Paylaş
FUTBOLCULARA: “Maalesef son üç maçta 15 tane bireysel hata yapmışız. Tacı ortaya atacak bir durumu hiçbir teknik adam aklına getirmez. Bugün bazı şeylerin, ne yaparsanız yapın (hoca olarak) oyuncular tarafından doğru yapılmadığı gün olarak geçecek herhalde.”
HAKEME: “Bütün yatmalara, oynamamaya, sizin momentimunuzu önlemeye yönelik yapılan her harekete devam demeye, 5 dakikada atılan frikiğe göz yuman bir hakem vardı sahada. 1.5 metre dışarda olan pozisyonu penaltı verecek kadar hazır bir hakem. Böyle bir hakemle oynadık maçı.”
MHK’YA: “Volkan Bayarslan ilk defa üç büyük maç yönetiyor onu da ilk defa biz de denemişler herhalde. Başkasına veremezler ne olur ne olmaz diye, bize verirler onu. İki stoperimiz de cezalı. Bize bol keseden çıkıyor her maçta kartlar.”
ŞANSSIZLIĞA: Kaç maçtır 10 kişi oynuyoruz bir de böyle bir durumumuz var. Muslera vuruyor top geliyor bu tarafa dönüyor, yani yediğimiz gollerin anlatımı yok.
HAVAYA: İki gol yiyorsunuz. Bunun altından kalkmak kolay değil, hele hele bu mevsimde.
ZEMiNE: Dilinin ucuna geldi ama diyemedi! (mevsimden bahsederken) Tekrar izleyin fark edersiniz.
Hülasa... Mağlubiyeti teknik kadro hariç her yere bağladık!
Peki ellere var da hocaya yok mu? Yok ‘kalmadı’ yine! Ne güzel iş ya... Galip gelince ‘ben’ mağlup olunca, ‘herkes’ (tabii ki yine o ‘ben’ hariç!).
TEYiDE MUHTAÇ BiLGiLER
Geçen sezondu sanırım... Fatih Terim yine bir müsabaka sonrası çıkıp; “90 artılarda yediğimiz gollerle şu ana kadar 10 puan kaybettik” dediği günden beri her açıklamasında “Bir dakika der” kitabı veya laptopu açarım. Yani hoca “90 artılarda 10 puan kaybettik” dediğinde, aslında “90 artılarda atılan gollerle 12 puan kazandığının” ortaya çıkmasından ta bu yana. Üç aşağı beş yukarı tersi çıkmıştı o bilgi.
Fatih Hoca Rize maçı sonrası “Kaç maçtır 10 kişi oynuyoruz” diyerek farklı bir mağduriyet dile getirdi. Hocanın demesine bakarsanız G.Saray’ın 10 kişi tamamladığı maç sayısı fazla. Peki gerçekte öyle mi? G.Saray’ın 34 maçında (3’ü kupa) toplam 11 kırmızı kart çıkmış. Bunların 6’sı G.Saraylı oyunculara, 5’i ise rakiplerine. Neredeyse kafa kafaya.
Fark ‘bu kadarcık’ ama Terim’e göre ‘dağlar kadar!’ Biz de onun gibi, çocukken mahalle maçından döndüğümüzde “Ne oldu?” diyenlere “6 attık” der, yediğimizden bahsetmezdik. Tıpkı Fatih Hoca’nın yine aynı basın toplantısında 2011’den bu yana Süper Lig’de düdük çalan hakem Volkan Bayarslan’la ilgili kamuoyunu yanılttığı gibi... Bugüne kadar 1’i lig maçı olmak üzere G.Saray’ın 5 resmi maçında düdük çalan o Bayarslan için “İlk defa bir büyük takımın maçında deniyorlar kendisini” demesi gibi.
HOCAM, UZATMA iSTiYOR MUSUN iSTEMiYOR MUSUN?
“Yatmalara, oynamamaya, 10 oyuncu değişikliğine karşılık 5 dakika mı olur uzatma? Ali Sami Yen’de bu kadar kolay mı 8, 9, 10 vermemek” diye isyan eden bir teknik adam; birkaç hafta sonra, aynı statta12 dakika uzatma veren hakeme bu defa, “O kadar uzatma versen ne olur? Bizim hücum devamlılığımızı oyun tempomuzu devam ettirmek daha doğru değil mi?” diye isyan edebiliyor, maalesef. Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olunca. Karar ver Fatih Hocam, uzatma istiyor musun, istemiyor musun?
