Paylaş
Karabük takımı ligden düşmüş olabilir, bir hedefi olmayabilir ama sonuçta Fenerbahçe maçı onlar için ‘vitrin’ niteliğindeydi. Bu bağlamda belki kalite olarak değil ama mücadele açısından sahada var olmak isteyeceklerdi. Maçta Fenerbahçe’nin istediği erken golü bulmaktı. Çünkü rakibinin direncini kırabilmek adına bu çok önemliydi. Ve öyle de oldu... Karşılaşma golle başladı. İkinci ve üçüncü gol de gelince işler tamamen Fenerbahçe’nin istediği yöne doğru ilerledi.
DiRENCi KIRDILAR
- Topa sahip olmak bu işin temeliydi ve Fenerbahçe bunu başaran taraftı. Sürekli rakip ceza sahasındaydılar, yakaladıklarını attılar. Daha ilk devre bittiğinde skor 4-0’a gelmişti bile... Ne istediğini iyi bilen bir takım olarak sahada olan sarı lacivertliler, bu düşüncelerini ikinci devre başlar başlamaz da devam ettirmeyi bildi.
Direnci tamamen kırılan Karabük, sadece topu 18’in dışında tutmaya çalıştı. Baskıyı artıran Fenerbahçe’de ise hedeflenen tek şey Karabük’ten istediğini alarak dönmekti.
Fenerbahçe’de adam eksilten ve hızlı oynayan isimlerin sayısı fazla olsaydı, sarı lacivertliler her hücumda tehlike yaratıp daha fazla gol de atabilirdi.
VALBUENA GiRSE...
- Dünkü kadro, disiplin içerisinde ve iş ciddiyeti altında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı ve 7 golle bunu yaptı da... Fenerbahçe’nin en büyük dezavantajı ise, herkesin yakalanan pozisyonların içinde olmaya çalışmak istemesiydi.
Karabük karşısında altıncı gol gelene kadar sarı lacivertli ekibin bulduğu pozisyon sayısı o kadar fazlaydı ki, sayısını bile hatırlamıyorum. Gördüğüm tek şey ise, kaçanların atılanlardan daha kolay olduğuydu.
Bitiricilikte sıkıntı yaşanırken Valbuena hâlâ dışarıdaydı ve 10 dakika kala girdi. Acaba Fransız oyuncu daha erken girse, Fenerbahçe averajı düzeltmenin yanı sıra kendini öne de taşıyabilir miydi?
MAÇIN ADAMI: FERNANDAO
- KARDEMİR Karabük karşısında attığı gollerle skorun bu noktaya gelmesine katkıda bulundu. Geçen haftadan gelen isteği ve coşkusu dün de sahada hiç hız kesmeden devam etti.
Paylaş