Paylaş
Fakat oyun olarak beklentilerin altında kalmamız, beni en fazla üzen nokta oldu. Bunun farklı sebepleri var... Oyunda çok şeyler beklediğimiz isimler, fiziksel olarak yetersiz kaldı. Bir diğer nokta ise, oyunda bir türlü ritm yakalayamadık. İlk yarıda defansif açıdan önlemler aldığımızı düşünsek de, Srna ile gelen Hırvat ataklarına çözüm bulamadık.
IŞIK YOK GİBİ...
Maçın bence en iyilerinden biri olan Volkan'ın yediği gol, klasına yakışmadı belki... Ama en büyük sorunumuz, maç boyunca tek pozisyona girmemizdi. Onu da Ozan'la değerlendiremedik. İkinci yarıda, özellikle 60'tan sonra fiziksel olarak da oyundan düşmemizle beraber Hırvat takımının birçok pozisyonunu kalemizde gördük. Ki bunlarda da Hırvatlar ya direğe ya da Volkan'a takıldılar. Geçmiş turnuvalara baktığımızda evet doğrudur, ilk maçlarımız hep kötü neticeyle bitti. Ama şunu hatırlıyorum, hiçbir zaman bu kadar kötü oynayarak başlamadık. Kaybettiğimiz bir şey var mı? Kalan iki maçımızı düşündüğümüz zaman hayır.
Fakat, "Ortada bu iki maçtan en azından 1 galibiyet, 1 beraberlik alabilecek ışık var mı" diye sorarsanız, ben o ışığı da Hırvatistan maçında göremedim.
FİZİK ÇOK ÖNEMLİ
Daha birkaç hafta önce Şampiyonlar Ligi kupasını kaldıran Modric'in performansına şahit olunca, kendi içimizde yıldız üretmekte ne kadar başarılı olduğumuzu da gördük.
Dün belki Hırvatlar da, kalite ve beklentilerin altında kaldı.
Ancak buna rağmen bizim çizgimizin, Hırvatlardan üç gömlek düşük olduğunu gördük. Takımımızın genelinin belki bu turnuvayı ilk kez yaşaması da, durgunluğumuzun bir sebebidir. Ama fiziksel olarak yüzde 100 hazır olmazsak, kalitenin sahaya yansımadığını dün gördük.
MAÇIN ADAMI: MODRIC
Golünü attı, çok çalıştı, top aldı, oyun kurdu... Takımı için yapması gereken her şeyi yaptı.
MAÇIN KIRILMA ANI:
Ozan'ın kafa vuruşunun gol olmadığı an. O dakikada ağları sarsabilsek, sonuç daha farklı olabilirdi.
Paylaş