Paylaş
Gazeteci arkadaşımız, Burak Elmas’a soruyor:
“Sayın başkan nereden çıktı bu sürpriz ayrılık kararı? Sebebini söyleyebilir misiniz?”
Elmas, “Ben ve yönetim kurulu arkadaşlarımız öyle karar verdik” diye geçiştiriyor ama ‘bizimkiler’ inatçı ve ısrarlı!
“Peki sebep? Sebep ne sayın başkan?” diye yineliyorlar sorularını...
Hangi birini söylesin, nasıl söylesin sayın başkan. Söyleyip de “Ağabeyim” dediği Terim’i incitsin...
Maalesef şu; adı ‘Süper Lig puan tablosu’ iken, Galatasaraylılar için adeta ‘hüsran tablosu’ haline gelen durum bile ‘bizimkiler için’ yeterli olmuyor.
Kimse bunun sebeplerinden birinin; ligin yanı sıra kupada da bir alt ligin küme düşme potasındaki Denizlispor karşısında yaşanan o tarihi hezimet olabileceğini kestiremiyor.
Kimse sebeplerden birinin; transferlerdeki hayal kırıklıkları olabileceğini aklına getiremiyor.
Kimse sebeplerden birinin; hocanın sorumsuzca davranışlarıyla takımını yalnız bırakma huyun dan bir türlü vazgeçmeme olabileceğini düşünmüyor.
Kimse sebeplerden birinin; ekonomik krizde bile dış pazara dört gözle baktığı bir yerde, alt yapıya adeta yan gözle bakar hale gelmesi olabileceğini düşünemiyor.
Gören de duyan da 20. haftada liderden 22 puan geriye düşen lig 12.’si bir takımın hocasından değil de, liderin 2 puan gerisinde 2. sırada bulunan bir teknik adamdan bahsedildiğini sanacak!
ASLINDA SEBEP ÇOK DA GÖREN GÖZ YOK
Çok değil, kısa bir süre önce; geçen sezonunun çifte kupalı teknik adamıyla sorgusuz-sualsiz yolların ayrıldığın bir yerde, onca sebebe rağmen sayın Burak Elmas’ın adeta ahiret sualine çekilmesi tuhaf değil mi sizce?
Bence asıl merak edilmesi gereken, bunun sebebi?
Bu madalyonun görünen yüzü. Peki ya görünmeyen yüzü? İşte orası bardağı taşıran su damlacıkları...
Hani “Ne zaman bu kararı verdiniz?” diyorsunuz ya... İşte o anlar!
MİNİMUM 4-5 OYUNCU İSTEDİ
Futbolcuların aylardır para yüzü görmediği haziran ayına kadar minimum 400 milyon TL’lik sıcak paraya ihtiyaç duyulduğu, en son kredi için kapısı çalınan iki bankadan eli boş dönüldüğü bir durumda, başkanın takımın ayağa kalkmasıyla ilgili “Hocam, çözümünüz ne?” sorusuna “Takviye şart. Tek yol bu sayın başkan” cevabını alması. Ve bunu da ‘minimum 4-5 oyuncu’ olarak sınırlandırması...
Dahası, belki de en kritik olanı, transfer konusunda sezon başında olduğu gibi tek yetkilinin kendi ekibi ve kurmaylarının olmasını şart koşması.
Yönetimin, özellikle bazı kişilerin bu işlere bulaşmasını istememesi. Sayın Elmas’ın da bu konuda sezon başında verdiği tavizi yani yetkiyi bu defa vermemesi.
TEK TRANSFER LİSTESİ, 2 FARKLI HEYET
“Peki sezon başında nasıl bir durum yaşandı? Neydi bu verilen taviz?” sorusuna aldığımız cevap ilginç. Güya teknik kadro tarafından ortaya bir transfer listesi konmuş. Sonra başkan ve yönetim harekete geçerek bu oyuncuların işini bitirmiş. Ama hoca “Bu böyle olmaz” diyerek olumsuz rapor vermiş.
Ardından kulüpten farklı isimler devreye girerek tekrar aynı kişilerle masaya oturulmuş. İddia bu... Başkan Burak Elmas’ın da bu defa bu kişileri işin dışında bırakmak istemesi. Hatta yönetimin Florya’da kaybolan malzemeler ve yapılan bazı harcamalarla ilgili bir kısım personel hakkında başlattığı soruşturmanın sezon başı transfere kadar uzadığı iddiası da bu işin tuzu biberi.
FLORYA'DA ENTERESAN İŞLER
Görünen önümüzdeki günlerde Florya ile ilgili enteresan ve çarpıcı bir dosya bizi bekliyor...
Eğer bazıları için mevcut tablo göreve son verme konusunda yeterli olmuyorsa, az daha sabretmelerini tavsiye ederim...
Mesela kırılma anlarından biri diyebileceğimiz Adana Demirspor maçı sonrası yaşananlar... Keza Fenerbahçe maçı sonrası yaşanan tartışmalar... Örneğin oyundan atıldıktan sonra koridorlarda hakem, gözlemci ve temsilciye yönelik ‘raporlara yansımayan’ söylem ve eylemler. Hocanın, soyunma odasına girmesini engellemek için gönderilen personeli ‘azarlaması’ ve ‘eliyle itmesi.’ Sivas’taki loca hadisesi... Başakşehir maçı sonrası indiği koridoru karıştırması vs.
GERÇEKLER MUTLAKA ORTAYA ÇIKAR
Mesela yine yönetim ile hoca arasında geçen bazı mahrem konuların dışarıya sızması konusunda elde edilen bazı tespitler. Ve ayrılığın geldiği o son zirvede konulardan birinin de bu konu olması.
Yine iddiaya göre de bir meslektaşımız bu konuyla ilgili hocamızdan ciddi bir fırça yemiş deniyor. Her neyse... Ben size bugünlük bir türlü sebebinin bulunamadığını (!) bu ayrılıkla ilgili yer, zaman ve başlık vermiş olayım.
Dahası bizden veya birilerinden yakın zamanda gelir. Bekleyin. Unutmayın, gerçekler bir gün ortaya çıkar..
Paylaş