Fenerbahçe gereken neyse onu yaptı

İki ayaklı maçların ilkinde her zaman için gol yememek ve hatta gol yemeden kazanmak çok önemlidir. Fenerbahçe bu anlayışla mücadele etti.

Haberin Devamı

İki ayaklı maçlarda ilk maç nerede olursa olsun her zaman için gol yememek ve hatta gol yemeden kazanmak çok önemlidir ki rövanşa avantaj taşıyasın. Yine hayranlıkla izlediğim Fenerbahçe taraftarının tribünlerde yerini bir kez aldığını gördüm. İlk maçtaki strateji çok önemlidir. İç sahada oynamanızın avantajı gol atınca daha da ön plana çıkar.

Gol atana kadar da gerekli olan farklı şeyler vardır. Rakibi kalenize yaklaştırmayacaksınız. Yani tehlikeli bölgeye giriş izni vermeyeceksiniz. Topun kontrolünü elinizde tutacaksınız ki doğal olarak oyunu da etkiniz altına alacaksınız. Yardımlaşma, alan kapatma, kendini gösterme ve tabii ki istekli olduğunu da rakibe hissettirme temel noktalardı. Bununla beraber hücum olarak da rakibi zorlamanız lazım. Pozisyona girmekte zorlansanız da denemekten vazgeçmeyeceksiniz.

Haberin Devamı

İKİNCİ GOLÜ İSTEDİLER AMA...

Fenerbahçe, Zenit karşısında yukarıda saydıklarımın doğrultusunda bir anlayışla sahadaydı. Güzel olan taraf ise her anlamda düşündüklerini yaparken de suskun golcüsü Slimani ile gol bulmasıydı.. Taraftarı daha da mutlu eden ise golden sonra ikinci golü arayan ve bunun içinde gereken her şeyi yapan bir takımın sahada olmasıydı. Gereken pozisyonları da yakaladılar ama düşündükleri golü bulamadılar. Eljif Elmas ve Jailson hücumlarda her zaman arkadaşlarına destek verdiler. Sürekli ön tarafta göründüler hatta arkada sigorta görevini yürüten Mehmet Topal bile hücumlara ara ara katıldı..

HARUN'UN VERDİĞİ MORAL

Maçın ilk yarısında her şey iyi giderken olmadık anda alehimize penaltı gelişti. Penaltı da rakibin akıllı hareketi neticesinde oluştu. Penaltıda Harun gole izin vermedi ve güzel giden gece de arkadaşlarının soyunma odasına moralli gitmesini sağladı. Maçın geri kalan tamamında bir tek amaç vardı o da en kötü bu skorla bitirmekti.

60. DAKİKAYA KADAR HER ŞEY MÜKEMMELDİ

İkinci yarının ilk 15 dakikası gerçekten gol aramakla geçti. Tempoyu koruyan sarı lacivertliler, aynı zamanda oyunun kontrolünü de ellerinde tuttular. İlk yarıdaki oyunun devamı vardı sahada ve bu coşkulu futbola taraftar eşlik edince her şey Fenerbahçe’nin elinde görünüyordu. 60’ıncı dakikadan sonra ise tempoda düşüş yaşayan bir takım vardı saha da. O da normaldi. Bu kadar mücadele ve eforu maçın bitimine kadar devam ettirmek zordu zaten. Ersun Yanal da buna istinaden değişiklikleri yaptı. Bu gibi durumlarda önemli olan; savunma durumunda ne bireysel ne de pozisyon hatası yapmamaktır. Bununla beraber pas yaparak düşük tempoyu ayarlamayı başarmaları lazımdı. Bunu yapamadıkları için sıkıntıları bu noktada oldu. Bu yüzden de özellikle son 15 dakikada zor anlar yaşandı. Fenerbahçe için son anlar tedirginlik içinde geçse de 1-0’ı korumak çok önemliydi ve öyle de oldu.

Haberin Devamı

MAÇIN ADAMI: VALBUENA

 

Yazarın Tüm Yazıları