra elleriyle Arnavutluk’un sembolü olan ‘çift kartal’ işaretini yaparak sevindi. FIFA, aynı gerekçeyle soruşturma başlattı ve iki oyuncuya 10’ar bin İsviçre Frankı para ceza kesti. Öncesinde bu kez UEFA’nın organizasyonu olan EURO 2016 elemelerinde oynanan Sırbistan-Arnavutluk karşılaşmasının, Arnavut taraftarların saha üzerinde drone ile ‘Büyük Arnavutluk’ bayrağı uçurması ile başlayan süreçte bayrakların yakılması, tezahüratlar ve çıkan olaylardan dolayı İngiliz hakem Martin Atkinson tarafından maçın tatil edilmesi. UEFA Sırbistan’ı hükmen mağlup ederek üç puanını sildi ve iki ülke federasyonuna ceza verdi. Yine Avrupa Şampiyonası elemelerinde Sırbistan’ın Arnavutluk’u 2-0 yendiği maçta 90+1’de golü atan Kolarov’un attığı gol sonrası Tosic’in çetnik selamının yine UEFA tarafından işleme tabi tutulması. Türkiye’de forma giyen Fenerbahçeli Mateja Kezman ve Galatasaraylı Sasa Ilic’in, Bosna Hersek ile oynanan bir maçta Sırp milliyetçiliğinin sembolü çetnik selamını yapmalarının ne burada ne UEFA’da bir yaptırımı olmadı. UEFA’nın yine benzer konuda soruşturma başlattığı ve fatura kestiği olaylardan biri de 2016 yılında Kadıköy’de Fenerbahçe ile Lokomotiv Moskova arasında oynanan UEFA Avrupa Ligi müsabakasında yaşandı. Rusya’nın sınır bölgemizde uçağının düşürülmesi dönemine denk gelen süreçte Lokomotiv’in futbolcusu Dmitriy Tarasov, üzerinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in fotoğrafının olduğu tişörtünü göstermişti. UEFA benzer gerekçe ile Rus futbolcuyu 5 bin Euro para cezasına çarptırmıştı. Peki ya FIFA’nın 2018 Dünya Kupası’nda Sırbistan’ın Kosta Rika ile oynadığı maçtan sonra attığı firikik golünün ardından Kolarov’un çetnik selamı vermesini es geçmesine ne diyeceksiniz. Hani o Bosna’da soykırım yapan Sırp Kasabı Arkan ve adamlarının kullandığı ‘selam’ı. Hem Kosta Rika hem de Brezilya maçları sonrası Sırp futbolcunun o üç parmak işareti yaparak tüm dünyaya gösterdiği çetnik selamını... Bunu siyasi içerikli bulmayan zihniyet (FIFA) ve kardeşi (UEFA) bugün Türkiye’ye ‘Sen spora siyaset bulaştırdın arkadaş’ diyebiliyor.
PES DEDİRTEN SAVUNMA!
Bu noktada sorarım size... Bir halkın, askerini selamlayarak bağrına basmasının siyasetle, provokasyonla ne alakası var? Sırbistan maçında Arnavutluk’un sembolü olan çift kartal işaretinde bir politik provokatiflik görebilirsiniz. Yine Sırbistan karşısında forma giyen İsviçre Milli Takımı futbolcularının kramponlarındaki Arnavutluk/Kosova bayraklarında benzer çıkarım yapabilirsiniz. Türkiye-Rusya geriliminin yaşandığı sırada formasını kaldırıp taraftarlara Putin’li tişörtün gösterilmesini de bu sınıfa koyabilirsiniz. Ama siz Dünya Kupası’nda çetnik selamı veren Kolarov’u es geçtiğiniz, ‘politik provokatif’ bulmadığınız yerde benim oyuncuma hele hele Arnavutluk maçında ‘Asker selamı vererek provoke ettin’ diyemezsiniz. Öyle değil mi sayın Servet Yardımcı!.. ‘UEFA Yönetim Kurulu’nda sizin varlığınıza rağmen nasıl böyle bir soruşturma başlatılıyor?” diye sormak istiyorum. Ve ayrıca, yukarıda saydığım emsal olayları savunmanızda kullanacak mısınız? Biz, o PES oyununundaki Ronaldo’nun gol sevincindeki selamını ve karşısındaki ülkesinin cumhurbaşkanını selamlayan Griezmann’ı bırakarak bu gerçekçi emsallere bakmalıyız. O UEFA’ya ‘Bu çocukların yaptığı ülkesinin askerine gösterdiği sevgi ve destekten başka bir şey değildir, bu spora siyaset bulaştırmak değildir’ demeliyiz.
Paylaş