AiHM kararı ve bağımsız tahkim!

Elbette ki hayır. Ezcümle söyledikleri; TFF Başkanı ve Yönetim Kurulu tarafından atanan ve görev süreleri onların süreleriyle belirlenmiş bir Tahkim Kurulu yapısının tarafsız ve bağımsız olmasının mümkün olamayacağı. Gerekçeleri de TFF yönetiminde görev alan kişilerin daha önce kulüplerde görev yapmış isimlerden oluşması ve bu nedenle Tahkim’in oluşumunda kulüplere de bir yöneliş söz konusu olabileceği. Peki, yalan mı? Hayır. 

4 DOSYA DAHA VAR 

Öyle ki; bugün aynı konudan muzdarip olarak AİHM’e giden sadece Ömer Rıza ve Serkan Akal değil. Daha sırada bekleyen dosyalar, başvurular var. Onlar da İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu, Sedat Doğan ve Deniz Naki’ye ait. 

Peki çözüm? Çözüm basit. Ya statü ya da kanunla Tahkim Kurulu’nun bu bağımsızlık ve tarafsızlık tehlikesini ortadan kaldıracak yeni bir düzenlemenin yapılması. Zaten bugüne kadar yapılmalıydı da. 

Mesela 2005’te yaşanan Tahkim Kurulu skandalını hatırlar mısınız? Hani Levent Bıçakçı federasyonunun atadığı Prof. Dr. Samim Ünan başkanlığındaki Tahkim Kurulu’nun başına gelenleri... TFF Yönetim Kurulu’ndan baskı ve dayatma gördükleri için başkan dâhil 4 üyesinin istifa etmesini. Daha da önemlisi Federasyon Başkanı’nın bu şok istifa kararlarının ardından, Tahkim Kurulu’nun oluşumunda önemli ‘etkisi’ olan dönemin Beşiktaş 2. Başkanı Murat Aksu’dan yardım ve destek istediğini. Bunların hepsi Google kayıtlarında mevcut.  

Yine hatırlar mısınız dönemin Tahkim Kurulu Başkanı Samim Ünan’ın TFF yönetiminden gördükleri baskıyı ve istifa gerekçesini 2.5 sayfalık bir mektupla kamuoyu ile paylaştığını... 'Fenerbahçeli' yakıştırması yapılan dönemin Disiplin Kurulu’nun (PFDK) Beşiktaş aleyhine verdiği bazı kritik kararların Tahkim Kurulu’nda bozulmasının ardından ortalığın gerildiğini... Mesela Fenerbahçeli Nobre’ye yaptığı ‘el hareketinden’ dolayı 3 maç men cezasına çarptırılan Beşiktaşlı Emre Aşık için dönemin Tahkim Kurulu’nun ‘cezayı kaldırdığı’ günleri.

NERELERDEN GELDiK! 

Yine hatırlar mısınız, bir Süper Lig kulübü başkanının, federasyon seçimlerinde aleni destek verdiği federasyon başkanına sırf kendi adamını Tahkim Kurulu Başkanı yapmadı diye cephe aldığını. Ve bunu kamuoyuyla da paylaştığını. Tahkim Kurulu’nda düz üye olarak kalan o hukukçunun hemen hemen tüm kurul kararlarına muhalefet şerhi koyduğunu. Bunları yaşadık, gördük... 

Nerelerden geldik bir düşünün. Bu iş mutlaka değişecek. En azından FIFA’daki gibi Tahkim Kurulu ve yargı organlarını TFF Başkanı ve yönetimi değil, genel kurul belirleyecek. Ama asıl sıkıntı Ömer Rıza ve Serkan Akal için AiHM’in tazminata hükmetmesi. Şimdi orada TFF ile ilgili bekleyen diğer dosyalara da bu karar emsal teşkil edecek. Belki de TFF daha ciddi tazminat yükümlülükleriyle karşı karşıya kalabilecek. Mahkemenin (AiHM) iki dosya ile ilgili adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair tespitinin ardından, bizim Tahkim Kurulu kararlarına karşı anayasada yaptığımız (genel yargının önünü kapayan) değişikliği de gözden geçirmemiz gerekecek.

