Paylaş
Belki çok iyi, belki kötü oynardı ama önemli olan Balıkesir’den 3 puanla dönmekti. İkincisi, iki takım için de sahada şartlar eşit olursa mücadele ve isteğin öne çıkacağı, bunlara da kaliteyi ekleyenin kazanacağı yönündeydi.
Nitekim kalite olarak hem bireysel hem takım anlamında ağırlığı fazla olan taraf Fenerbahçe’ydi. İlk 10 dakika, maçın gidişatı hakkında bilgi verdi. Daha çok topla oynama isteği olan, rakip alanda top tutan bir Fenerbahçe izledik. Bunda Balıkesir’in oyun planının da etkisi vardı. Kapalı savunma ve kalabalık bir futbolcu ortamı oluşturan Balıkesirspor’a karşı, yağan yağmur ve ağırlaşan zeminin etkisiyle pozisyon üretemeyen bir Fenerbahçe seyrettik.
Pozisyon vermediler
9. dakikada Sow, Emrullah ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çevirse, Balıkesir’in oyun planında değişiklik olacak, ilerleyen dakikalarda da farklı bir oyun görecektik. İlk yarıda bitimine 5 dakika kalana kadar pozisyon üretemeyen ama çok çalışan bir Fenerbahçe vardı. Böyle ağır saha şartları altında organize bir atak geliştirmek pek mümkün değildi.
Fakat 40. dakikada Meireles’in ortasında kaleci Emrullah bir şanssızlık yaşadı. Bu hata ile F.Bahçe 1-0 öne geçti. İlk yarıda Caner-Gökhan-Sow-Kuyt ve Emre-Meireles-Mehmet Topal hep önde oynadı. Bekir ve Alves’in de Balıkesir forvetlerine yakın oynaması ev sahibine pozisyon imkanı vermedi. Balıkesir 1-2 kontrada, Fenerbahçe çabuk geri dönünce tehlike yaratamadı.
Fikstür avantajı var
İKİNCİ yarı her iki takım oyun anlayışı da ilk yarıdan farksızdı. Emre ve Meireles’in takımı öne çekmesi, Caner ve Gökhan’ın bindirmeleri ile ilk yarıdaki senaryoyu yaşadık. 70’ten sonra da, biraz kıpırdanan, cesaretle oynamaya çalışan bir Balıkesir vardı. Pozisyonları duran toptan yakaladılar. Beceriksizlik veya son vuruş eksikliği yaşadılar. F.Bahçe, çok pozisyon üretmese de oyuna hakimdi. Maçtan önce düşündüğüm gibi futboldan ziyade 3 puan önemliydi, bunu da aldılar. Bu galibiyet sonrası, kalan 4 maçın 3’ünün içeride olması F.Bahçe’nin fikstür avantajını tekrar gündeme getirdi.
Paylaş