Paylaş
Hani yeni yıl kararları vardır, yıl sonuna yaklaşılırken düşünülür, temiz sayfalar açılır, hedefler belirlenir… Şimdi futbolda da o temiz sayfaların doldurulacağı, yeni başlangıçlar dönemi. Ligde 3 puanlı sistemin 31. yılındayız ve bu sezon belki de en çekişmeli ve renkli futbol ligini yaşıyoruz… Avrupa'nın 4 büyük ligine baktığımızda, takımlar şampiyonluk için ilk yarı sonunda ağırlıklarını belli ederken, Süper ligde ise hala 7 takımlı şampiyonluk mücadelesi devam ediyor. Puan ortalamasının eski sezonlara göre düşük kaldığı çekişmeli bir ilk yarıyı geride bıraktık. Şimdi, futbol tiyatrosunda ikinci perdenin açılmasını hevesle beklemek için yeterince sebep var. Sezonun ikinci yarısı için hazırlıkların sürdüğü kamp dönemindeyiz. Bir yandan da, alıştığımızın aksine son yılların en durgun ara transfer gündemine şahit oluyoruz. Yabancı kontenjanları dolu, yerli oyuncu havuzu yeterince verimli görülmüyor. Yeni transferlerin yolu gözlenirken, kadrolardan başka yabancı futbolcuların eksilmesi, yer açılması bekleniyor. Bunun yanında, futbol kulüplerinin ülke genelinde ekonomik olarak zorlandığını görüyoruz. Turkiye Süper Ligi, yaklaşık 860 milyon euroluk lig değeriyle Avrupa'nın takım değerleri üzerinden en değerli 6. ligi konumunda. Bu rakamlara rağmen özellikle bu sezon ekonomik yükümlülükler, finansal fair play şartları ve UEFA kuralları kulüpleri zorluyor.
Vizyon ve Misyon
Turkiye Futbol Federasyonu’nun vizyonu, çağdaş ve kurumsal bir yapıda futbola yaygınlık kazandırmak, ülke genelinde katılımı arttırmak, uluslararası organizasyonlarda sürekli var olmak. Misyonu ise, eğitim ve tesisleşme hamlelerinde çağdaş hedefler ile buluşmak, uluslararası düzeyde rekabet edecek alt yapıyı oluşturmak, topluma spor kültürünü benimsetmek ve futbol ekonomisini büyüten güçlü finansal yapıya sahip bir organizasyon olmak. Böyle güçlü, etkili bir vizyona ve misyona sahip TFF’nin yeni yılda, ülke futbolunun gelişimine daha fazla katkıda bulunacağı, amaç ve hedefleriyle daha çok fark yaratacağı güzel bir yıl olmasını diliyorum. Sadece Süper lige, 3 büyüklere, Trabzonspor’a, Başakşehir’e değil, ihtiyacı olan tüm kulüplere, alt liglere ve bölgesel amatör lige de eğilip destek verilmesi önemli. Kulüpler Birliği’nin daha etkin olacağı, ortak sorunların çözümü için verimli çalışmaların yapılacağı bir yeni dönem olsun. Herkes için adaletli kararların alındığı, profesyonelliğin ve fair-play’in esas olacağı bir yıla şahit olalım. Sahada emek veren futbolcular ve teknik direktörler eleştirilirken, ne olursa olsun saygı ve empati hiç unutulmasın. Tüm tribünler dolsun, maçlarda şiddet, küfür olmasın. Sahalar, tribünler cezalarla maçlara ve seyircilere kapatılmasın. Taraftarlarla futbolun güzelliği tamamlansın, tribünlere eski zamanların ruhu geri gelsin. Gelecek sezon başlatılması planlanan Video Hakem Uygulaması (VAR) ve her sorunlu maçtan sonra yabancı hakem getirilmesi gündemi bir yana, ülkemizdeki esas futbol potansiyelinin arttırılması için çalışmaların yapılmasının öncelikli hedeflerden biri olmasını diliyorum. Hafizalarımızı tazelersek, 2018 Rusya FIFA Dunya Kupası, esasen nerede kaldığımızı ve nerede durduğumuzu bilerek, öz eleştirilerimizi yapabilmemiz için doğru bir nokta olacaktır. Dünyanın en etkili futbol ülkelerinden birinde olduğumuzun daha fazla farkında olalım ve 2018’de yepyeni hedeflerle beyaz bir sayfa açalım.
