Paylaş
Galatasaray Kulübü, Sivassporlu Mert Hakan Yandaş’la ilgili 5 milyon Euro’luk tazminat davası açacakmış... Ne için? Mert Hakan Yandaş kendileriyle yaptığı ön sözleşmeye bağlı kalmadığı için... Belli ki, Galatasaray Yönetimi, sezon sonu kulübü ile sözleşmesi sona erecek olan Mert Hakan’la sağlam (!) bir sözleşme imzalamış. Hatta bu flaş habere imza atan sevgili kardeşim ali Naci Küçük (alanında tek geçerim) karşı tarafa bir ödemenin de yapıldığını yazmıştı. O günden beri şoktayım. Sebebi ise, yalandan da olsa (!) kulüpten bu habere bir yalanlama olmaması. Belli ki Galatasaray’ın bu transfer girişiminden ve futbolcuya karşı açacağı davadan kulübün avukatlarının da haberi yok! Varsa da, onlar da yöneticileri gibi TFF talimatlarından bihaberler o zaman.
İŞTE O TALİMAT MADDESİ
Çünkü ‘Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transfer Talimatı 19. Maddesinin 6. Fıkrası’ çok açık. “Mevcut kulübüyle sözleşmesi devam eden profesyonel bir futbolcuyla sözleşme imzalama niyetinde olan kulüp, futbolcuyla görüşmelere başlamadan önce futbolcunun sözleşmesel ilişkisi devam eden kulübünün iznini yazılı olarak almak zorundadır. Yazılı izin almaksızın görüşmelere başlayan kulüp, futbolcu, futbolcu temsilcisi ve diğer kişiler hakkında Futbol Disiplin Talimatı hükümleri uygulanır” diyor.
Sivasspor’un en yetkili ağızı, “Galatasaray’ın sizden böyle bir yazılı talebi oldu mu?” sorusuna, net bir şekilde “Hayır” dediğine göre, ortada bırakın yazılı bir izni sözlü izin bile yok. Görünen o ki; sarı kırmızılılar Sivasporlu futbolcu için illegal bir girişimde bulunmuş.
İŞTE FIFA'NIN İLGİLİ MADDESİ
Biliyorum ki, bu satırları okuyan başta Galatasaraylı dostlarımız olmak üzere birçok kişi, “Öyle diyorsun ama FIFa futbolculara sözleşmelerinin bitimine 6 ay kala bir başka kulüple imza atmalarına izin veriyor” diyecektir. Tabii ki FIFA’nın 2020 versiyonu, ‘Profesyonel Futbolcu transfer Talimatı’nın 18. Maddesinin 3. Fıkrası’nda yer alan bu imza ile ilgili olarak da yine kulübünün yazılı izninin (onayının) zorunlu olmasından bi haber oldukları için...
Kısaca Galatasaray’ın her ne surette olursa olsun Mert Hakan Yandaş’la ilgili bir tazminat davası girişimi olamaz. Olması demek; illegal girişimde bulunduğunu itiraf etmek olur ki, bu da kulübü TFF Disiplin Talimatı çerçevesinde kulübü ciddi yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir. Tabii bu arada geçmişte Galatasaray Kulübü’nün, Kayserisporlu Nordin amrabat ve ali turan’la benzer şekilde transfer süreci dışında attığı imzalardan dolayı ‘ağır külfet ödemek zorunda kaldığını da’ hatırlatmakta fayda var. Mesela amrabat için Galatasaray’ın neden o dönem ederinden fazla bedel ödemek zorunda kaldığını araştırmanızı tavsiye ederim.
‘VAR’ KARARI VE UZMANLARIMIZ!
