Paylaş
Öncelikle oyun anlayışı olarak topa sahip olmayı benimsemiş bir F.Bahçe gördük. Arzulu Göztepe’ye karşı, deplasmanda olsa da, topa sahip olmayı başardı.
Önde oynamayı, topun kaybedildiği yerde kazanmak için gösterdikleri mücadele artı yönüydü. Özellikle ilk gol bu düşüncenin ürünü oldu.
Topal-İsmail-Alper üçlüsüyle gelen gol, “Kontrolündeki oyunu daha da kolaylaştıracak” derken, Volkan’ın “Nasılsa topu kontrol ettim” düşüncesiyle yediği gol F.Bahçe’nin eksi yönünü de gösterdi. O da şuydu: Her ne kadar topa sahip olsa da dengesi bozulan bir F.Bahçe izlemeye başladık.
Alper, hakikaten verimli bir oyuncu ama bu verimliliğini geriye gelerek, sağa sola ve kanatlara kaçıp enerjisini tükettiği için yükseltemiyor. Oysa Alper, gezgin 10 numara tarzını ön tarafta yapabilse F.Bahçe’nin pozisyon zenginliğine büyük katkı sağlayabilir.
SON 15’TE KRİZ
- Dirar ve Valbuena, hareketli ve topa sahip olsalar da önde etki yaratamadı. İlk yarı İsmail, 2. yarı Isla’nın bek bindirmelerini gördük. Lakin F.Bahçe’nin en büyük zaafı orta sahayla defans arasına rakibinin geçmesine çok müsade etti ki 2. golü böyle yedi. F.Bahçe, Göztepe, son 15’teki pozisyonlarda final vuruşu yapabilseydi puansız dönecekti. Rakip sahada oynama düşüncesini pozisyon zenginliğine çevirebilmesi için pivot santrforun daha hareketli oynayıp alan açması gerekir. Van Persie, dün bu düşündüğümü yapamadı. Dolayısıyla F.Bahçe ön tarafta, hem orta alanı hem kanatları kapatan Göztepe’ye karşı, sıkışık bir oyun sergiledi.
İlk hafta her zaman zordur ama Fenerbahçe’nin kat etmesi gitmesi gereken daha çok yol var...
MAÇIN ADAMI: SCARIONE
- 90 dakikanın tamamına bakınca en iyisi Scarione’ydi. Oyunu çok iyi yönlendirdi, golünü de attı. Alper Potuk da özellikle 60’a kadar Fenerbahçe’nin öne çok çıkan ismiydi.
Paylaş