Paylaş
Fenerbahçe açısından bakacak olursak, zirve yarışı için -hele ki Kadıköy’de- kazanma zorunlulukları vardı ve beraberliğe gelmiş bir Beşiktaş karşısında böyle bir sonuç almamaları gerekiyordu.Beşiktaş ise ne istediğini bilerek ve kurgulayarak gelmiş. Hücumdan ziyade defansif düşüncenin önde olduğu bir futbol anlayışıyla sahada yer aldılar ve hedeflerine de ulaşmayı başardılar.
Belli ki Şenol Hoca biraz da hafta içi oynayacakları Dinamo Kev maçını düşünerek böyle bir kadro ve taktikle takımını sahaya sürdü. Advocaat ise en doğru takımı ile sahadaydı. Bununla beraber F.Bahçe, G.Saray derbisindeki oyun stratejsinden uzaktı ve daha temkinli bir görüntü sergiledi. İki takımın hocaları da futbolcuları da sadece kaybetmemeyi düşündüler.
RiSK ALMADILAR
Maçın geneline baktığımızda, ilk yarıda iki takım da futbol olarak pek bir şey vermediler. Fenerbahçe’nin tek pozisyonu diyebileceğimiz karambolde Skrtel’in vuruşunda top üstten auta gitti. İkinci yarı baskılı bir oyun ortaya koysalar da Beşiktaş’ın savunmada katı önlem alan futbolu karşısında çok da üretken olamadılar. Yine aklımızda kalan tek pozisyon vardı, o da Van Persie’nin indirip Josef de Souza’nın auta attığı toptu. Bir haftadır tüm ülkenin hazırlandığı ve merakla beklediği derbi, beklentileri karşılamaktan çok uzaktı ve beklenen heyecan yaşanmadı.
Maçın hakkı beraberlikten öteye geçmezdi. İki teknik adama maç öncesi “Birer puan verelim” deselermiş dünden razıymışlar. İki takım da (ki Fenerbahçe ev sahibi olarak bir adım önde olması gerekirken) riskten uzak durdular. Şimdi iki ekip de rotalarını Avrupa’ya yönelttiler.
Not: Fenerbahçe taraftarının Gökhan Gönül’e yaptığını kabul etmek mümkün değil. Uzun yıllar kendilerine hizmet etmiş bir futbolcuyu bu kadar kötü bir şekilde karşılamamalıydılar. Gökhan’ı da tebrik ediyorum. Soğukkanlılığını koruyarak Fenerbahçe camiasına karşı saygısını gösterdi.
Paylaş