Paylaş
Lucescu’nun bizim oyunculardan çok Ukraynalı oyuncuları tanımasının bizim için çok büyük avantaj olduğunu düşünenlerdenim. Ama gel gör ki, dün akşam başlayan ilk 11’e baktığımda ‘Lucescu’nun bir bildiği vardır’ diye düşündüm. Çünkü Lucescu hafızalarda şöyle bir izlenim bırakmıştı; rakibi iyi analiz eder ve sonuç almak için sahaya doğru çıkarır.
‘Dün herhalde milli takımımızın oyuncularını iyi tanıyamadığı için’ diyelim; sahaya doğru şekilde çıkaramadı.
Hadi bu şekilde çıkaramadı; sonrasında yapacağı hamlelerle bu işi çözer diye düşündük. Ama sadece düşündüğümüzle kaldık.
İLGİNÇ İKİ DETAY
Oyun olarak istediğimizi ortaya koyamadık. Rakip Ukrayna, maç boyunca oyunun kontrolünü elinde bulundurduğu gibi, belki de gruptaki en rahat maçını bize karşı oynadı. Attıklarından çok daha fazla pozisyona girdiler, fakata ‘ben atacağım’ düşüncesiyle hareket edince farkı kaçırdılar.
İlginç 2 detay sunayım...
1- Maç boyunca ne zaman önde baskı kursak Ukrayna takımı bocaladı, defanstan top çıkaramadılar ve hatalar yaptılar. İki tane ağır savunmacısı varken, ilk defans arkası koşumuzu 60’ıncı dakikada yaptık.
2- Ukrayna’da Konoplyanka ve Yarmolenko’nun en tehlikeli isimler olduğunu biliyorduk. Ve maçta da bizi yıkan isimler bunlar oldu.
Burada Lucescu’ya şunu söylemek isterim; kendi futbolcularını bu kısa sürede iyi tanıyamamış olabilirsin ama uzun yıllar o ülkede yaşadığın için rakibi yakından bilmen gerekir. Bir diğeri de şu; ‘Neden bizim sahada rakibe tehdit olacak bir oyuncumuz yoktu?’
Futbolcu arkadaşlarıma da şunu söylemek isterim; dün akşamki kabullenmişlik ve pes etme duygusu hiç mi hiç yakışmadı.
MAÇIN ADAMI: KONOPLYANKA
10 numara pozisyonundaki oyuncuların koşarak da oynayabileceğini bizlere gösterdi. Ukrayna’nın maçta geliştirdiği hemen her atakta başroldeydi.
Paylaş