Kim ne derse desin Trabzon-Ankaragücü maçında abdülkadir Bitigen bize göre başarılı bir müsabaka yönetti. Aynı şekilde o son dakika kritik penaltı tartışması konusunda Bitigen’i VAR’a çağırarak VAR protokolünü harfiyle uygulayan suat arslanboğa da. Protokole göre bu ‘sonucu belli bir incelemeydi’ ve uygulandı. Ama gel gör ki; benim güncellemesi geçmiş o eski versiyon hakem yorumcum, çıkıp bu penaltı incelemesinde ortaya çıkan atak başlangıcındaki ofsayt kararıyla ilgili olayı masa başı oyunlarına bağlayarak “saçmalamayın” diyor. Ve yine kamuoyunu yanlış yönlendiriyor. Öyle ki; daha bir hafta önce aynı şekilde G.Saray maçında atak başlangıcındaki faulden dolayı iptal edilen Kayode’nin golünün iptalini unutarak “Böyle şey olur mu?” diyebiliyor. Niye? Amca, VAR protokolü ne, bir kere açıp okumamış... Sadece geçen sene Riva’da aldığı bire bir VAR eğitiminden aklında kalanlar o kadar. Fazla bilgisi ve ilgisi yok!.. Zaten futbolumuzdaki kaosun ana sebeplerinden biri de bu uzmanlarımız arasında ‘nato kafa, nato mermer’ cinsi yorumcularımızın olması. Bizimkisinin, kullandığı dil ve o argo kelimeler bizi fazla şaşırtmıyor. Zaten konu anlatırken kullandığı alet edevatı ‘tuvalet kağıdı’ olan biri için, bu dil normal olsa gerek.
GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARMAK
Futbolun 1 numaralı gündemi; şampiyonluk yarışı. İkincisi; Mert Hakan Yandaş ve Emre Kılınç’la ilgili yaşanan transfer kapışması. Tıpkı Kayserispor’un bir dönem ele avuca sığmayan Gökhan Ünal ve Mehmet Topuz için yaşanan kapışma gibi. Bu kapışmayı yapanlara tavsiyem; geçmişte bu tür transfer kapışmalarında masada kazanılan zaferin sahaya nasıl yansıdığına bakmalarıdır!
PERREIRA’NIN SORUMSUZLUĞU
Trabzonspor’un Portekizli futbolcusu Perreira, Ankaragücü maçı sonrası “Trabzonspor’un başarısı bazı insanları rahatsız ediyor” demiş. Onu bilemem ama Galatasaray’la oynanacak olan kritik bir maç öncesi gördüğü lüzumsuz kartla cezalı duruma düşmesi ve 60 metreden gelen topa ellerini omuz hizasının üzerine yani doğal konumunda tutmayarak penaltıya sebebiyet vermesi beni ciddi rahatsız etti. İnanıyorum ki, birçoklarını da rahatsız etmiştir.
TFF KENDİ TALİMATINI ÇİĞNER Mİ?
TFF Disiplin Talimatı yargı organlarının savunma almadan yaptırım uygulayamayacağını emreder. Eder etmesine ama benim federasyonum talimatlardan bihaber bakın bu hafta ne yapıyor? Alanyaspor- Trabzonspor maçıyla ilgili sevk günü 25 Haziran Perşembe. Saat 23.30 suları... Ve Trabzonspor’a verilen 48 saatlik savunma süresi... Ama gel gör ki Trabzonspor’un Ankaragücü maçına kalan süre 48 saatten az. Sonuç; 48 saatlik yasal savunma süresi dolmadan ceza uygulamaya konuyor.
ALANYA-TRABZON MAÇI SEVKİ NEDEN GECİKTİ?
Sanıyorum kimse bu hafta bu maçla ilgili sevkin iki gün geciktirilerek yapılmasına bir anlam veremedi. Ben ilk defa şahit oldum. Sonra öğreniyorum ki, TFF yönetiminden bazıları Alanya-Trabzon maçıyla ilgili önlerine gelen temsilci raporları için “acaba bunu bizim temsilci arkadaş mı yoksa Alanya cephesinden biri mi yazdı!” diye tereddüte düşmüşler! Bu da o kişilerden yeniden ek rapor istemelerine ve araştırma yapmalarına sebep olmuş. Sanıyorum konuya da bizzat başkan Nihat Özdemir el koymuş. Bu da temsilci arkadaşların dikkatine sunulur!
TAHKİM İÇİN 'DEĞİŞİKLİK' VAKTİ!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, futbolcu Ömer Rıza ve hakem serkan akal’ın adil yargılanmadığına karar verip Tahkim Kurulu’nun bu yapısıyla bağımsız-tarafsız olmasının mümkün olmadığının altını çizmişti. TFF’nin CAS nezdinde yaptığı itirazın hafta içi reddedilmesinin ardından muhtemel Tahkim oluşumunda yapılacak değişiklikle ilgili gözleri Riva’ya çevirdi. Belki de bu karar öteden beri kaosa neden olan Tahkim’in bağımsızlığı tartışmasını ortadan kaldıracak. Bir diğer konu da AiHM ve CAS’ta TFF’ye karşı hukuki mücadeleyi kazananların maddi ve manevi zararları telafi edecek olmaları.
Paylaş