Paylaş
Belki beklenenden biraz uzun ve ayrıntılıydı. İçinde umut, hayret, kırgınlık, hayal kırıklığı, sitem, güven, kararlılık, inanç hepsinden biraz vardı. Hepsinden önemlisi, şeffaf, net, açık ve inandığı gibi her şeyi o an yaşayarak anlatan samimi ve kararlı bir başkan profiline şahit olduk.
Ali Koç, Fenerbahçe’de göreve başladığı 4 ay öncesinden bugüne, neyi hangi şartlarda devir aldıklarının unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. ‘’Yeniden yapılanma, köklü değişim ve zorlu ekonomik koşullarla, uzun soluklu bir proje vaad ettik, daha iyilerini kararlılıkla ilerleyip gerçekleştireceğiz’’ dedi. SPK’ya sermaye arttırımının onayı için teşekkür etti. Futbol takımının gelecek haftaki Sivasspor deplasmanına yeni sponsorlu formalarla çıkacağı haberini verdi. Bu ek kaynaklara rağmen, Mart’tan sonraki dönem için ‘’hala önümüzü net göremiyoruz’’ açıklaması finansal durumun ciddiyetini bir kez daha gösterdi. Evet şu bir gerçek ki, Fenerbahçe için mücadele edilmesi gereken pek çok ciddi engel ve yük var. Taraftarlara, bu mücadelenin sadece sahadaki maçlardan ibaret olmadığını hatırlattı ve ‘’sabırla omuz omuza kenetlenmezsek başaramayız’’ vurgusunu yaptı.
Zararın neresinden dönülürse kardır
Fenerbahçe gibi asırlık bir Spor Kulübü’nde, futbol şubesinin kalbi olan Samandıra’da böyle talihsiz ve yakışıksız olayların yaşanabilmesi üzücü. Aslında Başkan Ali Koç tarafından 6 hafta önce şüphe edilip Damien Comolli’ye iletilen ve sorun olduğu görülen bu duruma çok geçmeden o anda müdahale edilebilmesi gerekirdi. Sezon başından eski ekiple devam edilmemesi en doğru karar olurdu. O dönem, 2 haftalık uzun bir süre de Aykut Kocaman’la devam edilip edilmemesi gündemiyle kaybedilmiş oldu. Bunlar da aslında Başkan Ali Koç’un saygıyla vefaya çok önem vermesinin, iyi niyetinin yansımasıydı. Gelinen noktada zararın neresinden dönülürse kardır, yeter ki hatalardan, işleyişteki eksikliklerden ders alınmış olsun. Samandıra’daki bu duruma göre, ligde 8 maçta alınan 8 puan belki de o kadar beklenmedik değil... Takım olma bilinci, bütünlüğü, takım ruhu gibi eksikliklerin sezon başından beri oluşamadığı bir gerçek. Futbolculardan ve iletişimlerinden sorumlu olacak yerli bir idari profesyonelin görev almasının büyük fark yaratabileceğini ve var olan açıkların hızla kapanabileceğini düşünüyorum. Bu seçilecek kişinin özellikle ‘’tecrübeli ve daha önce benzer görevlerde bulunup başarılı olmuş biri olması’’ önemli.
Şeffaflık, farkındalık ve zihniyet
Dünkü açıklamalardan sonra şunu da gördük. Fenerbahçe Başkanı, dışarıdaki gündemin ve dengelerin de yeterince farkında. Satır aralarında bunların da ipuçlarını verdi. Bilinçli ve hedef alınarak yapılan saygısızlıklara, haksız seviyesiz itibarsızlaştırmalara dikkat çekti. İçeriden duydum diye ortaya çıkıp yanlış haber ve yorumlarla dikkat çekme çabasındakilere farkındalığı, saygısı ve nezaketiyle uyarılarını yaptı. Ali Koç şeffaflığı ve samimiyeti diye bir gerçek var. Fenerbahçe’ye zarar verecek profesyonellik dışı her hamlenin de karşısında duracağını kararlılıkla gösteriyor. Bunun yanında, Fenerbahçe Başkanı’nın önümzdeki dönemde taraftarlarla bire bir yakın iletişim kurması konusunda daha geri planda kalması ve her konuda sadece kendisinin elini taşın altına koyan olmaması gerektiği inancındayım. Bu zorlu dönemde Fenerbahçe’nin geleceğinin aydınlık olması için maddi manevi bir çok yükün altında olan bir Başkan ve henüz 4 aydır görevde olan bir Yönetim var. Evet değişimler sancılıdır ve görünen o ki, beklenenden zorlu bir yol oluyor. Bundan sonrası şanslı ve aydınlık olsun.
