Paylaş
Ortalık yangın yeri... Hem de ne yangın! Öyle ‘üfleyerek’ sönecek türden filan değil. Aksine uzun yıllar sürecek cinsten.
Sebebi de PFDK’mızın Başakşehirli Rafael’le ilgili verdiği, her açıdan skandal olan ‘şok’ karar. Ne bizim kitaba (TFF) uyuyor, ne IFAB, FIFA ve UEFA’nın emsal kararlarına, ne de akla mantığa. Her açıdan ‘rezil rüsva’ bir vaka!
Nasıl mı? Anlatalım o zaman... PFDK’nın bu karardaki gerekçesi ve dayanağı ne? Futbol Disiplin Talimatı’nın 86. maddesinin 3. bendi. Kısaca “Disiplin Kurulu hakemin saha içerisindeki sarı ve kırmızı kart uygulamalarını (sonuçlarını) ancak şahısta hata hallerinde ortadan kaldırabilir” der.
Peki buradaki asıl soru şu: Bu eylemde (olayda) şahısta hata durumu talimatların tarif ettiği şekilde ‘bariz’ (açık ve net) bir hata ihtiva etmekte midir?
Çünkü uluslararası talimatlar şahısta hata halini (durumunu) tarif ederken “Her türlü tereddüt ve kuşkudan uzak, açık ve net bir şekilde anlaşılmalıdır” ifadesini kullanmaktadır. Oysa bu vakada böyle bir durumdan söz etmek mümkün değildir. Hele hele müsabaka hakeminin, kart hadisesiyle ilgili maç raporunda Rafael’e gösterdiği ilk sarı kartın gerekçesi olarak ‘kontrolsüz hareket’ maddesini işaretlediği bir yerde... Hakemin raporunun, IFAB’ından bizim talimatımıza kadar her yerde ‘kesin ve nihaidir, değiştirilemez’ dendiği bir yerde. Dahası müsabaka sonrası bağlı olduğu MHK’nın en üst düzey yöneticisine Rafael’in sarı kartının gerekçesini, raporunda da yazdığı gibi ‘kontrolsüz hareket’ olduğunu söylediği bir yerde.
AVUKATLIK CÜPPESiNi ÇIKARIP HAKEM FORMASI GiYDiLER
PFDK olarak siz, hakem raporunu ‘es’ geçip, sonrasında hakemden bir önceki raporun aksini söyleyen ek bir rapor ‘almadan’ ve bu konuda tek bilirkişi olan MHK’nın ‘görüşüne başvurmadan’ avukat cüppesini çıkarıp hakem forması giyerek re’sen karar verirseniz, ortaya böyle rezil rüsva bir karar çıkar. Bu da hakemlikten, kurallardan, bihaber olmanızdan kaynaklanıyor. Çünkü hakem kural kitapçığı ‘Fauller ve Fena Hareketler’ başlığı altında ‘dikkatsiz ve kontrolsüz hareketi’ tarif ederken hangi hallerde ihtar (sarı kart) verilmesi gerektiğini açık bir şekilde izah etmiş...
“Tekme atarsa veya tekme atmaya teşebbüs ederse; vurursa veya vurmaya teşebbüs ederse, çelmelerse veya çelmelemeye teşebbüs ederse...” talimatıyla birlikte; “Kontrolsüz Hareket” için de; “Oyuncunun rakibi için tehlike veya sonuçlarını hiç bir şekilde düşünmeden hareket ettiği anlamına gelmektedir. Kontrolsüz bir şekilde oynayan kişiye ihtar (sarı kart) verilmelidir” tarifi yapılmaktadır. Yani burada rakibe temas ve müdahale olma zorunluluğu aranmamaktadır. Temas olması zaten bu kartın rengini kırmızı yapar.
Kısaca Rafael pozisyonun içindedir ve yapmış olduğu hareket de ihtar (sarı kart) gerektirebilecek bir hareket olduğundan bu olayla ilgili şahısta hata durumundan bahsetmek mümkün değildir.
PFDK’NIN EMSAL GÖSTERDiĞi MAÇIN BU OLAYLA HiÇ iLGiSi YOK
PFDK’nın kendini savunmak için verdiği emsal kararda yani Çankaya-Malatya Yeşilyurt maçındaki hadisenin bu olayla hiç ilgisi yok. Burada penaltıya sebep olan kaleci iken, olayın içinde olmayan stoper Volkan’ın kart görmesi net bir şekilde şahısta hata durumu. Çankaya Kulübü ile, benim gibi temasa geçip aynı soruyu yöneltirseniz, alacağınız cevap “Bunun bizim pozisyonla bir benzerliği yok” olacaktır. Kısaca; TFF talimatlarının “Futbol, IFAB tarafından çıkarılan Futbol Oyun Kuralları’na uygun olarak oynanır. Futbol Oyun Kuralları yalnızca IFAB tarafından düzenlenir ve değiştirilir” dediği bir yerde kurallar ‘PFDK tarafından düzenlenir ve değiştirilirse’ orada işte böyle kaos başlar.
Aynı şekilde o talimatların ‘ayrımcılık yapmayı’ yasakladığı bir yerde sizler (TFF ve kurulları) ‘taraf olur ve ayrım yaparsanız’ orada adaletten söz etmek mümkün değildir.
TÜRK FUTBOL TARiHiNDE BiR ‘iLK’
Rafael kararıyla ilgili skandalı sadece bunlarla sınırlı değil. Bize göre daha da bomba olanı, kurulun Rafael’le ilgili ‘sportmenliğe aykırı hareket (ihraç sonrası söylem ve eylemleri için)’ nedeniyle konulan ‘idari tedbir’ kararının ‘gerekçesiz’ bir şekilde kaldırılmasıdır ki, bu tartışmasız, hukuksuz, facia bir karardır. Mesela kart iptal ederken “Futbol Disiplin Talimatı’nın 86. maddesinin 3. bendi” der, oradan yürürsünüz. Peki PFDK’nın sayın üyeleri, tedbirin kaldırılması konusunda dayandığınız gerekçeyi (talimatı) söyleyebilir misiniz?
Yani Türk futbol tarihinde bir ‘ilk’ olan bu kararı?
Bugüne kadar tüm sportmenliğe aykırı hareket eylemlerinin PFDK’ya idari tedbirli olarak sevk edildiği bir yerde (mesela aynı gün Sivas Belediyesporlu Ahmet Uslu kararında olduğu gibi) tedbirin kaldırılmasına bir tane emsal karar verebilir misiniz?
Bu sevk ve kart olayından bağımsız olarak, Rafael’in ihraç sonrası eylem ve söylemleri sebebiyle yargılamanın devam edeceğini söylemenize rağmen, tedbiri kaldırmanızın hiçbir hukuki izahı O-LA-MAZ!
Ezcümle; PFDK’nın verdiği, TFF yönetiminin de zımnen ortak olduğu (Hukuk Müşavirliği’nin itiraz etme hakkı varken itiraz etmedi) kararla ilgili hem uluslararası hem de ulusal emsaller önümüzdeki günlerde ortaya konduğun da, bu işin kahramanları inanın kaçacak delik arayabilir.
Bu ateş öyle kel alaka ‘Çankaya-Yeşilyurt emsaliyle’ üflenerek sönecek bir ateş değildir.
Paylaş