PaylaÅŸ
DİLE kolay, 10 sezon oldu koskoca Fenerbahçe’nin, Avrupa’nın kulüpler bazındaki en büyük organizasyonuna katılamayışı... Tabii birçok süreç yaşandı; başta 3 Temmuz ve etkileri, sonrasında da tam katılacakken elde edilen sonuçlar. Ve gelinen nokta belli... Şimdi bu sanssızlığı kırmak adına atılan ilk adımın ilk maçıydı.
Şartların elverdiği kadarıyla takviye yapılarak kurulan Fenerbahçe’de fark yaratacak isimlerin başında gelen Ayew’in eksikliği tabii ki dezavantajdı. Zaten tipik bir santrforu da sahada değilken hücum olarak ortaya konacak futbolu da merakla bekliyordum.
F.Bahçe sahaya mecburen 4-6-0 şeklinde başladı ama hedef birbirine yakın, yardımlaşan ve ayağa pas üzerine kurulu bir anlayıştı. Bu düşünceyi hem topa sahipken hem de defans yaparken yapabilmek asıl noktaydı ve bu da total futbolun temelini oluşturuyordu. Total futbol öğretisinin beşiğinden gelen Philipp Cocu acaba bize bunları yansıtan bir takım oluşturabilecek mi? Tabii daha erken denebilir ama ben bariz örnekler görsem yeterli olarak da kabul ederim.
iLK YARIDA TEK POZiSYON
Fenerbahçe, baskı yiyerek başladığı maçta ayağa pas oyununu ilk dakikalarda yapamadı. Ne zaman uzun pastan kurtulup pas yaparak çıkmaya başladılar, o zaman işler değişti. İleride ara sıra baskı yapması rakibin oyun hızını kesti.
Fenerbahçe’nin zorlandığı nokta baskı altında kaldığında, topu çıkarken ara sıra kaptırmalarıydı. Fenerbahçe defansif olarak iyi işler yaptı. Hücumda da sadece kontraatağa çıktığında tehlike yaratabildi. Pas yaparak takım halinde gitmeyi tam başaramasa da takım savunması iyiydi.
İlk 45 dakikada sadece bir tane ciddi pozisyon verdi, o da ofsayt ve faulün tartışıldığı son dakikadaki andı.
ÖYLE BiR GOL YEDiLER Ki
F.BAHÇE ikinci yarı çok baskı yedi. Cocu, oyuncu değişiklikleri ile müdahale etse de baskıyı bir türlü kıramadılar. Rakibin fiziksel gücü ile oyun sistemini iyi uygulaması onları çok zorladı. F.Bahçe ilk maçta rakibi kadar hazır gözükmese de, böyle bir deplasmanda en iyisini yaptı. Ama öyle bir gol yediler ki, defansif konsantrasyonun eksikliğiydi.
NEDEN OLMASIN! AMA ÖNCE...
ALPER’in mücadelesi iyi ama son adam oynayacak futbol bilgisine sahip değil ve bu da Fenerbahçe’nin hücum oyununda etkisini azaltıyor.
Valbuena’nın defansa yardımı, taktiksel oyunda var olabileceğinide gösterdi. Ama bu sefer de hücumda eksik kaldı. Eljif Elmas rakibi karşılamada da, oyunun hücum yönünde de etkisizdi.
Fenerbahçe’nin eksik olduğu noktalar var. Hücumda zenginlik yaratamadılar. Birlikte hücuma çıkmayı geliştirmeleri lazım. Çıkarken yaptığı top kayıplarını aza indirmeleri hatta yapmamaları lazım. Bunların yanı sıra, özellikle santrfor mevkisinin netleşmesi lazım.
Ayew veÂJosef’in tekrar takıma katılması oyununa katkı yapacaktır..
Sonuçta gol atamadan mağlup olundu. 1-0’lık skor, Kadıköy’de gol yemeden 2 gol atmak demek. Hatta Benficalılar’da da Kadıköy’de 1-0 yetmeyebilir düşüncesi hakimdi. Bu yüzden ikinci golü çok aradılar. Olur mu? Neden olmasın!.. Evet, taraftarla olabilir ama öncelik fiziksel olarak daha iyi olmamız lazım.. İkinci yarıda bu gözüktü. Yoksa gücümüz yetmeyebilir...
MAÇIN ADAMI: SKRTEL
Â
PaylaÅŸ