Paylaş
Tahincioğlu BSL’nin 25. haftasında Beşiktaş Sompo Japan, kendi evinde konuk ettiği düşme hattı ekibi Gaziantep Basketbol’u hücum yönünden çekişmeli ve yüksek tempolu bir maçın sonunda 87-80 mağlup ederek 17. galibiyetini aldı. Sertaç’ın dinlendirildiği maçta, Strawberry’nin geçtiğimiz haftaki vasat performanstan arınması ve her iki pota altında da ilk yarı Semih’in, ikinci yarıda da Lalanne’in dominant oynaması işleri Kartallar’ın lehine çevirdi. Fakat maça damga vuran isim, özellikle son çeyrekte, alıştığımız oyun mizacına ters bir profil çizerek çok büyük ve doğru oynayan, kilidi çözüp galibiyeti kazandıran Josh Adams oldu.
Maçın geneline damga vuran husus, her iki ekibin de yüksek tempolu, tam saha ve açık alan basketbolunu yeğleyip, savunma sertliğinden feragat etmesiydi. Bu yüzden maçta savunmalar değil, hücumlar belirleyici oldu. Beşiktaş’ın özellikle rakibe sürekli eşleşme problemi yaratan Semih’i pota altında değerlendirerek maça başlaması, rakibi Erol gibi iyi gününde olan dış şutörlerden sayı ummaya itti. Strawberry fırsatçılığıyla en ufak hataları bile cezalandırırken, Siyah-Beyazlılar’da Adams, konuk ekipte ise Carter ve Miller hiç vites küçültmediler. Özellikle Armand’ın ikinci yarıda devreye girmesine dek, Erol-Carter-Miller üçlüsü Gaziantep’i oyunda tuttu. Beşiktaş, son çeyreğin sonlarına dek değişmeyen senaryoda farkı hep 5-15 sayı bandında tutsa da, rakibin hücum gücü yüksek olduğu için, hiçbir vakit rahat bir nefes alamadı.
Bu tablo içerisinde, ilk çeyrek 27-20, ikinci çeyrek ise 50-38 Beşiktaş lehine sona erdi. İkinci çeyrekte Freimanis ve Erol’un yaptığı ekstra katkılara Adams, Lalanne ve rotasyon oyuncularının sayıları ile yanıt veren Beşiktaş, ribauntlarda da hep rakibine yakın bir görünüm sergilediği için avantajını hiç yitirmedi. Üçüncü çeyrekte Carter’ın hücumda pota altını değil, orta ve uzak mesafeyi seçmesi yüzünden Semih hep onun şutlarını savunmakta gecikti ve Gaziantep, Miller-Carter ikilisinin sırtında devasa bir geri dönüş başlattı. Beşiktaş’ta Adams’ın yanı sıra, benchten gelip olağanüstü bir şut performansı sergileyen Can (13s), ibreyi bir süre daha Kartal’ın lehinde tuttu.
Ta ki, rakipte önce Armand, sonra da 4 faulüne rağmen Freimanis devreye girene kadar. 73-66 Beşiktaş üstünlüğüyle girilen son çeyrekte, Freimanis’in üst üste 7 sayısı ve Armand’ın mesafe tanımadan attığı isabetli şutlar, sadece içeriden Lalanne ve Adams ile bir şeyler üretebilen ev sahibinin canını çok yaktı. Bitime 5 dakika kala bu yüzden skor 79-77’ye geldi ve koç Ufuk Sarıca mola almak zorunda kaldı. İşte ne olduysa o molanın dönüşünde oldu ve normalde kritik anları kötü geçirmesiyle bilinen Adams, üst üste üç pozisyonda rakibi potaya giderek tek başına yıktı. Onun bu kilit anlarda oyuna ağırlık koyması, giderek silinen Strawberry ve ilk sayılarını maç sonunda atabilen Diebler’ın boşluğunu doldurdu. Carter’ın çabasına karşın Miller’ın kolay bir turnikeyi baskete çevirememesi, maçı 87-80 Beşiktaş lehine tescilledi.
Beşiktaş’ta maçın yıldızı, 10/12 isabetle 22 sayı 6 asist üreten Adams olurken, Strawberry 16 sayı 4 asist ile oynadı. Semih, Lalanne ve Can da çift hanelere çıkan diğer isimler oldular. Rakipte ise Armand 20, Carter 21, Miller 15, Freimanis 13, Erol da 9 sayı üretse bile, bu, mağlubiyetlerine engel olamadı. Koç Ufuk Sarıca’ya ve Adams başta olmak üzere yüksek tempoda düşüş yaşamadan güzel bir galibiyet alan Beşiktaş ekibine tebrik ve takdirlerimi sunarım.
Bu maçın yanı sıra, Darüşşafaka’nın namağlup bir Lokomotiv Kuban’ı 2-0 ile süpürerek dün itibariyle Eurocup şampiyonu olmasını yürekten kutlarım. Koç David Blatt, böylelikle Avrupa’nın kulüpler bazındaki en büyük iki kupasını ve milli takımlar bazındaki en büyük kupasını toplayan tek koç olmayı başararak (ki bir NBA şampiyonluk yüzüğüne de sahip olduğunu unutmayalım) ve bu uğurda yerli gençlerimizi benchte çürütmeyerek, bize ne kadar büyük ve özel bir basketbol figürü olduğunu bir kez daha ispatladı. Final özelinde Sant Roos, Kidd, JJ Johnson, tüm süreç özelinde ise adeta bir David Rivers seviyesine erişen Scottie Wilbekin’i ayakta alkışlıyorum. Hem sayısız basketbol devini yetiştiren Daçka camiasına, hem de ülkemize bu şampiyonluk hayırlı uğurlu olsun.
Euroleague’deki eşleşmelerde tahminim, CSKA, Fenerbahçe Doğuş, Olympiakos ve Zalgiris’in turu geçeceği yönünde. Panathinaikos’un içinde bulunmaktan öte bizzat sebep olduğu krize ise şaşırmadığımı belirtmek isterim. Nitekim daha henüz “patronun oğlu” iken 90’ların sonunda sırf kapris yüzünden Dino Radja gibi bir devin takımdan kovulmasına yol açan bir kişinin, işlerin başına geçince babasından kalan devasa mirasa neler yapacağını herkes gibi ben de tahmin ediyordum. Ne yazık ki bu Giannakopulos, babasının izinden gitmektense bizi haklı çıkardı.
NBA’deki eşleşmelerde ise tahminlerim şu yönde: Batı’da Rockets 4-1 Timberwolves, Warriors 4-1 Spurs, Blazers 4-2 Pelicans, Thunder 3-4 Jazz; Doğu’da ise Raptors 4-3 Wizards, Boston 4-3 Bucks, Sixers 4-2 Heat, Cavaliers 4-2 Pacers.
Son olarak, Trabzonspor’un yaşadığı yabancı sorununda tüm hatanın ve mesuliyetin kulüp yöneticilerinde olduğunu söylemek isterim. Yönetim, başına gelenlere müstahaktır. Kaç ay geçerse geçsin, hiçbir oyuncunun profesyonel düzeyde hukuken gereğini yapma hakkını kullanması art niyete yorulamaz. Dilerim ki bu durum, oyuncu alacakları konusunda edepten uzak bir tutumu yıllardır üstünden atamayan tüm yerli kulüplerimize ibret olur ve 2018’de kulüplerimiz artık böyle ayıplara düşmekten kaçınırlar.
Paylaş