Takke düştü, kel göründü, kim ne veriyorsa kabul edin
Böyle giderse yayın ihalesinde artık 200 milyon dolarlar da bulunamayacak.
Evinden arabasına, mobilyasından gıdasına her şey üçe beşe katladı... Bizimkisi ise tam tersi, neredeyse 5 yıl öncesine göre 5’te 1’e geriledi.
Evet Süper Lig’in ederinden bahsediyoruz.
Bundan yaklaşık 5 yıl önce ihaleye çıkan ve 500 milyon dolar + KDV’ye Bein Sport’a verilen Süper Lig ve 1. Lig maçlarının yayın hakları bedelinden bahsediyoruz.
Bugün maalesef 200 milyon dolara bile alıcısı yok.
Olmaz, olamaz...
Maalesef adeta ayakların baş olduğu bir futbol dünyasından bahsediyoruz. Her yönüyle... Riva’dakilerden, kulüplere, medyaya, taraftara, başkanından teknik adamına...
Liyakat ve kalite sıfırın altında eksi 5. Kimse kusura bakmasın...
ÖNERİM 4 TL'Yİ GEÇMEZ
Sevgili Fuat Akdağ ve Tümer Metin birkaç gün öncesi yayınla ilgili bağlantı yaptığında, “Benim bu futbola önereceğim para 4 Türk lirasını geçmez” dediğimde şaşırmışlardı. “Neden?” sorularına, “Bu lig 5 para etmez de ondan” dediğimde, bu işten ekmek yiyen onlar da “Haklısın vallahi” demişlerdi.
SÜPER LİG Mİ YOKSA 'BETER LİG' Mİ?
Peki bu şirketler, yayıncılar ne için para verecekler?
Süper Lig’den çok “Beter Lig’i” andıran lig için mi? Hani o etrafındaki hakemin verdiği bir karar sonrası gözü kararan ve önündeki o koca 42 inç TV’yi parçalamaya kalkışan;
Kendisine yönelik hakaretlere karşılık alt tribüne atlayarak taraftar kovalayan;
Hakemi tartaklamak için protokolden zıpkın gibi sahaya fırlayan felakete ramak kala engellenen o başkanların damga vurduğu lig için mi?
Alacağınız ‘içerik’ bu olacağına göre, federasyon olarak hazırlayacağınız yayın ihale şartnamesinin kapak resmi de bunlardan biri olmalıydı mesela!
BAŞKANLARI GÖSTERMİYORLAR ÇÜNKÜ...
Sonra da diyorsunuz ki, maçta çiçeği böceği, tribünleri, yedek kulübesini deyim yerindeyse 90 dakika stattan birçok estantaneyi ekranlara taşıyan yayıncı neden bir saniye olsun kamerasını başkanların oturduğu o protokol tribününe döndürmez diye? Yenen veya atılan golde yedek kulübesindekiler gibi onların da verdiği tepkiyi görmek istemez miydiniz?
Nasıl döndürsün? Neyi göstersin peki? Sanırım bir maçın yayını esnasında protokol tribünlerinin ekrana geldiği görüntüler yanlış hatırlamıyorsam rahmetli Süleyman Seba zamanıydı.
'SİLAHIM OLSA VURURDUM' DİYEN İÇİN Mİ VERECEKLER ONCA PARAYI!
Sahada, çıkış tünelinde, koridorda tehdit edilen, soyunma odası kapısı tekmelenen; bir başkanın, “Bir gün birileri sahaya silahla iner” dediği, bir başka başkanın, “Silahım olsa hakemi vururdum” söyleminde bulunduğu, kısacası ‘silahların konuştuğu’ bu futbol için mi verecekler parayı?
Veya oynanan futboldan çok hakemlerin, olayların ön planda olduğu, çıkış tüneli ve soyunma odası koridorlarındaki mücadelenin sahadakini aratmadığı bir futbol için mi?
Hani o adına Süper Lig adı verdiğiniz, ‘futbol şube sorumlusu’ kişinin sahaya ‘oyuncu’ olarak girdiği, yarısına yakınının ehliyeti olmadığı bir lig için mi verecekler onca parayı? Veya yıllardır bir firmanın da çıkıp isim sponsorluğuna yanaşmadığı bir lig için mi verecekler onca parayı?
Veya yer yüzünde, federasyon ve hakemlerin dışında “lige ayar çekmekle tehdit edilen tek futbol yayıncısı” olmak için mi verecekler onca parayı?
Vermezler...
NE MAHMUT ÖZGENER NE DE AZİZ YILDIRIM VAR
Artık takke düştü kel göründü.
Ortada bu malı allayıp pullayacak bir federasyon, ne de Aziz Yıldırım gibi ‘ehil’ bir başkan var...
‘Devlet baba’ya da çıkacak yüzünüz kalmayınca fiyat etiketin yarısı...
Maksimum ederi de bu zaten. İlk fiyat şişirme.
Maalesef kusurlu malı kusursuz mal diye verdik Karamehmet’e, Katarlılar’a...
O ZAMANKİ BECERİ YOK
Hatırlarım sayın Mahmut Özgener başkanın zamanıydı o meşhur ihale öncesi 160-180 milyon dolar civarıydı yıllık yayın bedeli. İyi hatırlıyorum 213 milyon dolar muammen bedelle ihaleye çıkılan yayın ihalesi dönemin federasyonu (Mahmut Özgener) ve Kulüpler Birliği Başkanı’nın (Aziz Yıldırım) ticari aklıyla 400 milyon dolara kalmıştı Digitürk’e.
Allah’ı var sayın Özgener de sayın Yıldırım da enteresan işler yapmıştı bu ihale sürecinde. Mesela sayın Yıldırım’ın Türk Telekom’u işin içine çekme konusunda Çengelköy’de gerçekleştirdiği gizli zirve vs...
Aziz Yıldırım sonrası Göksel Gümüşdağ. O da becerisi ve çevresi ile çıtayı bir tık daha yukarı çekti. Ederinden fazlasına verdi malı Katarlı amcalara. Şimdi böyle bir beceri ve ‘çevre’ olmayınca, Türk futbolu dımdızlak kaldı ortada!
BUGÜN SÜPER LİG, 1. LİG AYARINDA
Çok da abartmayalım... Bugüne göre futbolumuzun o günlerde ederi daha iyiydi... Kısacası gideri vardı. Bugün Süper Lig eh işte 1. Lig ayarında filan. Nasıl olmasın? Hatta şirketler ligi bile desen yeridir. Geçmişteki 2. Lig ve 3. Lig’deki puan tablolarını andırıyor.
Önlerindeki şirket isminden araki takımın gerçek ismini göresin. 2 yılda 4 kez isim değiştiren Süper Lig takımlarımız bile var. Maalesef hep birlikte malı mundar ettik... Kim ne veriyorsa Allah bereket versin deyin geçin. Böyle giderse yarın o 200 milyon dolarları da bulamazsınız, açık söyleyeyim...
