Paylaş
Fenerbahçe, ligde ilk yarının son maçını deplasmanda Konyaspor ile 1-1 berabere kalarak tamamladı. Üst üste gelen istikrarlı galibiyet serisiyle çıkışta olan Sarı-Lacivertliler bu defa mola alıp durakladı. Sezonun ilk haftalarındaki olumsuz tablodan bugüne, takdir edilecek bir geri dönüşle önemli bir mesafe kateden Fenerbahçe için ligin ikinci yarısı çok daha verimli olacaktır.
Fenerbahçe Konya’ya kendi bünyesindeki dezavantajlarla gitti, bu son maçın hiç kolay geçmeyeceği bekleniyordu öyle de oldu. Kart cezaları ve sakatlıklar Fenerbahçe’nin takım kurgusunu tahmin edildiğinden fazla etkilemiş göründü. Özellikle ilk yarıda pozisyon üretmekte, oyunu ileri taşımakta zorlanan bir Fenerbahçe izledik. Giuliano ve Valbuena da ileride takımdan kopuk kaldılar.
Maçın sadece son 20 dakikasında oyuna ağırlığını koyabilen, özellikle ilk yarıyı yerinde sayarak geçiren bir Fenerbahçe izledik. Aykut Kocaman, yaptığı her oyuncu değişikliğinde takımdaki taşları yerinden oynatarak sırayla hamlelerini yaptı. Takımın neredeyse yarısı oyun içinde yerlerini değiştirmiş oldu. 90 dakika süresince belki de 4 farklı takım dizilişi görüldü. Kağan - Soldado değişikliği maçta etkisini hemen gösterdi, ikinci yarıda tempo arttı ve Fenerbahçe topa daha fazla sahip olan taraftı. Isla’nın savunmadaki kritik hatasıyla 58. dakikada yenilen gol, bu maç için belki de en büyük şanssızlıktı. Bu maç o golün yenmemesi gereken bir deplasmandı, bireysel hata golü moralleri bozdu. Golden sonra Fenerbahçe için maç yeniden başladı. Yine bir Valbuena korneri ile gelen Mehmet Topal golü tam zamanında yetişti. Maçın son bölümlerinde galibiyet golü için hücum eden, azimle rakip kaleye giden ve oyundan düşmeyen Fenerbahçe’ye kalan süre yetmedi. Maç biraz daha oynanabilse, Fenerbahçe hemen golü bulabilir havası hakimdi. Son dakikalarda 3 net gol pozisyonundan yararlanılamadı ve son düdük çaldi. Yine de bu kritik pozisyonlardan biri gol olabilse, mac sonunda Fenerbahçe için daha iştahlı bir başarı portresi çiziliyor olabilirdi.
Taş yerinde ağırdır, bir taş, iki taş üç taş derken takımdaki taşlar bir anda bu kadar yerinden oynarsa oyun içindeki dengeler de bozulabilir. Fenerbahçe’nin deplasmanda Konyaspor maçındaki yerleri sabit kalmayan degişimli takım dizilişi de zorlu giden oyunu etkiledi. Bu maçın sonucuyla ilgili gözle görülür bir çok faktör var. Bu hamleler ikinci yarı beklenmeden daha önce yapılabilir miydi, Soldado, Fernandao oyuna daha erken girebilir miydi… Maçın içinde taşları bu kadar yerinden oynatmadan da bu takım kurgusuna ulaşılabilir miydi, hepsi tartışılır. Hatta daha geriye gidelim, Karabükspor maçında Skrtel cezalı duruma düşmüşken, üstüne bir de Neustadter’in o kontrolsüz faulü yaparak toptan cezalı duruma düşmesi de tartışılır. Sonuç olarak, Fenerbahçe cezalılar ve sakatlıklarla dezavantajlı geldiği Konya deplasmanından galibiyetle dönememiş olsa da, Aykut Kocaman ve futbolcular için önemli bir ders maçının beraberlikle aşıldığı bir gerçek.
Gelinen noktada, büyük çoğunluğun umudunu kestiği o takımdan, kendi emeği ve azmiyle geri dönüşünü yapan, zorluklarla karamsar başladığı yolu sağlam adımlarla yarılayan, dönüşen bu Fenerbahçe var. Devre arasında yapılması beklenen transferlerle takımdaki aksaklıklar takviye edilecektir. Bu sezon şahit olduğumuz 7 takımlı şampiyonluk yarışının, ikinci yarıda daha renkli ve çekişmeli geçecegi muhtemel. Bu da ülke futbolu adına büyük bir şans ve fırsat. Ligdeki bu çok takımlı mücadelenin, Milli takımlara da yansıtılabilmesi esas başarı göstergesi olacaktır. Fenerbahçe’nin devrede yenilenerek, 2. yarıya takım kapasitesini ve oyun performansını daha da geliştirerek başlayacağını düşünüyorum. Tabelada yazan sonuçlar elbette önemli, fakat hepsi bir yana, geçirdiği süreçlerden bugüne, nerede kaldığını ve nasıl durduğunu her şartta iyi bilen, daima farkında ve umutlu bir Fenerbahçe var. 2018’in Fenerbahçe için, kıymetli tarihinin en aydınlık ve başarılı dönemlerinden birinin başlangıcı olması ve sahada parkede gurur duyulacak başarılara imza atılması dileğiyle.
Paylaş