Paylaş
Sayın Semih Özsoy başta olmak üzere Fenerbahçelilerin bunca öfkesi niye? Niyesi; Mustafa Pektemek’in eline temas eden top için penaltı çalınmayışı. Başka? Başka yok... Sayın Semih Özsoy’un da, onun gibi düşünen teknik adamın da, futbolcuların da, taraftarın da medyadaki kalemşorların da (!) isyanı buna. Ama o pozisyon; ne kitaba ne MHK’ya ne de hakem camiasına göre penaltı.
CÜNEYT ÇAKIR ÖRNEĞİ
Evet, aynen öyle... Bunun en yakın örneği de Cüneyt Çakır’ın yönettiği Galatasaray-Beşiktaş maçında, aynı şekilde sırtı Galatasaray kalesine dönük Beşiktaşlı vida’nın eline gelen top ve verdiği devam kararı, hatırlayın. Kitaptaki karşılığı da ‘beklenmeyen top.’ Hakemlere tarifi de hem UEFA hem de MHK tarafından, Bosna Hersek-Yunanistan karşılaşmasında 90+3’teki benzer el pozisyonu klibiyle gösterilmiş. Şimdi hâl böyleyken, ne Mustafa Pektemek’in pozisyonu ne de Jailson’un eline gelen top için penaltı demek mümkün. Jailson’un pozisyonu da ‘beklenmeyen top’ çünkü. Sıkıntı; hakemin ‘devam’ dediği, VAR’ın karışmaması gereken bu pozisyona VAR’ın karışması.
Gelelim Sivasspor - Başakşehir maçındaki Clichy’nin koluyla vücudu arasına sıkışan topa... O da, Beşiktaş-Gaziantep maçında Güray’ın sakladığı koluna gelen top da penaltı değil. Peki, bu kamuoyu, bunun doğrusunu veya yanlışını nereden bilecek? MHK hakemine doğrusunu, yanlışını söylüyor. Uilenberg de eğitimde doğruyu yanlışı söylüyor. Peki nerede? Kapalı kapılar ardında. Eh işte birileri içeriden sızdırırsa, “O penaltıymış veya değilmiş” diye yazılıyor. Ama bugün doğrunun veya yanlışın değil, sesi daha çok çıkanın peşine gidiyoruz. Piyasada Bülent Yıldırım gibi, Deniz Çoban gibi işin erbabı kaç kişi var ki? Çünkü yıllardır otorite diye ekranda boy gösterenler doğruyu, yanlışı bilmiyor.
VAR İŞİNİ ÇÖZEMEDi!
Alın size Erman Toroğlu... Adamın güncellemesi geçmiş diyoruz, inanmıyorsunuz. Bu haftada çıkmış, bırak içeri girmesi, önünden geçmesi mümkün olmayan (!) TFF Başkanı’na seslenerek, “Ben Nihat Özdemir’in yerinde olsam yarın ilk iş gidip şu VAR kayıtlarını dinlerim ve gereğini yaparım” diyebiliyor. Hem de üstüne basa basa. Şu VAR işini bir çözemedi gitti hoca. Riva’ya gidip bire bir aldığı eğitime rağmen!
RİVA’DAKİ YEMEK VE İDDİA!
Şimdi gelelim Fenerbahçe-Alanyaspor maçının ardından yaşanan sürpriz gelişmeye... MHK Başkanımız Zekeriya alp, maçtan sonra memleketlerine dönen hakem Ümit Öztürk ve VAR Serkan Tokat’ı önceki gün (pazartesi) apar topar İstanbul’a çağırmış. Ümit Öztürk Denizli’den, Serkan Tokat da Ankara’dan atlayıp Riva’ya gelmiş. Ligin ilk yarısındaki Beşiktaş-Fenerbahçe maçı sonrası Cüneyt Çakır ve ekibinin sorguya çekilmesi gibi! Alp, beraberinde Oğuz Sarvan ve Ünsal Çimen, aynı şekilde Ümit Öztürk, Serkan Tokat ve AVAR Kemal Yılmaz’la yaklaşık iki saat Riva’da baş başa görüşme yapmış. Belli ki MHK, Alanyaspor maçının faturasını Tokat’a çıkarmış. O bilginin kaynağı da şu...
Pazartesi gününü Kulüpler Birliği toplantısının sunumu için Riva’da geçiren MHK heyeti bir ara içeri yemeğe geçmiş. Yemek sırasında bir MHK üyesi, Fenerbahçe’nin penaltı beklediği pozisyonla ilgili değerlendirme yaparken yanındaki isme, “Hakem geleyim mi diyor, o da (VAR) ‘Hayır, gelmene gerek yok hocam’ cevabını veriyor. Aynı maçta karışmaman gereken Jailson’un pozisyonu için ‘gel’ diyorsan, o zaman burada da ‘gel’ demelisin” diyerek Tokat’ı eleştiriyormuş. Kim hatalı, kim değil, dediğimiz gibi onu ilerleyen haftalardaki tayinlerde göreceğiz.
İŞTE SİZE SKANDAL...
Haftanın en çok tartışılan konusu Fenerbahçe-Alanyaspor maçında çalınmayan penaltı. İkincisi, Sivas’taki Clichy’nin pozisyonu. Kimilerine göre bu kararlar ‘skandal’ değil arkadaşlar. Skandal arayan Beşiktaş maçına bakacak. Düşünebiliyor musunuz, Bir hakem (Alper Ulusoy) ve Atilla Karaoğlan (VAR) atılan golü iptal ederek penaltı kararı veriyor. Komik mi komik. Nedeni; her iki ismin de ofsayt gerekçesiyle iptal ettikleri golden sonraki VAR incelemesinde Gaziantepli
oyuncunun topu eliyle (bilerek) oynadığına hükmederek penaltı kararı vermesi. Eğer ortada rakibin topa bilerek bir müdahalesi varsa o zaman top rakipten geldiği için gol temiz, ofsayt değil. O zaman gol geçerli. Ama her ikisi de kuraldan bihaber olunca golü iptal edip penaltıya hükmediyor. Bu MHK’nın en büyük hatası VAR’ı da tecrübesiz kişilere teslim etmesi. Bu işler Atilla’lara, Ali’lere, Özgüç’lere kalırsa çok skandal yaşarız, bunu bilesiniz.
SÖRLOTH’A TAHRİK İNDİRiMİ GELİR
Haftanın bir diğer tartışması da Trabzonsporlu Sörloth’un kırmızı kartı ve alacağı ceza. Eylemin karşılığı kural dışı hareketten minimum iki maç men. Talimat öyle diyor. Ama aynı talimatın 11. Maddesi “haksız tahrik.” Bu madde, bir eylemin haksız tahrik sonucu işlenmesi halinde kurulun cezayı üçte bir oranında indirme yetkisi olduğunu söylüyor. Ve ortada da kural dışı hareket kadar haksız tahrik de net. Kitaba göre çıkacak muhtemel hakkaniyetli ceza bir maç olmalıdır. Kaldı ki bugünkü PFDK da önceki PFDK’lar da bir çok eylemde bunu işletmiş ve kural dışı hareketten bir maç ceza vermiştir. Örneğin Gomis’e kural dışı hareketten verilen 1 maçlık ceza...
Paylaş