Raporlular ve raporsuzlar!
İrfan Can'a gösterilen hassasiyet, Sivas'taki olaylarda Terim'e neden gösterilmiyor?
YER: Sivas 4 Eylül Stadı
SAAT: 19.50 civarı
Loca bölümünde bağrış-çağrış ve kovalamaca. Sebep; yine Fatih hoca (Terim)!
Henüz daha maç bitmemiş... Sivassporlu Faysal Fajr’ın golünün sonrası... O sıra Fatih hocanın locasının önünden geçen bir taraftar kapının da açıklığını fırsat bilerek “Fatih hocaya selam söyleyin...” diyerek laf atıyor... Bunu duyan Terim de yerinden fırlayarak bir anda odanın kapısında bitiyor... Ve ardından “Kim lan o...” diyerek taraftarın peşine gitmek istiyor. Kapıdaki güvenlik hocayı zar-zor zapt etmeye çalışıyor... Hocanın “Ulan gel sene, gelsene laaaan...” bağrışları tehditleri koridoru inletiyor. Neyse ki güvenliğin tam zamanında müdahalesi Terim’in taraftara saldırı teşebbüsünün önüne geçiyor. Yenilginin üzerine bir de taraftarın o lafıyla bir hayli gerilen Terim, güvenlik güçlerinin, “Hocam siz içeri geçin, biz sizi koruruz” sözüne, “Siz kimsiniz ki beni koruyacaksınız” cevabı hocanın ne denli gergin olduğunu gözler önüne seriyor.
İRFAN CAN KAHVECİ VE TERİM VAKASI!
Olay stat koridorlarında yaşanıyor... Tıpkı iki hafta önce Gürsel Aksel Stadı’nda ‘temsilci raporuna’ yansıdığı için öğrenebildiğimiz İrfan Can Kahveci olayı gibi. Aradaki tek fark; İrfan’ın olayının temsilci raporuna yansıması. Biri yayıncı kuruluş kamerasında, diğeri ise cep telefonu kamerasında. Güvenlik kameralarında da var ama ‘ilgililer’ tarafından gerek duyulmuyor. Hoca, temsilci olmamasından dolayı yaptırımdan yırtıyor.
Ama bakıyorum; aynı şekilde TFF talimatlarına göre ‘resmi delil sayılmayan’ İrfan Can Kahveci olayındaki güvenlik kamerası görüntüsüne bir ‘delil’ gibi sarılanlar, aynı hassasiyeti ve alakayı Sivas’taki olay görüntüleri için göstermiyor. Hiç mi hiç, ilgilerini çekmiyor... Veya İrfan Can sayesinde açıp okudukları, cep haritası gibi (!) iki hafta süresince yanlarından eksik etmedikleri o TFF talimatlarına bakma ihtiyacı hissetmiyorlar. Demek ki hassasiyet kişi ve kuruluşa göre değişiyormuş!
NİYET OKUYAN TFF'YE DUYURU!
Zaten bu TFF talimatlarından da uygulayıcılarından da bir şey anlamış değilim. Dedik ya taraftar için hassasiyet kişi ve kuruluşlara göre değişiyor diye, maalesef Riva’dakiler için de durum öyle... Şimdi sorarım size ve Riva’daki TFF talimatlarının uygulayıcılarına... Kitap; sahadan çıkartılan veya cezası kesilmiş tribünde oturan bir teknik adam için “... futbolcularına talimat vermeleri ve yedek kulübesiyle doğrudan veya dolaylı bir şekilde iletişim kurmaları” yasaktır der. Ben demiyorum, kitap diyor, yani TFF talimatları. Bunu uygulamakta görevli olanlar da Riva’daki hukukçular. Ama nerede? Uygulamayacaksanız veya uygulanabilir değilse FDT. Md. 82’ye (b)’nin orda işi ne?
LOCAYA ÖZEL CAM FİLMİ
Adam İstanbul’dan maça ta Sivas’a özel cam film getiriyor. Bir gerekçe uydurup Sivasspor yönetiminden de yapıştırmak için izin çıkarıyor. Sonra bir güzel locanın camlarını sağını solunu önüne dışarından içerisi görünmeyecek şekilde cam filmle kapatıyor. Anlayacağınız bir ‘çakar’ı eksik locanın! Hadi desen güneşi kırsın diye yapıldı, ortada güneş filan yok. Peki ne için o zaman? Acaba diyorum; bunun sebebi saha kenarında kulaklığı ile dikkat çeken yardımcısı Selçuk İnan’la iletişim kurmak olabilir mi? Kameralara yakalanmamak için. Ne dersiniz? Ortada ciddi belirgin bir şüphe var ama... Aması hukuken bu böyledir diyemeyiz.
82'YE B MADDESİ İÇİN NE OLMALI?
AMA bu federasyonun bazı hukukçuları bazı zaman diyebiliyor. Örneğin iki yıl önce kupada gördüğü sarı kart konusunda ‘bilinçli kart gördüğü’ konusunda ciddi şüpheler olan Vedat Muriç olayında olduğu gibi. Ama o gün niyet okuyarak Muriç’i PFDK’ya sevk edenler bugün aynı hassasiyeti Terim konusunda gösteremiyor. Günahlarını almayalım, belki de izindeler!.. Riva’dakilere sormak lazım; acaba o talimatlara geçtiğiniz 82’ye b maddesini uygulamak için ne olması gerekir? Bili yorum... Galatasaraylı dostların şu satırları, “Terim düşmanı yine sahnede” diyerek bize kızıp öfkelendiklerini. Arkadaşlar ben sizin yolunuzdan gidiyorum. Sizin usulünüzle hareket ediyorum. Farklı bir şey yapmıyorum.
İrfan’ın görüntüsünü ortaya koyup karşılığında ilgili talimat maddesinin uygulanmasını bekle yen sizler değil miydiniz? Vedat Muriç’in kartını gösterip niyet okuyarak sevkini ve cezalandırılmasını bekleyen sizler değil miydiniz?
Fatih hocanın Halil Umut Meler’e sarf ettiği benim de buradan sizlere aktardığım küfürlü sözlerine karşılık Sergen Yalçın’ın ekranlara yansıyan ve dudak okumayla anlaşılan küfrünü gösterip “emsal” argümanını kullanan sizler değiL misiniz? Alın size argümanlar. Bizim de yaptığınız emsalleri ortaya koyup hatırlatma yapma. Yorum yok! Hatırlat-ma! diyorsanız o başka!
EHLİYETSİZ ŞOFÖRLER
Ligin kalanında ne olur bilemeyiz. Ama 2021-22 futbol sezonu Türk futbol tarihine geçecek bir sezon. Biri Trabzonspor’un tarihte pek görülmemiş bir şekilde lige damga vurması, ezeli rakiplerine karşı ezici bir üstünlük sağlaması. Bir diğeri de geride kalan 16 haftaya damga vuran isimlerin diplomasız olmayan isimler olması. İlhan Palut, Emre Belözoğlu ve Nuri Şahin... TFF yasalarına göre ‘özel izinle’ bir nevi ‘kılıfına uydurularak’ teknik adamlık yapmaları na müsaade edilen isimler olması. Ehliyetsiz şoförler ama asfaltı ağlatıyorlar. Bir nevi ‘B’ sınıfı ehliyetle ‘D’ sınıfını işini yapıyorlar. Yolda çeviren de olmayınca gidiyor tabii Kapıkule’ye kadar!
