Paylaş
Karşılıklı yakalanan pozisyonlar iki takımdaki futbolcuların da isteğini gösteriyordu.
Ligimizin orta alandan hücum bölgesine geçerken en hızlı olan takımı Osmanlıspor’u, Advocaat orta sahadaki kalabalık oyuncu topluluğu ile ilk yarıda durdurmayı başardı.
KARCEMARSKAS KALESiNDE DEVLEŞTİ
Osmanlı’nın atakları sadece olgun atak şeklinde gelişebildi. Fenerbahçe’de babasının acısını içinde yaşayan Jeremain Lens 90 dakikadaki pozisyonların hepsinin içinde vardı. Ya başlattı ya da sonlandırdı.
Dick Advocaat ikinci yarı başlarken Ozan Tufan-Volkan Şen değişikliği ile daha ofansif düşünceye geçti. Bu düşünce bize her iki takım adına da daha keyifli bir ikinci yarı izlettirdi.
Kontratakla etkili olan Osmanlı’yı ikinci yarıda çok gördük. Fenerbahçe’de ise yukarıda da söylediğimiz gibi her taşın altında Lens vardı. Nitekim gelişen pozisyonlarda Karcemarskas’ı geçemediler. Taa ki 91. dakikadaki gole kadar.
Yine Lens’in kullandığı korner atışında Mehmet Topal’ın attığı gol Fenerbahçe’ye 3 puanı kazandırdı.
‘EFENDi’ OLURDUN MEHMET TOPAL
Maç her iki takıma da gitti geldi. Ama hakemin verdiği yanlış kararla 3 puanı Fenerbahçe aldı. Çünkü o golde ben dahil herkes tarafından görülen bir gariplik vardı. O da özellikle saha içindeki karakteri gönüllerimize taht kuran Mehmet Topal’ın attığı goldeki sessizliğiydi.
Gelen topu elle düzeltip ağlara gittikten sonra sergilediği tutumu kabul etmiyorum. Çünkü Mehmet bize dışarıda olduğu gibi sahada da karakterli ve ahlaklı olunması gerektiğini gösteren ender futbolculardandı.
Keşke hakeme dönüp de, ikinci sarıdan kırmızıyı yiyeceğini bile bile gölü iptal ettirseydi... Böylece taraflı tarafsız herkesçe gönüllerin efendisi olurdu. Ama sevgili Mehmet maalesef bunu kaçırdı.
Paylaş