NWAKAEME’NiN KARTI iPTAL OLUR MU?

BUGÜNÜN sorusu da “Nwakaeme’nin kartı iptal edilir mi, edilmez mi?” İsterseniz en sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim, 'e-di-lemez'.  Nedeni de Futbol Disiplin Talimatı 86’ya 3. maddesi ve emsal Talisca kararı! Çünkü bu konuda başvuru ilk değil. En tazesi, bundan tam 2 yıl önce, 16.2.2018 tarihinde oynanan Konyaspor -Beşiktaş müsabakasında hakem Alper Ulusoy’un Anderson Talisca’ya gösterdiği ‘saçma kart...’ 

Beşiktaş Kulübü de cezalı duruma düşen ve Galatasaray maçında oynayamayacak olan Talisca için TFF’ye, “Ciddi ve aşikâr hakem hatası mevcuttur. Bu nedenle kartın kaldırılması talep edilmektedir” başvurusunda bulunmuştu. Ancak TFF bu talebi reddetmişti. Ret gerekçesi de talimatın açık ve net bir şekilde “Kartın iptali ancak şahısta hata yapılması halinde mümkündür” demesiydi.

FIFA YAZI GÖNDERDi 

Tabii dün Beşiktaş’ın, bugün Trabzonspor’un dayanağı, geçmişte 2006-2008 arası Samsunsporlu kaleci Kerem, Beşiktaşlı Rüştü ve İbrahim Toraman ile Trabzonsporlu Barış Memiş’in kartlarının o günün federasyonu tarafından ‘kamuoyunun vicdanını rahatlatma’ gerekçesiyle (!) kaldırılmasıydı.  

Ama bu keyfi hareket fazla uzun sürmedi. Her hafta onlarca kulübün kart iptali için federasyonunun kapısına dayanmasının ardından olaya FIFA el koymak zorunda kalmıştı. Ve FIFA 2008 yılında TFF’ye bir sirküler göndererek, talimatla bunun önüne geçilmesini talep etti. Bunun üzerine Disiplin Talimatı’nın 86. Maddesinin 3. Fıkrası, “Disiplin Kurulu, hakemin saha içerisindeki futbolculara ilişkin disiplin uygulamalarını (sarı kart ve kırmızı kart uygulamalarını) ve sonuçlarını ancak şahısta hata hallerinde ortadan kaldırabilir” şekliyle düzenlenerek bu işin önüne geçildi.  

O iŞLER MAZiDE KALDI! 

Tabii güncellemesi hâlâ yapılmayan, günü eski versiyon yazılımla idare etmeye çalışan Erman Hoca (Toroğlu) gibileri de çıkıp talimattan bihaber, “Olur, neden olmasın? Geçmişte de Rüştü’nün kartı iptal edilmişti. Ayıkla şimdi pirincin taşını” filan derse, birileri de böyle beklentiler içine girer. Bilirkişi ya amca! 

Dediğimiz gibi, o iş mazide kaldı. Bugün için mevcut talimat maddesine göre Nwakaeme’nin kartının iptali mümkün değildir.

BU NASIL BAĞIMSIZ YÖNETiCi?

Fenerbahçe’de futbol altyapısının başına getirilen iki isimden biri Aram Markaroğlu. Peki Markaroğlu kim? Fenerbahçe Futbol A.Ş’nin ‘bağımsız’ yönetim kurulu üyesi! Evet, yanlış okumadınız. Bugün Sayın Ali Koç ve yönetim kurulu tarafından altyapı sorumluluğuna getirilen isim Futbol A.Ş’nin ‘bağımsız’ üç yöneticisinden biri olan o Markaroğlu. Ama bugün kulüpte görev yapıyor. Peki şimdi “Bu nasıl bağımsızlık” demezler mi, Sayın Koç ve Markaroğlu?