Yeniden kazanma alışkanlığı gerekiyor
Bundan sonrası için Phillip Cocu’nun daha sağlıklı ve efektif çalışması beklentisi var. Hepsinden daha muhimi, bu takımın artık Fenerbahçe olduğunu hatırlayıp, kazanma alışkanlılğı edinmesi gerekiyor. Son Başakşehirspor maçında takım umut verdi, gerçekten iyi oynadı, net pozisyonlarda inanılmaz goller kaçırdı. Şanssızlık, talihsizlik hepsi vardı ama bazen olmayınca olmuyor. Sivasspor deplasmanıyla başlayacak bir galibiyet serisine başlamak önemli. Evet takım gençleşti, değerinde bütçesinde ve kalitesinde önceki sezonlara göre azalma var. Yine de ligde bu sıralamada olmayı haketmiyor. Fenerbahçe, doğru kadro tercihleriyle, forma adaletini gözeterek ilerlerse UEFA’da daha çok şansı olacağını düşünüyorum. Ligde de Soldado, Valbuena, Ekici gibi kaliteli ayaklardan dengeli ve verimli faydalanılabilmeli. Böyle bir kadronun ‘’teknik direktör katkısına ve etkisine’’ daha fazla ihtiyacı var. Cocu’nun hepimizi yanıltıp bu takımda gerçekten başarılı olmasını diliyorum. Röntgen doğru çekilemezse, teşhis de yanlış olur, neşter doğru yerlere vurulmaz ve gerekli tedavi gerçekleşmemiş olur.
Volkan takıma dönecektir
Ali Koç’un Volkan Demirel’den bahsederken kullandığı ifadeler ona ne kadar değer verdiğini gösteriyor. Kadro dışı kararından sonra hatalarından ders alması gerektiği de bir gerçek. Geçen hafta Mehmet Topal’a verilen 500. Maç plaketinden bahsederken Volkan için de bu sezon böyle bir plaket vermekten memnuniyet duyacaklarını belirtti. Milli maç arası şu an Fenerbahçe için kurtarıcı bir nefes alma süresi. Volkan’ın da doğru zamanda özür dileyip, kendini affettirip takıma geri döneceğini düşünüyorum.
Ersun Yanal’dan çok tribün konusu
Net görüşüm şu, Ersun Yanal konusunu bu kadar diretip ilk haftalardan ‘’takıntılı bir ısrar’’ haline getirilmesi tribünlerin yanlışı. Çünkü bir gün gerçekleşme olasılığı mümkün bir şeyi bile ‘’olmaz’’ hale kendileri getirdiler. Maç bitmeden başlayan protesto ve ıslıklar, takım iyi oynadığında bile ‘’formanızı çıkarın’’ diye edilen haksız ve yakışıksız küfürler… Evet, Ersun Yanal’la yarım kalan başarı hikayesi hafızalarda. Taraftarın onu tekrar istemesi ve hatırlaması doğal. Fakat bunun artık takımın motivasyonuna ve sahadaki futbolcuların oyununa zarar verecek seviyeye gelmesi yanlış. Başkan’ın aracının önünün kesilip diretilmesi, bu ısrarın her maç yaşanan bir tribün alışkanlığı haline dönüşmesi doğru değil. Bu aslında Ersun Yanal’a da zarar veren bir durum. Önce Fenerbahçe ve sahada çubukluyla oynayan takım gelmeli… Hele ki şu dönem en çok desteğe ihtiyaç olan zaman. Ali Koç da ‘’Ersun Yanal değişikliği planlarımızda yok’’ diyerek taraftarlarla kararını paylaşmış oldu. Olumsuz bir gidiş olması durumunda farklı bir B planının olduğunu düşünüyorum ama bundan sonrasını zaman ve sahada alınacaklar sonuçlar gösterecektir. Şu an olması gereken Başkan ve Yönetim Kurulu’nun kararlarına saygı duyup Fenerbahçe’ye destek olma zamanı.
Paylaş