Paylaş
Dün Fenerbahçe ne avantaj sağlayabilecek skoru elde edebildi ne de ikinci maç için bana umut verdi. 90 dakika boyunca oturduğum koltukta iki kere heyecanlandım. Bu heyecanlandığım dakikaların biri 63 diğeri 89’du. Bu da Fenerbahçe’nin oyun kalitesinin ne kadar düşük olduğunu ortaya koyuyor.
VOLKAN’A BORÇLU
Rakibi küçümsemek adına konuşmuyorum, sonuçta buraya kadar hak ederek gelmişler. Ancak futbol anlayışları çok basitti: Topun arkasına 11 kişiyle geçmek, rakibi orta alanda karşılamak, kazanılan toplarla kanatları kullanarak pozisyona girmek.. Dün Fenerbahçe’ye karşı attıkları gol, Volkan’ın kurtardıkları ve değerlendiremedikleri diğer pozisyonlar dahil tüm girişimleri bu şekildeydi. Advocaat ise tüm bunları kenardan izledi. Maç 1-0 bittiyse ve F.Bahçe tur şansını halen devam ettiriyorsa Advocaat bunu Volkan’a borçlu! Kaptan, her iki yarıda birer önemli kurtarış yapıp skoru bu şekilde tutmayı başardı.
Dick Advocaat’ın ligde oynattığı sistemi ve oyuncu tercihlerini zaman zaman hep eleştirdim, bununla beraber ligdeki defansif futbol anlayışının Avrupa’da daha çok iş yapacağı tezini savundum. Önceki Avrupa maçlarında da son derece basit ve akıllıca taktiklerini hep birlikte gördük.
Dün 2 aydır oynatmadığı futbolcuyu sahaya sürmesi, Fernandao’yu yedek oturtması, Van Persie’yi kadroya almaması, çok eleştirdiğimiz ancak bu maçta oynatılması gereken Ozan-Josef-Topal üçlüsünün bozulması ve Advocaat’ın oyunu kenardan iyi izleyememesi beni en çok hayal kırıklığına uğratan noktalardı. Sanki bu skora razıymış gibi bir görüntü çizmesi, yaptığı değişikliklerde bile bir üretkenlik içerisinde olamaması bende, Hollandalı’nın kafasında F.Bahçe’nin bittiği izlenimi uyandırdı.
HÂLÂ UMUT VAR
F.bahçe yenilse de Kadıköy’de bu rakibe gol yemeden iki gol atabilecek seviyede olduğunu biliyordur ama bunun için önce Advocaat’ın sonra da futbolcuların iyi hazırlanması gerekir. Yani şartları hazırlayabilirse tur F.Bahçe’nin olacaktır.
Paylaş