Paylaş
Çünkü umut varsa çok şey vardır, umut da umutsuzluk da bulaşıcıdır…
Söylenen bir söz o umutları azaltabilir de, ters etki yaratıp ateşi daha çok alevlendirebilir de…
Aykut Kocaman’ın Giresunspor kupa maçınının ardından, ”Bizim şampiyon olma ihtimalimiz ligde ve kupada, iki tarafta da çok zor gözüküyor” açıklamasını duymak da aslında umut kırıcıdır.
Çünkü, o an ne kaybedilmiş bir maç vardır, ne de ligde şampiyonluk yolundan uzaklaşmış bir takım…
Üstelik, sakatlıklarla, kadrodaki önemli eksiklerle dezavantajlı haftalardan geçilirken o umut ve kenetlenme vurgusuna şimdi en çok ihtiyaç olan dönemlerdedir Fenerbahçe…
Aykut Kocaman’ın isyanında ve eleştirisinde haklılık payı büyük olsa da, bu konudaki açıklamaların yeri ve zamanı o maç sonrası mıdır tartışılır. Lehine dönüşecek, yeni bir gündem yaratmaya çalışıyor da denilebilir, mümkündür…
Son Trabzonspor deplasmanında verilmeyen bariz kırmızı kartlara ve maçın hakemine isyan ederken ne kadar haklıysa, bunların üzerinden erken bir şampiyonluk umutsuzluğu yansıtmakta da bir o kadar haksız olabilir…
Hakem Ali Palabıyık’a bu hatalara ragmen iyi ve verimli performans anlamına gelen 8.4 puanının verilmesi ayrıca manidardır.
Trabzonspor sahada 9 kişi kalmış olsaydı Fenerbahçe kazanabilir miydi, büyük olasılıkla evet…
Hakem kararlarının adaletli olmasını beklemekle, sahada oynanan futbolun başarısı ya da vasatlığı arasında bir bağ var mıdır, hayır yoktur ve olmamalıdır… Fenerbahçe zaten iyi oynamıyor ki hakem hataları konuşulsun algısı var…
Şimdi Fenerbahçe ve teknik direktörü için, bu tartışmalı gündemlerden uzaklaşmak, daha çok sahaya ve futbola konsantre olup umutla yola devam etmek esas olmalı.
Maçlarda koca 90 dakikanın sanki son 15 dakikasında esas oyununa başlayan ve sonunda tam başarabilecekken süresi yetmeyen bir takım haline dönüşüyor Fenerbahçe.
Takımdaki yaratıcı oyunu sağlayacak futbolcular ne kadar çok sahada olursa, Fenerbahçe için skor üretme şansı da o kadar mümkün olacaktır. Valbuena ve Soldado şimdillik kalan sağlar ve daha fazla verim alınması şans verilmesini beklemek bu kadro kısıtlılığında mümkün.
Son iki maçın umut veren incisi Eljif Elmas’ın başarılı performansı Fenerbahçe adına en kıymetli kazanımlardan biri.
Kocaman’ın ilk 11’deki futbolcu seçimleri ve oyun sistemi giderek daha fazla eleştiriliyor, sonuna kadar eleştirilmeye de devam edilecektir normaldir. Fakat, eleştiri ile saygı dengesi kurulmadığında o rahatsızlık verir ve sporun ruhuna yakışmaz.
Ligde artık puan telafisi giderek azalan haftaları kayıpsız geçmeye çalışmak ve ligdeki 15 maçlık şampiyonluk yarışını üst düzey bir motivasyonla devam ettirmek esas olmalı.
Bugün Kadıköy’de oynanacak Gençlerbirliği maçı Fenerbahçe için kritik dönemeçlerden biri olacak. Bu maç öncesinde yeni bir birlik beraberlik mesajı yayınlayıp,”Hep beraber yapacağız” diyerek kenetlenen Fenerbahçe taraftarları tribünlerde yine destek olmak için yerini alacaktır.
Bu sezon böyle devam edecek, tek tek sabırla ilerlemek ve artık elde varolan takımın ve oyun sisteminin bu olduğunu da kabul ederek yola devam etmek gerekiyor. Sahadaki futbolcuların emeğine, Fenerbahçe formasına sonsuz destekle ve tünelin sonundaki aydınlığı umut etmekten vazgeçmeden… Bir tek Fenerbahçe var, şimdi tam zamanı…
Paylaş