Paylaş
MİLLET can, bizimkiler yine mal derdinde! Yine her zaman olduğu gibi, herkes bir ‘algı’ peşinde. Birileri, ligin yeniden startı konusunda tarih tartışması yapadursun, birileri de çıkmış, play-off hesapları yapıyor. “Bu lig ya 17-24 Nisan’da başlar ya da hiç...” diyen de var; “30 Nisan’dan sonra başlamalı” diyen de. “İki hafta evde oturan futbolcu iki ayda hazır hale gelmez” deyip, son tarih olarak 24 Nisan’ı dayatan da var; “Mayıstan önce olmaz” diye zorlayan da. “Lig bu haliyle tescil edilmeli” diyen de var; “Bu sezonu yok sayalım” diyen de. Hatta ve hatta o telekonferans zirvesinde gündeme gelmeyen senaryoları gündeme gelmiş gibi “Elimizde üç farklı senaryo var” diyerek ortalığı geren de. Hani diyorum; Sağlık Bakanımızın “Herkes evde kalsın” çağrısı gibi, Spor Bakanımız da çıkıp, futbol ailesine “Herkes sussun” çağrısı yapsa da şu bizimkiler de o çenelerini kapasa! Ne iyi olur değil mi?
TFF’YE KALMAMIŞ Ki, SiZE KALSIN...
MEsELE, ne sizin (18 kulübün) meseleniz, ne de futbolun. Mesele; ne federasyonumuzun meselesi, ne de sadece bizim ülkemizin. Mesele; tüm ülkelerin, tüm dünyanın meselesi. Peki ya; siz kulüplere ne oluyor? Başımızda bir hükümet var, bir Sağlık Bakanlığı var. Mecbursun onları dinlemeye. Geçtim bu tarafı, bir UEFA var, bir FIFA var. Bağlısın onlara, mecbursun onlara uymaya. Bu iş daha senin federasyonuna kalmamış ki, size kalacak beyler! Sonuçta futbol adına raconu UEFA’sı, FIFA’sı kesecek! Senin federasyonun, hem ülke federasyonlarıyla hem UEFA’sıyla, FIFA’sıyla koordinasyon içinde 24 saat. Bir nevi görevi... Ülkesindeki virüs gelişmeleri konusunda bilgi verip, bilgi alıyor. Oradan bağımsız hareket etme şansı sıfır. Bu yüzden bir kulağı burada, bir kulağı dışarıda. Çünkü federasyon kendi takvimini oraya uyduracak. Ezcümle diyeceğimiz; geçtim hakem atamalarından, hakem hatalarından çıkar elde etme, algı oluşturma çabalarınızı; bari şu sağlık meselesinde de aynısını tekrarlamayın be yahu!.. Oturun oturduğunuz yerde. Sağlık Bakanı, Spor Bakanı, Bilim Kurulu, TFF Yönetim Kurulu filan varken, size şu anda susmak düşer beyler. Evde kalın ve sessiz olun!
FEDERASYONUN 7 SENARYOSU VE B, C, D PLANLARI!
HER ne kadar Kulüpler Birliği Başkanımız “Önümüzde üç farklı senaryo var” dese de aldığım bilgi, Türkiye Futbol Federasyonu’nun elinde şimdilik yedi farklı senaryo olduğu... Nisanda hatta mayıs ortasında başlayacakmış gibi farklı farklı takvimler yapılmış, program hazırlanmış,
hazır bekliyorlarmış. Çünkü organizasyon onun, fikstür onun görevi. Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Riva’nın da şu andaki tek planı (çalışması), ligin kaldığı yerden devamı üzerinde. “Yeter ki sağlık olsun; biz 15 Mayıs’ta da ligi başlatır, sezonu bitiririz” diyorlar.
PLAY OFF MU?.. GÜLDÜRMEYiN
GÖRDÜĞÜM, duyduğum, Türkiye Futbol Federasyonu’nun play-off gibi bir gündemi yok. Bir kere mantık dışı! Nedeni şu: Play-off demek ‘en az 6-8 müsabaka’ demek. O zaman demezler mi, “Madem 6 maçı oynayabiliyorsun, ligin bitmesine 8 hafta kalmış onu oynat, ligi tamamla” diye! Bıraktım gündemde olup olmamasını, mantıklı da değil zaten.
SKRTEL’LE GELEN ŞAMPiYONLUK!
MiLLETiN konuştuğu senaryolardan biri de liglerin bu haliyle tescili. Peki mümkün mü? Zor görünüyor ama, olur mu olur. Bekleyip göreceğiz. Diyelim ki öyle oldu, ortaya ilginç bir durum çıkacak. Lider Trabzonspor, rakibi Başakşehir’in oyuncusu Martin skrtel’in son maçta kafayla kendi kalesine attığı gol sayesinde şampiyonluk ipini göğüslemiş olacak. Enteresan bir son olur!
TESCiL Mi iPTAL Mi?
AMA aldığım bilgi; sezonun tamamlanamaması halinde, liglerin mevcut haliyle tescilinden çok sezonun yok sayılmasının daha ağır bastığı. Çıkış yolu da hem FIFA hem TFF talimatlarında yer alan, ‘mücbir sebeplerden dolayı tamamlanamayan’
müsabakalarla ilgili hüküm. Buradan yola çıkarak sezonun oynanmamış, yani yok sayılması. Çünkü yarın vereceğiniz bir karar içeride Tahkim’den, dışarıda CAS kapısından dönmemeli. Mevcut hükümlere de atıf yapılmalı, uymalı.
ASIL TEHLiKE MADDi KAYIPLAR
TABİİ buraya kadar olan işin saha kısmı. Bir de masa kısmı var ki, orası kulüpleri bir hayli tedirgin ediyor. Zaten güç bela ayakta durabilen hatta ve hatta devlet desteğiyle (!) faaliyetlerini yürütebilen kulüpler, “Tez zamanda lig başlamazsa bizim halimiz ne olur?” diye şimdiden kara kara düşünüyor. Mağazalar kapalı, gişeler kapalı. Lig oynanmazsa yayıncı kuruluş verir mi paranı? Ama oyunculara mecbursun, ödenecek paraları. Bu iş de fena terletecek onları. Hadi FFP olayından hem UEFA’nın hemde TFF’nin ötelemesi ve esnekliği ile bu yılı yırtacaklar ama ekonomik açıdan bu virüs kulüpleri de fena sarsacak.
Paylaş