Paylaş
Fenerbahçe, sezon başından bugüne belki de en başarılı futbol performansını gösterdi, sahada gerçekten şampiyonluğa yakışır bir oyun sergiledi. Bu galibiyetle, tünelin ucundaki puslu şampiyonluk fenerini de kendi eliyle yeniden yakmış oldu.
Fenerbahçe, lider Başakşehir’i deplasmanda 2-0 mağlup ederken maçın başından sonuna kadar kazanmak için oynadı ve bu kritik dönemeci galibiyetle tamamladı. Ligde lideri değiştirdi, "gerçek Fenerbahçe esas şimdi geliyor" dedirtti... Bu takımın futbol geleneğinde büyük maçları üst düzey motivasyonla oynayıp rakiplerine üstünlük sağlamak var. "Oynatmamak için sahaya çıkmışlar" denilen Fenerbahçe’nin, sahada basmadık yer bırakmadan, maçın daha ilk dakikalarından etkili gol pozisyonlarıyla oyunu domine ettiğine şahit olduk. Aykut Kocaman, sezon başından beri hep futbolcu isimlerinden çok, sahadaki görevlendirmenin, sistem takımı olmanın önemine dikkat çekiyordu. Bu maçı da yine o sistemle, fizik gücüyle ve başarılı oyun taktiğiyle kazandı. İki gole imza atan Fernandao’nun yanı sıra Giuliano, Isla, Dirar ve Josef ön plana çıktılar. Bu önemli galibiyet için önce Aykut Kocaman’ın hakkını vermek gerekir. Futbol dersini, sadece sahadaki Başakşehir’e ve rakiplerine değil, çoğunlukla saygı ve seviye sınırlarını aşarak onu haksızca eleştirenlere de vermiş oldu. Zorlu fırtınaları başarıyla atlatıp şimdi rüzgar dönünce, o yüksek sesli yermelerin yerini birden beklenmedik ani alkışlara bırakması da sürpriz değil. Sonunda görüldü ki, bu takım maçın ilk dakikalarından oyunu domine edip, "göze hoş gelen" futbolu oynama kapasitesine de sahipmiş. İkinci bölge, üçüncü bölge derken ezberler bozuldu. Doğru taktik, sistem ve kazanmaya daha çok motive olan tarafın emeği kazandı.
Yüzü gülen Aykut Kocaman
Maç sonu Aykut Kocaman’ın yüzüne düşen o bir anlık gülümseme ifadesini bundan sonra daha sık görmek, hem takıma hem de Fenerbahçe taraftarlarına daha fazla umut ve moral olacaktır Kocaman, futbolun sadece futbol olmasına, oyun sisteminin, istatistiklerin, fizik gücün ve performansın ön planda tutulmasına öncelik veren bir teknik direktör. İnandığı doğrularla kendi yolunda ilerlemeye devam ediyor ve bu duruşuyla, emeğiyle saygıyı hak ediyor. Beklenmedik kritik sakatlıklar, kadro yapısındaki dezavantajlar, üst üste gelen hakem hataları, devre arasında yapılamayan takviye transferler, tekrarlanan bireysel hatalar ve şanssızlıklar derken bugünlere gelindi. Aslında son puan kaybına rağmen bu olumlu futbolun sinyalleri geçen haftadan verilmişti.. Daha ligin ilk yarısında rakiplerinin gerisine düşüp o tablodan bugünlere gelen Fenerbahçe’nin futbolu her daim eleştirilse de, azmi ve sabırlı geri dönüşü takdirlik. Sarı lacivertliler bu sezon gitti denilen o şampiyonluğun şimdi belki de en büyük favorisi oldu.
Şampiyonluk yolu
"Fenerbahçe taraftarı şampiyonluğa inanmıyor" haberleri son iki gündür bu kadar gündemdeyken, Alanyaspor maçında tribünlerin takımın yanında olup her zamankinden fazla destek olması bekleniyor. Unutulmamalı ki, Fenerbahçe her daim halkındır. 1907’den beri tam 111 yıldır, sarı lacivert renklerine gönül vermiş, yetişmiş, yetiştirilmiş milyonlarca Fenerbahçe taraftarınındır. Kulübün divan ve kongre üyeleri ise aslında o milyonları temsil ederler. Şimdi gelinen zaman, taraftarı kategorize etmeden birlik beraberlik içinde koşulsuz destek olma zamanıdır. Fenerbahçe şampiyonluğun büyük favorisi görülen Başakşehir’i yenerek esas gücünü ortaya çıkardı ve kendi şampiyonluk yolunu açtı. Sezon sonunda formasının göğsüne 4. yıldızı takmak da artık hayal değil. Başarılı futboluyla aydınlatsın, yolu açık olsun. Hoş geldin Fenerbahçe.
Giuliano de Souza
Sakatlığının ardından takıma yeniden dönüşüyle fark yarattı. Tam iyileşmese de fedakarlık yapıp risk aldı ve müthiş oynadı. Sahada kalitesi ve özgüveniyle takıma güç kattı. İlk yarıda da yazmıştım, bu kadroda benim için Fenerbahçe’nin super kahramanı Giuliano.
Paylaş