Paylaş
Bursa tarafında ise kazanılacak üç puana lig treninin üst sıralardaki kompartıman bileti olarak bakılıyordu.
Bursa kamuoyunun hafta içinde bu şekilde hazırlandığı maça olan rekor kıran ilgi ve tribünlerde için yapılan muhteşem kareografide görüldü.
Galibiyete şartlanmış taraftarın coşkusu sahadaki futbolculara yansımayınca sezonun belki de en etkisiz maçını oynayan Bursaspor karşısında topun Fenerbahçe’de kalması gerçeğini yaşadık.
Her türlü hücum organizasyonu Batalla üzerinden planlayan Bursaspor’un pas bağlantıları defansif yapılandırılan Fenerbahçe orta sahasında kesilince kafası kopuk tavuk gibi oradan oraya koşan bir Bursaspor izledik.
Buna karşı Fenerbahçe sezon başından beri eleştirilen ve kulübe travma yaşatan top bende kalsın ve takım oyunu oynama anlayışının oturmasının Bursaspor maçına rastlaması da şanssızlıktı.
Sahada Fenerbahçe’nin istediği gibi zevk vermeyen ama istediğini almak hedefli futbolu olduğundan futbol içerikli bir mücadele izlemedik ama Fenerbahçe Soldago’nun aldığı “ penaltı” ile istediğini alarak Bursa’dan ayrıldı.
Sahada Bursaspor olmayınca fark yaratan bir futbolcuda yoktu.
Bursaspor’un başarılı Teknik Direktörü Paul Le Guen maç sonrası sahaya sürdüğü kadro konusunda pişmanlıklarını ama Fenerbahçe’nin şampiyonluğa oynayan güçlü bir takım olduğunun altını çizerken Bursaspor’un ise şampiyonluk adayı olmadığına çok anlamlı bir vurgu yaptı.
Tarihe not düşmek adına Teknik Kadro ve Futbolcuların yanı sıra personel maaşlarını bile üç aylık makul olmayan gecikmelerle ödemeye alışmış bir yönetimin ile devre arasında yaşatacağı büyük kargaşaya hazır olalım.
Paylaş