F.BAHÇE ‘KALESi’ ALTAY
Altay Bayındır... Maşallahı var çocuğun. Şöyle geriye dönüp bakıyorum da, Fenerbahçe’nin kazandığı puan veya puanlarda hep bu çocuğun imzası var. Beşiktaş derbisinde yüzde yüzlük tam 6 kurtarış. Altay’ın her çıkardığı golü görünce aklıma takılıyor; diğer oyuncularda asist ve gol başına bonus yazarken neden kalecide kurtarış başına bonus yazmıyor diye? Onlardaki sadece ‘gol yememe’ bonusu. Düşünsenize sözleşmede ‘yüzde yüzlük kurtarış başına bonus’ yazsa, genç yaşta köşe olmuştu çocuk. İşin esprisi bir tarafa... Yatın kalkın kale düşmesin diye dua edin, sevgili Fenerbahçeliler!
EROL BULUT’UN ‘GÜZELLiK’ ANLAYIŞI
Erol Bulut’un maç sonu basın toplantıları da tıpkı takımının oynadığı oyun gibi sürprizlere gebe oluyor, zaman zaman. Mesela geçen hafta “Takımımıza baktığımızda 20 futbolcumuz gol attı bu çok güzel bir şey” sözü aklıma takıldı. “Bakalım bu güzellik başka kimlerde var?” diye araştırayım dedim. Avrupa’nın önde gelen 4 liginin lideri ‘güzellik’ konusunda Fenerbahçe’nin çok gerisinde kalmış maalesef. Mesela Fenerbahçe’de 20 olan sayı La Liga lideri Atletico Madrid’de sadece 10. Serie A lideri İnter’de ise 13, Bayern Münih’te 15, Manchester City’de 16. Görünen o ki; çok farklı oyuncunun golle tanışması başarı ile doğru orantılı değil hocam!
Not: Bu arada kulüp Erol Hoca’nın taktik tahtasını internette ‘sahibinden hiç kullanılmamış ikinci el yazı tahtası’ ilanıyla satışa sunabilir. Fuzuli yer işgali. Hem de 3-5 kuruş girer kasaya!
HANi KURAL HATASI YOKTU?
Hatırlar mısınız; geçtiğimiz haftalarda bir İstanbulspor-Samsunspor karşılaşması oynanmış ve müsabaka hakeminin kabak gibi gerçekleştirdiği ‘kural hatası’ (sarı kartı olmayan futbolcuyu 2. sarıdan atması) TFF’nin ‘ilgili birimleri’ tarafından kılıfına uydurulup ört bas edilmişti!
Çokta zor olmamıştı onlar için işi kılıfına uydurmak. Bunun için hakemin raporuna “4. hakemin uyarmasıyla sarıyı iptal edip İstanbulsporlu Rroco’ya direkt kırmızı kart gösterdim” yazması yeterliydi.
O HAKEM ŞiMDi NEREDE?
Öyle de oldu. Ve MHK’sından TFF yönetimine; PFDK’sından Tahkim’ine dek hepsi bir ağızdan “Hakem direkt kırmızı göstermiş, kural hatası filan yok” diyerek çıktılar işin içinden.
Aradan bir ay geçti...
Şimdi; Sayın Nihat Özdemir’den bir şey rica ediyorum... Hani bu olaydan sonra size gelip “Efendim hakem arkadaşımız direkt kırmızı kart göstermiş, kural hatası filan yok” bilgilendirmesi yapan o ‘ilgili kişileri’ tekrar huzurunuza çağırıp, lütfen, “Kural hatası yapmadı dediğiniz hakem arkadaşımız (Turgut Doman) İstanbulspor-Samsunspor maçından bu yana nerede? Her hafta maç alan adam o gün bugün neden maç almıyor, sakat mı?” diye sorar mısınız?
“Yok başkanım, sakat değil” dediklerinde, “Peki bu neyin cezası efendiler?” der misiniz? Maçla ilgili o gün MHK’yı kurtarma adına ‘kural hatası yok’ kararını ver ama hakemini kural hatası yaptığı gerekçesiyle kızağa çek. Ne güzel iş! Millet aptal siz akıllısınız öyle mi?
250 TL'ye varan "Hoş geldin bonusu" sadece Misli.com'da! Hemen üye ol...
Paylaş