Fenerbahçe ve Aykut Kocaman
Fenerbahçe hazırlık kampında çalışmalarına devam ediyor. Aykut Kocaman, takımın fizik gücünün arttırılmasına, taktik provalara ve tekrarlı antrenman çalışmalarının yapılmasına öncelik veriyor. İkinci yarıda, daha güçlenmiş, oyun dengesini kurmuş, azimli ve hazır bir takım göreceğimizi düşünüyorum. Van Persie’nin sözleşmesiyle ilgili sorunların çözülmesi ve yolların bir an önce ayrılması bekleniyor. Fenerbahçe için büyük talihsizlikle sonuçlanan bu yanlış transferde zararın neresinden dönülürse kardır noktasına gelindi. Ozan Tufan ise, bir orta yol bulunup yeniden takıma kazandırılabilir mi bilinmez, fakat bu tür kadro dışı haberlerinin özellikle lig devam ederken çok can sıkıcı olduğu bir gerçek. Ozan, Fenerbahçe’de sorun yaşadı oynayamadı ama Beşiktaş’a, Galatasaray’a gitse çok fark eder, başarılı olur gibi yaygın bir algı var. Büyük bir saygısızlık olmadıkça, Ozan kalitesinde bir milli futbolcunun kadroda tutulmasının ve gönderilecekse de bu kararın sezon sonunda alınmasının daha doğru olacağı görüşündeyim. Sol bek transferi gündemde, bunun yanında merakla beklenen ve kampa katılan Eljif Elmas’ın takıma önemli katkıları olacaktır. Mehmet Ekici, sezon başındaki flaş transferlerden biriydi, sakatlığından tamamen kurtulup kadroya dönmesi ve kendisini hatırlatması bekleniyor. Kaptan Volkan’ın basın toplantısındaki açıklamaları, olumlu tavrı ve özgüveni bir çok şeyin habercisi olabilir. İkinci yarıda liderliğine ve kaledeki başarılı performansına çok ihtiyaç olacak.
Çubuklu’nun Kare Ası
İkinci yarı için, takımdaki favori kare asım Josef de Souza, Giuliano, Valbuena ve Janssen. Onların üst düzey formu ve oyuna katkıları esas farkı yaratacaktır. Bu takım ilk yarıda zorlu dönemeçleri aştı, umut kesildiğinde pes etmedi ve kendini yeniden var edip şampiyonluk iddiasını ortaya koymayı başardı. Şimdi, Aykut Kocaman’ın deyimiyle, 60. dakikalardan sonra rakiplerini bükerek maçları kazanacak, güçlü bir takım görmeyi bekliyoruz. Fenerbahçe, fikstürdeki ilk 5 kritik maçını (Göztepe, Trabzonspor, Gençlerbirliği, Başakşehir, Alanyaspor) galibiyet serisiyle geçebilirse çok büyük bir yol alacaktır. Tribünlere geri dönen, yeniden bütünleştiği taraftarıyla sağlam adımlarla hedefe doğru ilerleyecek bir Fenerbahçe var. Aykut Kocaman’a ligin ikinci yarısındaki bu zorlu maratonda Carlo Ancelotti şansı diliyorum. Avrupa liglerindeki maçları izlesek de, futbolsuz ve Çubuklu’suz hayat eksik. Özlediğimiz futbolla nefes almaya, kalpleri renklerle fethetmeye az kaldı. Üst düzey rekabetin yaşanacağı, heyecanlı ve çekişmeli geçecek Süper ligin başlamasına son 10 gün... Fenerbahçe için Belgrad yolu açık olsun, 2018 yılının sahada ve parkede, hak edeceği başarılarla, kupalarla dolu aydınlık bir yıl olması dileğiyle.
Paylaş